Yabancılar kağıt sattı, ama döviz çıkarmadı mı?

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Yabancı yatırımcıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alım satımları, genel olarak döviz kurunun seyrini belirleyen bir etki doğuruyor. Hisse senedi ve DİBS satan yabancı, yurtdışına, bu satıştan elde ettiği Türk Lirası ile çıkamayacağına göre bu parayı dövize çeviriyor ve bu yüzden de kurda bir artış yaşanıyor. Yabancı Türk menkul kıymetlerini almak istediğinde de döviz getiriyor, bu döviz TL'ye çevriliyor ve bu sayede döviz arzı arttığı için de bu kez kur aşağı gidiyor. Normalde işleyiş zaten böyle olmak durumunda, en azından teorik olarak.

Ancak, teori böyle söylemekle birlikte pratikte karşımıza farklı bir tablo çıkabiliyor. 12-19 Haziran haftasında olduğu gibi... 

Satış var, kur artışı yok

Yabancı yatırımcılar 12-19 Haziran haftasında fiyat değişimi ve kur hareketinden arındırılmış bir şekilde, yani net olarak 109 milyon dolarlık hisse senedi ve 765 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi sattılar. Yani toplam çıkış 874 milyon doları buldu. 874 milyon dolar, bu yıl içinde yaşanan haftalık bazdaki en yüksek üçüncü çıkışa işaret ediyor.

Yabancıların böylesine yoğun bir çıkış gerçekleştirdikleri dönemde dolar da, euro da hemen hemen aynı düzeyde kaldı. Döviz giriş-çıkışına ilişkin rakamlar haftalık toplamı gösterdiği için, biz de kurda haftalık ortalamayı alıyoruz. Buna göre, 12 Haziran itibariyle geriye doğru bir haftalık dönemdeki ortalama dolar kuru 2,7310, euro kuru 3,0720 düzeyindeydi. 19 Haziran itibariyle geriye doğru bir haftalık dönem ortalamasında dolar kuru 2,7266, euro kuru 3,0723 oldu. Buna göre sepet kur da 12 Haziran itibariyle 2.9015 düzeyindeyken, 19 Haziran itibariyle 2.8995 olarak gerçekleşti. 

Bir başka ifadeyle döviz kuru neredeyse hiç değişmedi, hatta bir miktar gerileme bile oldu.
Yani bir haftada yabancılar 874 milyon dolarlık menkul kıymet satıyorlar, ama döviz kuru yerinde sayıyor, hatta az da olsa geriliyor. Nasıl? Gerçi bu ilk kez karşılaşılan bir durum değil, daha önce de kimi haftalarda net satış olduğu halde dövizin sabit kaldığı görülmüştü. O zaman yine soralım; nasıl ve niye? 

2.4 milyar TL nerede? 

Yabancıların 12-19 Haziran haftasında yaptıkları satışın TL karşılığı 2,7266'lık dolar kuruna göre yaklaşık 2.4 milyar lira. 

Merak edilen de işte bu, 2.4 milyar liranın nerede olduğu... Öyle ya, yabancılar bu TL'yi dövize çevirmiş olsalardı, normal koşullarda kur bu düzeyde kalmazdı. 

2.4 milyar liranın izini sürmek kolay değil kuşkusuz. Yabancı bu paranın tümünü dövize çevirmiş ve Türkiye'den çıkmıştır belki; ama kur artışı yaşanmadığına göre, söz konusu dönemde yabancı çıkışı kadar, yani o döviz talebini karşılayacak ölçüde başka bir kaynaktan döviz arzı gerçekleşmiş ve kur bu sayede sabit kalmış olmalıdır. Ama bunu, en azından şu aşamada bilme şansımız yok. 

Ama acaba, yabancılar ellerine geçen bu Türk parasını dövize çevirme konusunda acele etmemiş olabilirler mi? Bu, birkaç nedenle mümkün.

Birincisi, bu kur düzeyini dövize dönmek için çok dezavantajlı görüyor ve bir süre bekleyip kurun düşmesini umuyor olabilirler. İç siyasi gelişmelere bağlı olarak kurda bir düşüş bekleniyordu nitekim. Bu da gerçekleşti zaten. 19 Haziran'da 2,7266 olan haftalık ortalama dolar kuru, 26 Haziran'da 2,6810'düştü, euro kuru da 3,0723'ten 3,0189'a geriledi. 2.4 milyar liranın tümü, 2,7266'dan değil de, 2,6810'dan dolara çevrilse, yabancının cebine girecek para 20 milyon dolar kadar artmaktadır. 

Yabancı yatırımcıların 12-19 Haziran haftasındaki satıştan ellerine geçen yaklaşık 2.4 milyar liranın tümünü daha uygun bir kurdan çıkarmak istediklerini varsayarsak, yanıtlanması gereken soru şudur; peki bu para nereye park etti? Bu sorunun somut bir yanıtı yok, kaldı ki bu paranın Türkiye'de tutulmakta olduğunu kesin bir şekilde ifade etme şansımız da yok. Biz yalnızca satış-kur bağlantısının kopmuş olmasına dikkat çekmek istiyoruz. 

Yabancılar ellerine geçen TL'yi dövize çevirmekte acele etmediler de mi kur yükselmedi, iç siyasi gelişmelerdeki yumuşama görüntüsü mü kurun çok artmamasını sağladı, yurtdışı kaynaklı gelişmeler mi etkili oldu, tartışılır. Bu etkenlerin hepsi de bir ölçüde rol oynamış olabilir TL'nin değer yitirmemesinde.  

Bu olasılıklardan hangisinin daha baskın çıktığını, önümüzdeki haftalarda açıklanacak rakamlarla görebileceğiz. Ama şu gerçek değişmiyor. İster yurtdışına hemen çıkarılsın, ister bir süre başka araçlara park ederek çıkarılsın, yabancı yatırımcı özellikle kamu kağıtlarından uzaklaşmayı tercih ediyor. İşte son beş haftanın toplam rakamı ortada. Yabancılar 15 Mayıs'tan 19 Haziran'a kadar olan beş haftada 30 milyon dolarlık hisse senedi satmışlar, ama buna karşılık devlet iç borçlanma senedindeki satış 2.2 milyar doları bulmuş. 

t5u7k7ku7y.png
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar