Yabancılar geçen hafta 712 milyon dolarlık hisse senedi aldı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Yurtdışında yerleşikler geçen hafta son dört buçuk yılın rekorunu kırarak tam 711.8 milyon dolarlık hisse senedi aldı.

Hemen hemen tümü geçen haftaki alımdan oluşmak üzere yabancıların yılbaşından 18 Ocak gününe kadar gerçekleştirdikleri alımın toplamı da böylece 743.6 milyon doları buldu.

Yurtdışında yerleşikler 28 Aralık ile 4 Ocak arasında 83.3 milyon dolarlık hisse senedi sattıktan sonra net alıcı konuma geçti. Yabancıların 4-11 Ocak arasındaki net alımı 115.1 milyon, 11-18 Ocak arasındaki net alımı ise biraz önce de belirttiğimiz gibi net 711.8 milyon oldu.

Dört yılın rekoru kırıldı

Yurtdışında yerleşiklerin hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alımlarına ilişkin veriler Merkez Bankası tarafından haftalık bazda 2005 yılından bu yana açıklanıyor. Geçen hafta da dahil şimdiye kadar 733 haftalık veri açıklanmış.

İşte yurtdışında yerleşiklerin 11-18 Ocak arasındaki 712 milyon dolarlık alımları, bu 733 hafta içinde en fazla alım yaptıkları yedinci hafta.

Yurtdışında yerleşiklerin geçen haftakinden daha yüksek tutarlı son alımı 7-11 Kasım 2013 haftasında gerçekleşmişti.

Söz konusu hafta yapılan alım 828 milyondu, aradan dört yıl geçti, geçen hafta da 712 milyonluk alım yapıldı.

Böylece yabancıların hisse senedi alımında geçen hafta son dört yılın, hatta dört yıl iki aylık dönemin rekoru kırılmış oldu.

Yurtdışında yerleşiklerin haftalık bazda en yüklü alım gerçekleştirdikleri dönemler şöyle: (Belirtilen tarihler alımın yapıldığı haftanın son gününü gösteriyor.)

“23 Kasım 2012 (2 milyar 60 milyon), 11 Mayıs 2007 (1 milyar 339 milyon), 20 Haziran 2008 (1 milyar 154 milyon), 16 Mayıs 2008 (1 milyar 63 milyon), 15 Kasım 2013 (828 milyon), 9 Mayıs 2008 (760 milyon) ve 18 Ocak 2019 (712 milyon dolar).”

Fiyatlara da yansıdı

Yabancıların hisse senedine yönelmesi Borsadaki fiyatları da yukarı çekti.

Borsa endeksi uzun bir aradan sonra yeniden 100 binin üstüne çıktı.

Endekste bu hafta da gözlenmekte olan yükselme eğilimi, yabancıların hisse senedi alımlarını sürdürdüklerinin işareti. Gelecek hafta açıklanacak bu haftaya ilişkin veriler de yabancı alımının muhtemelen devam ettiğini gösterecek.

DİBS’te satış var

Yurtdışında yerleşikler hisse senedinde alımlarını yoğunlaştırırken devlet iç borçlanma senedinden ise çıkmaya devam ediyor.

Yabancılar 28 Aralık-4 Ocak günleri arasındaki hafta içinde 101.5 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi satmıştı. Satış izleyen haftalarda da sürdü. Yabancılar 4-11 Ocak haftasında 131.9 milyon, 11-18 Ocak haftasında da 121.7 milyon dolarlık net satış gerçekleştirdi.

Böylece yabancıların yılbaşından bu yana olan dönemdeki DİBS satışları 365.2 milyon doları buldu.

378.5 milyonluk net giriş

Yurtdışında yerleşikler yılbaşından 18 Ocak gününe kadar olan dönemde 743.6 milyon dolarlık hisse senedi alırken 365.2 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi sattı.

Dolayısıyla yabancılar menkul kıymet alımı yoluyla söz konusu dönemde net 378.5 milyon dolar getirmiş oldu.

Hisse senedi alımının devamı gelir mi?

Yurtdışında yerleşiklerin hisse senedi alımına ağırlık verip fiyatların yukarı çıkmasını sağlamaları beraberinde herkesin zihnini kurcalayan soruyu gündeme getiriyor:

“Acaba yabancılar alımlarını sürdürürler mi, yoksa fiyatlar belli bir düzeye çıkınca satışa mı geçerler?”

Bu sorunun yanıtını biz veremeyiz. Yaptıkları tahminlerin tutması dışında bu soruya sağlıklı bir yanıt verebilen var mıdır, onu da bilemeyiz.

Yabancı bir yatırımcı, ister gerçek kişi, ister fon olsun, Türk hisse senetlerini elbette ucuz bulduğu için, elbette kar edebileceğini düşündüğü için alır. Ne var ki herhangi bir menkul kıymetin fiyatının düşük olması her zaman alım için yeterli bir gerekçe değildir. Özellikle bu menkul kıymet hisse senediyse...

Dolayısıyla yabancı yatırımcıların geçen hafta gerçekleştirdikleri ve bu hafta da sürdürüyor göründükleri alımın bir süreklilik gösterip göstermeyeceğini kestirmek hiç kolay değildir. Hele hele, “Yabancı bile alıyor, ben niye almayayım” mantığıyla hareket etmek bir bakarsınız hüsranla sonuçlanıverir.

Bankaların da, aracı kurumların da bu konuda yetkin elemanları var. Akıl danışmaktan zarar gelmez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar