Yağmurlu ve çiçekli bir hazan günü

İstanbul’da yağmur çoktu. Su döngüsünün bereketi İstanbul’da idi. İstanbul’un bir köşesi de gülümseyen, dört duyusunu kullanan ziyaretçilerin olduğu çiçek ve ağaçlarlarla bezeli idi. Hazanın ağaçların en muhteşem sarı, kavuniçi ve tarçın yaprak tonları ile ruhumuzu sardığı, ilkbaharda açaçak çiçeklerimizi ektiğimiz bu günlerde 7. Uluslararası Süs Bitkileri, Peyzaj ve Yan Sanayileri İhtisas Fuarı-Flower Show Istanbul’u gezerken bu güzelim yerküreyi, ülkemi daha çok sevdim ve çiçek-ağaç üreticilerine minnet duydum. İlk kez gördüğüm sarı orkideyi ve üzüm sümbülünden yapılmış Atatürk portresini unutmam mümkün değil. Şöyle bir düşünelim. Aşklarımızın tek hatırası olarak bir demet yasemen elimize ulaştığında, belki bir mor menekşe kitap arasına girdiğinde, ya da çıplak ayakla hafif ıslanmış bir çimene bastığımızda, hele de mavi ladin fidanının büyüdüğünü izlediğimizde hepsinin arkasında kimler, kimbilir hangi üreticiler, hangi tedarikçiler var. Kocaman bir renkli-kokulu dünya var. Canlı bir biyoekonomi var. KOBİ gücü var. “İstanbul Bizimle Güzel. İstanbul’u Yeşile Boyuyoruz. Daha Yeşil, Daha Renkli Bir İstanbul” diyen İstanbul Ağaç ve Peyzaj AŞ’nin yaptıklarını ve hedeflerini hem akademisyen, hem gezgin, hem de İstanbul mahalle sakini olarak izledim, inceledim ve çalıştım. Çünkü yerel yönetimin karbon yutak gücü de olması gereken belediye iştirak şirketi İstanbul Ağaç ve Peyzaj. Önce, öne çıkan en güzel işleri sıralayayım: Minyatür Bahçe Tasarımı Yarışması; Bitki Kataloğu; Bilimsel Bitki Çizimi. Katalog ağaç, çalı ve otsular için rengarek bir hazine. İstanbul Büyüşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursu (İSMEK) kapsamında gerçekleştirilen ve bilimsel bitki illüstrasyonu da denilen klasik ebru üzerine, akrilik boya ile yapılmış ağaç çizimlerinde ağaç ve yaprak güzelliği bir arada. Pembe zemin üzerindeki Ova Akçaağacı çizimi şiir gibiydi. Sanatçılarımızı kutlarım. Genel Müdür Murat Ermeydan nezdinde güleryüzlü, yeşilleşme hedef ve hevesi yüksek İstanbul Ağaç ve Peyzaj elemanlarına tebriklerimi sunarken, yapacak ne çok işimiz var diyerek, sadece onlara değil hepimize görev düştüğünü söylemek istiyorum. Sayılara bakarsak, küresel ortalamalara göre İstanbul’umuzun yeşili az. Kentimiz zor nefes alıyor demek yanlış olmayacaktır. Bir kentin yeşili, ağacı iklim değişikliğine karşı verilen uğraşının, karbon yutak kapasitesinin, karbon ayak izinin ölçüsüdür. Malumunuz Paris’te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) Taraflar Konferansı (COP21) sürüyor. Ülkemizden, ilgili her kesimden gayreti yüksek bir katılım var. Sonucunu merakla bekliyoruz. Bir diğer beklentimiz İstanbul İklim Değişikliği Eylem Planı. İstanbul’un şehir estetiğinde Üsküdar’ın, Balat’ın cumbalı ahşap evleri camlarındaki teneke kutulardaki küpe çiçeklerini özlerken, neden böylesi bugüne yakışır tasarım ve uygulamaları olan örnek mahallelerimiz, caddelerimiz de olmasın. Gezerken başka ülke uygulamalarını görünce, özenince bizde de var diyebilelim. Bekliyoruz. Bir seferberlik gerek. Türkiye’miz çiçek için çalışıyor. “Çiçek ve Çocuk” teması ile 23 Nisan 2016’da açılacak Expo 2016 için Antalya’ya selam olsun. Çok yıllık, Antalya ve ülkemizin endemik bitkisi olan ve Latince adında Türk kelimesi mevcut Şakayık sembol çiçek. Ne harika değil mi? Meraklısı için: http://ismek.ibb.gov.tr/branslar.aspx? branscode=809

İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi,  SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır.