Yabancıların altı aydaki menkul kıymet alımı geçen yıla fark attı
Kısaca yabancı yatırımcılar olarak ifade edilen yurtdışında yerleşikler geçen yılın ilk yarısında Türkiye'den 3 milyar dolarlık hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi aldılar. Bu menkul kıymetlerin 779 milyon dolarlık kısmı hisse senedinden, 2.2 milyar dolarlık kısmı ise devlet iç borçlanma senedinden oluştu.
Bu yıla geldik... Yılın ilk ayında net 150 milyon dolarlık satış yapan yabancı yatırımcılar, daha sonra net alıma döndüler ve bu alımlarını da arada dalgalanmalar yaşansa da aydan aya yavaş yavaş artırdılar.
Aylık alımda nisan ayında milyar dolar sınırı aşıldı. Nisanda 1.7 milyar, mayısta 1.4 milyar ve nihayet haziranda 1.8 milyar dolarlık alım gerçekleştirildiği görüldü.
Böylece yabancı yatırımcılar yılın ilk yarısında 6.2 milyar dolarlık net alım yaptılar.
Bir başka ifadeyle yurt dışında yerleşiklerin hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedindeki net alımı geçen yılki tutarın tam yüzde 104 üstün üstünde gerçekleşmiş oldu.
Bu yılın ilk yarısındaki 6.2 milyar dolarlık alımın 2.3 milyar dolarlık kısmı hisse senedinden, 3.9 milyar dolarlık kısmı ise devlet iç borçlanma senedinden oluştu.
Yabancı geldi, döviz düştü!
Türk parasının diğer paralar karşısındaki değerini belirleyen bir dizi etken var kuşkusuz. Ama bu etkenlerin en önemlilerinden biri döviz arz ve talebine etki eden yabancıların net alım ve satımlarının düzeyi.
Bu etkiyi grafiğimizde de çok somut olarak görme şansına sahibiz.
Yabancı yatırımcıların alımlarının yoğunlaşmasıyla birlikte kurun aşağı yöneldiğini görmekteyiz. Bu yıl, aylar itibariyle en düşük dolar kuru 3.52 ortalamayla haziran ayında oluştu ve en fazla giriş de bu ayda söz konusu oldu.
Şimdi de çıkıyorlar mı?
Biraz önce yabancının döviz getirmesiyle birlikte döviz arzının arttığını, bunun da kurdaki yükselişi engellediğini belirttik.
Türk parası, başta dolar ve euro olmak üzere hemen hemen tüm paralara karşı önceki gün başlayan ve dün de süren bir değer kaybı yaşadığına göre bunda yabancı çıkışı da etki ediyor mudur?
Yabancı yatırımcıların içinde bulunduğumuz haftadaki net alım satım tutarlarını bilmiyoruz. Ama bu hafta yabancıların çıkış yönünde belirgin bir hareket içinde olduğuna dönük bir işaret yok. Kurdaki hareketlenmenin nedenleri tümüyle dış etkenler. Dolayısıyla yabancı yatırımcılar "masum" görünüyor.
Ama kurun daha da yükseleceği kanısı hakim olursa olabildiğince düşük kurdan çıkmak isteyecek yabancılar zaman zaman yaşandığı gibi Türkiye'den kaçarcasına uzaklaşmak isteyebilirler.
Ancak, ne döviz kurunun öyle çok çok yükseleceği gibi bir kaygı var, ne de yabancıların bundan paniğe kapılıp kaçacağı gibi bir görüntü.
Ama biz tutup iç siyasette dengeleri bir anda bozacak adımlar atmaya yeltenmezsek. Bunu önemli bir not olarak düşmek gerek.
Grafikteki yengeç!
Bu köşede dün reel efektif döviz kuru endeksinin seyrinden hareketle döviz kurunda çok önemli bir artış olmayacağı görüşünü dile getiren bir değerlendirmeye yer verdik. Biz o yazımızda dolar ya da diğer dövizler hiç artmaz demedik ki... Çok önemli bir artışın söz konusu olmayacağı görüşünü dile getirdik.
Kaldı ki bu bir görüş, doğru da çıkmayabilir. Kimsenin elinde hassas kuyumcu terazisi yok zaten.
Şunu da belirtelim; çok büyük olasılıkla temmuz ayında reel efektif döviz kuru düşecek. Yani TL reel olarak değer kaybedecek. Çünkü temmuzda tüketici fiyatlarındaki artış görece çok düşük kalacak, kur artışı ise fiyat artışının üstünde gerçekleşecek. Bunun sonucunda da reel kur gerileyecek. Ama reel kur öyle ocaktaki, şubattaki düzeylere de inmeyecek. Bizim dünkü yazımızda vurgulamaya çalıştığımız buydu.
Bu arada, doların (ya da diğer dövizlerin) çok artmayacağını söylemekle, önemli ölçüde gerileyeceğini söylemek çok çok farklı şeyler, bunun da altını kalın kalın çizelim...