Yabancı yatırımcı yedi ayda net 5.3 milyar dolarlık menkul kıymet sattı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Biz istediğimiz kadar kendimizi avutmaya çalışalım, yabancı yatırımcının Türkiye'deki menkul kıymet hareketi, dışarıdan nasıl görünmekte olduğumuzun en tipik ve tartışma götürmez işaretlerini taşıyor. Yabancı tedirgin; bu yüzden de menkul kıymet alımına pek yanaşmıyor. Ne hisse senedi almaya eli varıyor, ne iç borçlanma senedi. Daha da kötüsü, sahip olduklarını da satmayı tercih ediyor. 

Bir buçuk yılda üç kez seçim yapan bir ülke olarak, yeni bir seçime koşar adım gidiyorken, yabancılardaki bu tedirginliği sona erdirebilecek miyiz. Zor; çünkü Türkiye'de yarın ekonominin nereye gideceğini kimse kestiremiyor. Örneğin bu kaotik ortamın nasıl bir kur düzeyi oluşturacağını bilmek mümkün görünmüyor. Böyle olunca da yabancılar, "Ne olur ne olmaz" diyerek, yurtdışı etkenlerin de rolüyle Türkiye'den olabildiğince uzak durmayı tercih ediyor.

Rekor çıkış var 

Merkez Bankası dün yurtdışında yerleşiklerin Türkiye'deki hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alış satışlarının netine ilişkin son verileri açıkladı. Merkez Bankası verileri, fiyat hareketlerinden ve kur değişiminden arındırılmış veriler. Dolayısıyla yabancıların alış ve satışına ilişkin net durumu gösteriyor. 

Yabancı yatırımcılar bu yıl ilk yedi ayda hisse senedinde çok önemli bir çıkış gerçekleştirmediler. Yedi aydaki toplam çıkış yalnızca 487 milyon dolar. Ama asıl çıkış, devlet iç borçlanma senetlerinde yaşandı. Ocak-temmuz döneminde yabancıların net olarak 4 milyar 768 milyon dolarlık DİBS satışı gerçekleştirdiklerini görüyoruz. DİBS'le ilgili rakamlara reponun dahil olduğunu da belirtelim. 

Bu yıl yedi ayda 5.3 milyar dolara ulaşan net satış, şimdiye kadar görülmüş bir rakam değil. Son 11 yıla bakıyoruz, 2005'ten bu yıla kadar olan döneme yani, daha önce ilk yedi ay bazında en yüksek çıkış 1.4 milyar dolarla 2006 yılında yaşanmış. Bu arada hemen başlangıç yılımızın neden 2005 olduğunu belirtelim. Bu verileri Merkez Bankası'ndan alıyoruz ve Merkez de söz konusu verilerle ilgili başlangıç tarihini Ocak 2005 olarak almış bulunuyor. Hem zaten son 11 yıl da yeterince bir gösterge oluşturuyor. 

2011'den beri azalıyor 

Yabancı yatırımcıların Türkiye'ye akın ettiği yıl 2011'di. Söz konusu yıl yabancılar 666 milyon dolarlık hisse senedi satmış olmalarına rağmen tam 13.2 milyar dolarlık DİBS aldılar ve böylece net giriş 12.6 milyar dolara ulaştı. 2012 de, 2011'i aratmayan ölçüde giriş yaşanan bir yıldı. 2012 yılındaki net giriş, 11.5 milyar dolar oldu. 

Sonrasında yabancı girişinde belirgin olarak bir yavaşlama başladı. 2013'ün ilk yedi ayında 5.2, 2014'ün ilk yedi ayında ise 2.4 milyar dolarlık giriş sağlandı. 

Ve geldik bu yıla, giriş şöyle dursun, yabancılar yedi ayda 5.3 milyar dolarlık menkul kıymet sattılar. 

capture-20150807-121807.jpg

 

Çıkış daha da artacak gibi 

Türkiye'de ipler siyaseten giderek geriliyorken, suçlamalar ve adeta tekmeler havada uçuşuyorken, örneğin dolar kurunun yarın ne olacağını artık kimse kestiremiyorken, ülkenin döviz geliri artmıyor, hatta turizm gibi en önemli gelir kaleminde alarm zilleri çalıyorken, yani bütün bunlar dövizin daha da artacağı yolunda işaretler oluşturuyorken, yabancı Türkiye'ye niye gelsin ki. Yabancının, bugün çıktığında doları örneğin 2.75'ten alabilecekken, bir süre bekleyip 2.85'ten alma riskini taşıyacağını, bu kadar öngörüsüz olduğunu mu düşünüyoruz ki acaba. 

Dolayısıyla yabancı çıkmayı sürdürecektir. Kimi haftalarda alışlar görülmesi bizi yanıltmasın. Orta vadede gidişat, yabancı çıkışının giderek artacağı yönündedir. 

Yabancı çıkacak, döviz artacaktır; dövizin artacağını hisseden yabancı çıkacak, bu da dövizi artıracaktır; döviz gelirleri düştükçe, yani azaldıkça döviz, haliyle fiyat yükselecek, bir başka ifadeyle kur artacaktır. 

Tüm işaretler bu yöndedir ve biz bu işaretleri görmezden gelip seçim de seçim, diyoruz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar