Yabancı ya pek rahatsız değil, ya çıkmak için fırsat kolluyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla başlayan sürecin yabancı yatırımcıları ne ölçüde rahatsız ettiği ve Türkiye’den ne miktarda döviz çıkışı olduğu çok tartışıldı, tartışılmaya da devam ediliyor. Ortada iki gerçek var; bir, görünen tablo, bir de bu tablonun gölgelediği gerçek tablo.

Önce görünen tabloya bakalım. Yabancı yatırımcıların hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedindeki portföyleri son iki buçuk ayda tam 21.6 milyar dolar azaldı. 13 Aralık’ta 59.7 milyar dolar olan hisse senedi portföyü 28 Şubat itibariyle 46.1 milyar dolara indi. Aynı tarihler itibariyle repo dahil DİBS ise 55.2 milyar dolardan 47.1 milyar dolara geriledi. Yani görünürde, iki buçuk aya sığan 21.6 milyar dolar gibi müthiş bir “kaçış” var. Ama bu kaçış görüntüde! 

Gerçek tablo ise farklı. Çünkü bu gerilemenin çok büyük bölümü fiyattaki düşüşten ve kur artışından kaynaklanıyor. Örneğin 100 liralık bir hisse senedi, dolar 2 lirayken 50 dolarlık bir portföy demek. Aradan geçen sürede dolar 2.20’ye çıkmışsa portföy 45 dolara iniyor, bu dönemde hisse senedi fiyatı da yüzde 10 düşmüşse, portföy yaklaşık 41 dolara kadar gerilemiş görünüyor. Oysa, eldeki hisse senedinde değişiklik yok. 

Gerçek çıkış 2.8 milyar

İşte iki buçuk aydaki 21.6 milyar dolarlık gerilemenin 18.8 milyarı fiyat düşüşü ve kur artışı kaynaklı.

Gerçek çıkış ise yalnızca 2.8 milyar dolar düzeyinde.

İki buçuk aylık dönemde yabancı yatırımcıların hisse senedi portföyleri 13.6 milyar dolar erimiş görünüyor. Oysa hisse senedindeki gerçek çıkış yalnızca 568 milyon dolar. 

Repo dahil DİBS’te gerçekleşen çıkış da bu dönemde görünürde 8.1 milyar dolar oldu. Fiyat değişimi ve kur hareketinden arındırılmış gerçek çıkış ise yalnızca 2.2 milyar dolar düzeyinde. Bu tutarın 1.2 milyar doları repodaki çıkıştan kaynaklandı.

Görüldüğü gibi hisse senedindeki fiyat ve kur etkisi çok daha belirgin. Hisse senedindeki her 100 dolarlık gerilemenin yalnızca 4 doları gerçek bir düşüşe işaret ediyor, 96 dolarlık gerilemenin kaynağı ise fiyat ve kur hareketiyle oluşmuş durumda.

Yabancı ya rahatsız değil, ya…

Tablo açık; tablo, yabancının Türkiye’yi terketmeye pek de niyetli olmadığını gösteriyor. Ama acaba bu tabloda yanıltıcı yönler var mı, bunu da düşünmek gerekiyor. Şu sorunun yanıtı önemli; yabancı yatırımcı Türkiye’den hangi koşullarda çıkmak ister ya da kalma kararı verir? 

Birincisi; gelecekte işlerin çok daha kötüleşeceğini düşünüyordur, zarardaysa bile bu zararı göze alır, arkasına bakmadan çıkar.

İkincisi; durumun kısa süreliğine de olsa bir ara toparlanacağı umudunu taşıyordur ve o yalancı baharın gelmesini bekliyordur. Yani, çıkmaya çıkacaktır da, fırsat kolluyordur.

Üçüncüsü; gelecekte işlerin düzeleceğini, geçici bir sıkıntı yaşandığını düşünmektedir, uzun vadeli bakmaktadır pozisyonuna ve bu yüzden de çıkmaya hiç mi hiç niyeti yoktur.

Belli ki ilk olasılık söz konusu olsaydı, şimdi biz çok daha farklı rakamları aktarıyor olurduk. O şekilde düşünüp hareket eden de vardır elbette ama, anlaşılan o görüştekiler çoğunlukta değil.

Şu an ikinci olasılık biraz ağır basıyor gibi geliyor bize. Tamam, Türkiye’de bir risk söz konusu, ama öyle apar topar büyük zararları göze alarak çıkmaya çalışmanın da anlamı yok. Sanki zihinlerdeki düşünce bu. Ortalığın biraz daha sakinleşmesi; varlık fiyatlarının yükselmesi, kurun daha da düşmesi, en azından dalgalanmanın bitmesi bekleniyor gibi.

Dolayısıyla yabancıların şimdiye kadar çok büyük çıkış gerçekleştirmemiş olması elbette memnun olunacak bir durum; ama, buna da çok güvenmemek gerek.   

1-387.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar