Yabancının bir anda gelmesini bekleyemeyiz

Para Politikası Kurulu son haftalarda merakla beklenen ve bolca speküle eden kararını verdi. Faizler geçen hafta yazımda sizlerle paylaştığım tahmine paralel 650 baz puan artışla %15 düzeyine çekildi, ayrıca önümüzdeki toplantılarda artırımların devamı sinyali verildi. Dikkat çeken bir diğer husus da metnin muhtemelen bilerek oldukça kısa tutulmasıydı.

Zira önceki toplantılarda faizleri %8.50 düzeyine kadar indiren ve orada tutan üyeler de başkan ve yeni atanan bir üye hariç aynı kişilerdi. Takdir edersiniz ki, dünyada da ülkemizde de son aylarda böyle 180 derece görüş değiştirilmesini gerektirecek bir durum gerçekleşmedi. İlk planda dolar kurunun yukarı hareketini sürdürdüğünü görüyoruz.

Kısa vadeli olarak faiz artırım döngüsünün devam ettiği bir ortamda yabancı yatırımcının ya da daha doğru bir tabirle Türkiye hikayesini orta/uzun vadeli satın almaya hazır yabancı yatırımcının bir anda gelmesini beklememek gerekiyor. Onlar da büyük ölçüde ellerindeki dövizi mümkün olan en iyi yerden bozdurarak ya da swap piyasasında sıkıntı yaşamayacaklarını bilerek TL varlıklara gelme arzusundalar.

Oyun teorisinin diğer kısmında ise son iki yıl içinde giderek endekste daha fazla söz sahibi olan BES fonları ve küçük/orta ölçekli bireysel yatırımcılar var. Onlar da mümkün mertebe yüksek enflasyon ortamında ellerinde alternatif maliyeti yüksek olan pozisyonu daha yukarıdan vermek isteyeceklerdir. Dolayısıyla 2022 yılı genelinde gördüğümüz kur yukarı/ endeks yukarı döngüsü ve enflasyon rallisinin daha küçük ölçekli bir tekrarını yaz aylarında görmek şaşırtıcı olmayacaktır.

Dolar ile kote edilen, döviz geliri yüksek ihracatçı şirketlerin bu harekete önderlik etmesi beklenebilir. Geçtiğimiz haftalarda test edilen 5730 tarihi zirvesi kısa vadeli hedef konumunda ön planda yer alıyor. Kur hareketinin enflasyona geçişkenliği ve artı olarak yaz aylarında ülkemizi ziyaret eden turistlerin yaratacağı gıda enflasyonu ile enflasyon ile mücadele sanıldığı kadar kolay geçmeyecektir.