Yabancı sermaye ve Orta Vadeli Plan…

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Küresel düzeyde belirsizlik ve kırılganlığın olağandışı seviyelere sıçradığı, özellikle gelişmekte olan ekonomilere ilişkin beklentilerin bozulduğu bir dönemde ülkemizde açıklanacak Orta Vadeli Plan ve hedefleri muhtemelen çok kafa karıştıracak. İyimserlik pompalanmaya çalışılması veya daha gerçekçi olunma isteği eleştiri dozunun artmasını engelleyemeyecek; koşullar olumsuzlaşır ve yapılan plana ilişkin varsayımlar çatırdar iken ne kadar iyi niyetli olunur ise olunsun güvensizliğin artması önlenemeyebilir. Daha açık ifade etmek gerekir ise içeride ve dışarıda farklı kesimleri uzlaştırarak desteklerini kazanacak, çıkar çatışmalarını öteleyebilecek bir hedef seti pek mümkün görünmüyor.

Yaklaşan seçimler nedeniyle siyasi irade kamu harcamalarını muhtemelen kısmak istemeyecek ve olabildiğince iyimser makroekonomik hedeflere ihtiyaç duyacak. İçeride iş dünyası böyle bir olasılığa tepkisiz kalabilir, fakat yabancı sermayenin tavrı olumsuz olabilir. Bu açıdan bakınca işin tadı kaçıyor ve evdeki hesapları değiştirmek gerekiyor. Yabancıların tepkisiz kalacağı ve yerlilerin de katlanmak zorunda kalabileceği bir hedefler ile buna uygun politika seti ise siyasi iradenin pek işine gelmeyecek. Merkez Bankası'nın uyguladığı para politikasına ilişkin olumsuz tepkilerin artması gelecekte yaşanacakların ipuçlarını sergiliyor. Siyasi irade ile yabancı sermaye arasındaki çıkar çatışması hızla büyür iken, iş dünyası ve toplum kurbanlık koyun durumuna düşüyor… Küresel koşullar ve gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki artan baskı bu açmazı derinleştiriyor.

Yukarıda özetlemeye çalıştığımız tablo durgunluğun kademeli olarak derinleşmesi, enflasyon ve işsizliğin artması gibi olumsuz olasılıkları güçlendirecek gibi görünüyor. Bu durum doğal olarak sosyal ve siyasi dengeleri de etkileyecek. Son on yılda hayal ticaretine ortak olan, gelir yaratmak adına sorunların büyümesini görmezden gelen yabancıların tavrının değişmesi, önceliklerin ve her şeyin değişmek zorunda kalacağına işaret ediyor. Tehlike ise siyasi iradenin hesapsızca bu duruma direnmeye çalışacağı kanaatini güçlendiren söylem ve eylemler ile vücut buluyor. Buzdağının görünen kısmı durumundaki döviz kuru ve faizlerdeki eğilimler daha farklı düşünmeye izin vermiyor.

Yabancı kaynak girişi yeterli ve gerekli düzeyin üzerinde iken Orta Vadeli Plan açıklamak, beklentileri yönlendirmek ve gündem yaratma kolaydı. Fakat durum değişti; sermaye girişlerinin olası plan hedeflerinin altında kalacağı bir döneme girildi, gerçekçi olamamanın bedeli ise tahammül sınırlarını aşabilir gibi görünüyor. Risk algılaması yükselir iken getirileri mevcut düzeylerde tutarak herhangi bir hedefin yakalanabilmesi söz konusu olamayabilir. Gerek iş dünyası, gerekse toplum içinde çok sıkıntılı bir dönem bizi bekliyor. Siyasi irade kamu harcamalarını gecikmeli olarak kısmak zorunda kalabilir, durgunlaşmanın derinleşmesini önlemek konusunda pek bir şey yapamayabilir. Orta Vadeli Plan ve hedefleri siyasi iradenin evdeki hesabı niteliğindedir. Yabancı sermayenin desteğinin giderek azalması kaçınılmaz olacak gibi görünmektedir… Ne dersiniz belirsizlik ve kırılganlık azalıyor mu, yoksa artıyor mu?..

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar