Yabancı ilgisinde ‘faiz indirimi’ kaygısı

Naki BAKIR
Naki BAKIR MAKRO BAKIŞ [email protected]

İlk somut tedbirleri geçen yıl temmuz ayı ortalarında uy­gulamaya konulan “parasal sıkılaştırma” esaslı programın ekonomiyi soğutucu etkisi sana­yi üretimi, iç talep ve yatırımlar­da kendini gösterirken, bir yıl­lık dönemde yabancıların Türk menkul kıymetlerine yatırımları yoluyla sıcak para girişlerinde ise belirgin bir artış yaşandı.

Ekonomide köklü politika de­ğişikliği ile bu dönemde faizlerin rekor düzeylere çıkarılması, dev­let iç borçlanma senetleri (DİBS), Türk hisse senetleri ve özel sektör tahvillerinin (ÖST) cazibesini ar­tırdı. ”Carry trade” de dahil yaban­cıların Türk menkul kıymetlerin­deki alımları önemli oranda art­tı.

Önceki bir yıllık dönemde Türk menkul kıymetlerinde 900 milyon dolarla net satıcı olan yabancılar, 19 Temmuz 2024 itibarıyla son bir yılda büyük bölümü DİBS olmak üzere Türk kağıtlarının alımı için toplam 12,4 milyar dolar getirdi­ler. Gelen sıcak para ile Türkiye yeniden rezerv biriktirmeye baş­ladı ve swaplar dahil hacmi eksi­ye düşmüş olan rezervler, swaplar hariç yeniden artıya geçti.

Haziran 2023-Mart 2024 döne­minde yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükseltilen, son dört aydır ise sabit tutulan Merkez Bankası politika faizinin, enflasyonda önümüzdeki dönemde beklenen düşüşler para­lelinde yeniden indirilme olasılığı ile birlikte bunun yabancı ilgisini nasıl etkileyeceği de konuşulmaya başladı. İndirimin dış finansal ya­tırımcıların iştahını kıracağı ko­nuşulurken, 12-19 Temmuz ara­sındaki son veri haftasında yaban­cıların DİBS’te 700 milyon dolarla sert satıcı olmaları dikkati çekti.

Bir yılda DİBS’e net 11,7 milyar dolar

Merkez Bankası’nın haftalık menkul kıymet istatistiklerinde yer alan veriler üzerinden piyasa fiyatı ve kur/parite hareketlerin­den arındırılarak yapılan hesap­lama, yurt dışı yerleşiklerin Türk menkul kıymet alımları için 21 Temmuz 2023-19 Temmuz 2024 arasındaki bir yıllık dönemde ge­tirdikleri toplam sıcak paranın 12 milyar 422,6 milyon dolar olduğu­nu gösteriyor.

Bunun da 11 milyar 697,6 milyar dolarla büyük bölü­münü DİBS alımları oluşturuyor. Yabancıların aynı dönemde hisse senedi alımları 352,5 milyon, ÖST alımları ise 372,4 milyon dolar dü­zeyinde. Bu dönemde yabancılar bazı aylarda net satıcı olmakla birlikte genel olarak net alıcı oldu­lar.

Yabancıların ağustosta 370,3 milyon dolar net satış, eylülde 490,5 milyon dolar net alım, ekim­de 427,7 milyon dolar net satış, ka­sımda 685,6 milyon dolar net alım şeklinde gerçekleşen menkul kıy­met işlemleri, aralık ayında 2 mil­yar 787 milyon dolarlık yüksek bir net alımla sonuçlandı. Bu yıl ocak­ta 392,3 milyon, şubatta 144,9 net alım yapan yabancılar, marttaki 186,4 milyon dolarlık net satıştan sonra, nisanda 1 milyar 114,6 mil­yon dolarla yine yüksek tutarda bir net alım gerçekleştirdiler.

Mayısta patlama yaşandı

Yabancıların Türk menkul kıy­met alımlarında, özellikle carry trade akımının yeniden zirve yap­tığı mayıs ayında ise büyük bölü­mü DİBS’lere yönelik olmak üze­re adeta patlama yaşandı.

Mayıs ayının dört iş haftasında hisse se­netlerinde 394,1 milyon dolar­la net alıcı, ÖST’de 144,4 milyon dolarla net alıcı olan yabancıların DİBS alımları ise 6 milyar 597,1 milyon dolarla rekor bir düzey­de gerçekleşti. Böylece yabancı­ların bir aydaki toplam alımları 6 milyar 347,4 milyon dolara ulaştı. Buna göre son bir yıldaki yabancı alımlarının yarıdan fazlası bu yı­lın mayısı olmak üzere tek bir ay­da gerçekleşti.

Mayıstaki rekor alımın ardından haziran ayında 587,1 milyon dolarla net satış gel­di. 28 Haziran-19 Temmuz arasın­daki üç iş haftasında ise yabancı­lar net 1 milyar 861,2 milyon dolar alım yaptılar. Ancak 12-19 Tem­muz arasındaki son haftada ise net 124,2 milyon dolarlık hisse senedi alan yabancılar, 700 milyon dolar­lık DİBS ve 10,5 milyon dolarlık da ÖST sattılar. Böylece son veri haf­tasında toplam yabancı işlemleri 586,3 milyon dolar net satış şek­linde gerçekleşti.

Son bir yıllık dönemde yurt dı­şı yerleşiklerin Türk menkul kıy­metlerinden oluşan portföyünün (stok) piyasa değeri yüzde 102,7 oranında 27 milyar 436,8 milyon dolar büyüyerek 54 milyar 150,8 milyon dolara ulaştı. Bu dönem­de stokta yaşanan hızlı büyüme DİBS’lerden kaynaklandı.

21 Tem­muz 2023-19 Temmuz 2024 ara­sındaki anılan dönemde yabancı­ların hisse senedi portföyü yüzde 60,8 artışla 25 milyar 773,7 milyon dolardan 41 milyar 448 milyon do­lara, ÖST’ler de yüzde 549,1 artışla 63,3 milyon dolardan 410,9 milyon dolara çıkarken, DİBS’lerin değeri ise yüzde 1.301,7 (13 kat) büyüye­rek 876,9 milyon dolardan 12 mil­yar 291,9 milyon dolara yükseldi.

Faiz indirimi sıcak para girişini keser mi?

 Geçen yıl yeni ekonomi yönetimi göreve geldiğinde Merkez Bankası politika faizi yüzde 8,5 düzeyinde bulunuyordu. Her ay yapılan kademeli artışlarla söz konusu faiz bu yıl martta yüzde 50’ye kadar yükseltildi. Ancak Merkez Bankası politika faizini son dört ayda ise sabit tuttu. Bu arada, enflasyonda önümüzdeki aylarda baz etkisiyle beklenen sert düşüşler paralelinde yeniden faiz indirimi olasılığı konuşulmaya başladı.

Ekonomi çevrelerinde, temel hedefi enflasyonu düşürmek olan programın bu yönde alınan “olumlu” sonuçları doğrultusunda faiz indiriminin önümüzdeki aylarda gündeme gelmesi görüşü bir kesimde taraftar buluyor. Diğer kesim ise henüz faiz indirimi için erken olduğu ve bunun, son aylarda Türk kağıtlarına artan yabancı ilgisini azaltacağı, Türkiye’nin rezerv biriktirmesine yarayan bu imkândan yoksun kalacağı kaygısını dile getiriyor. Faiz indirimi için, enflasyonda kademeli düşüşün sürmesi ve ülke notunun yatırım yapılabilir düzeye gelmesi ile doğrudan yatırım cinsi fon akımlarının da artması gerektiği görüşü dillendiriliyor. Bu arada, daha cazip getiri alanları gördüğünde hızla ülkeyi terk etme özelliği dolayısıyla sıcak paranın kendisi de ulusal ekonomi için “risk” oluşturuyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar