Yabancı hisse senedinde nazlı, DİBS'te ise alımlarını sürdürüyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Yabancı yatırımcılar hisse senedinde adeta bir ileri bir geri gidiyor. Yabancıların yılın ilk sekiz ayındaki hisse senedi alımı yalnızca 324 milyon dolar oldu. Ağustos sonu itibariyle yabancı yatırımcıların hisse senedi portföylerinin büyüklüğü de 41.6 milyar dolar olarak gerçekleşti.

Hisse senedinde bu yıl yalnızca şubat, mart ve nisan aylarında alım yapan, diğer tüm ayları net satışla geçiren yabancı yatırımcılar, devlet iç borçlanma senedinde ise ocak ve haziran hariç hep net alım gerçekleştirdiler. DİBS'teki sekiz aylık dönemin net alımı 4 milyar doları aştı. Yabancılar ilk sekiz ayda 4 milyar 59 milyon dolarlık devlet iç borçlanma senedi aldılar. Yabancıların DİBS portföyü, ağustos sonu itibariyle 36.8 milyar dolar düzeyinde oluştu.

Yabancıların hisse senedine daha temkinli yaklaşırken devlet iç borçlanma senedinden vazgeçmemelerinin en başta gelen nedenlerinden biri kuşkusuz faizimizin yüksekliği. Türkiye, uyguladığı görece yüksek faizle yabancı yatırımcılar için halen cazip bir ülke konumunda bulunuyor.

15 Temmuz'un yarası sarılıyor

Yabancı yatırımcıların Türkiye algısının bozulmasında, Türkiye'ye bakışlarının olumsuza dönmesinde ve Türk menkul kıymetlerine kuşkuyla yaklaşmalarında 15 Temmuz darbe girişiminin tartışma götürmeyecek şekilde büyük etkisi oldu. Zaten olumsuza dönme eğilimi gösteren dünya konjonktüründe ve FED'in faizi artırıp artırmayacağının daha sık konuşulduğu bir dönemde buna bir de bizim tarihimiz boyunca benzerini bir daha göremeyeceğimiz 15 Temmuz olumsuzluğu eklendi. Bu yılki yabancı hareketini yılbaşından 15 Temmuz'a kadar olan dönem ve 15 Temmuz'dan ağustos sonuna kadar olan dönem olarak irdelediğimizde bu olumsuz etkinin rakamsal boyutunu kolaylıkla görebiliyoruz.

Yabancı yatırımcılar yılbaşından 15 Temmuz'a kadar olan dönemde 949 milyon dolarlık hisse senedi aldılar. Ne var ki, 15 Temmuz'la birlikte yabancıların hisse senedine olan ilgisi bir anda tersine döndü. Yabancılar, 15 Temmuz'dan sonraki bir buçuk ayda 625 milyon dolarlık satış yaptılar ve böylece ilk sekiz aydaki alış 324 milyon dolarda kalmış oldu.

Yılbaşından 15 Temmuz'a kadar olan dönemde 3.4 milyar dolarlık devlet iç borçlanma senedi alan yabancılar, sonraki bir buçuk ayda yalnızca 638 milyon dolarlık alım gerçekleştirdiler ve böylece sekiz aydaki alım da 4.1 milyar dolar düzeyinde oluştu.

Bu arada yabancı yatırımcıların temmuzun ilk yarısında 1.2 milyar dolarlık DİBS aldıktan sonra temmuzun ikinci yarısında 357 milyon dolarlık satış gerçekleştirdikleri dikkati çekti.

Bir başka açıdan değerlendirmek gerekirse karşımızda şöyle bir tablo var. Darbe girişimini izleyen iki haftada yabancı yatırımcılar hisse senedi ve DİBS toplamında 907 milyon dolarlık satış yaptılar. Ağustos ayındaki alım ise 920 milyon dolar. Yani darbe girişiminin yarattığı çıkışı ancak telafi edebilmiş durumdayız.

Varlıklar 12 milyar dolar azaldı

Yabancılar, darbe girişimini izleyen ilk haftada 462, ikinci haftada 445 milyon dolar olmak üzere iki haftada toplam 907 milyon dolarlık satış yaptılar. Ancak hisse senedi ve DİBS bakiyesi ilk hafta sonu olan 22 Temmuz'da adeta dibe oturdu. 15-22 Temmuz haftasında hisse senedi ve DİBS varlığında 12.1 milyar dolarlık düşüş oldu.
Yabancıların hisse senedi varlıkları 15 Temmuz'da 46.4 milyar dolardı. Varlıklar bir hafta içinde 8.4 milyar dolar azalarak 22 Temmuz'da 38 milyar dolara indi.

Yabancı yatırımcıların iç borçlanma senedi varlıklarındaki düşüş ise daha az oldu. 15 Temmuz'da 37.7 milyar dolar düzeyinde bulunan DİBS stoku, 3.7 milyar dolar azalarak 22 Temmuz'da 34 milyar dolara geriledi.

Hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedinden oluşan toplam varlıklar 15 Temmuz darbe girişiminin etkisiyle bir haftada 84.1 milyar dolardan 72 milyar dolara inmiş oldu.

Ancak, daha önce de belirttiğimiz gibi bu dönemdeki net çıkış 462 milyon dolar. Portföydeki 12.1 milyar dolarlık azalma ile net azalma olan 462 milyon dolar arasındaki farkı gösteren 11.7 milyar dolar, hem fiyat düşüşü, hem de kur artışından kaynaklanıyor.

Bu arada dolar kurunun düşmesi ve fiyatların yükselmesiyle birlikte hisse yabancıların hisse senedi ve DİBS portföylerinin toplamı ağustos sonu itibariyle 78.4 milyar dolara yükseldi.

Önemli olan bundan sonrası

15 Temmuz'un ekonomide yarattığı, en azından yabancıların Türkiye'ye bakışında ortaya çıkardığı tahribat büyük ölçüde, en azından rakamlar boyutta giderilmişe benziyor. Ama önemli olan bundan sonraki dönemde döviz girişini sürdürmemiz.
Yabancı kaynağa ihtiyacımız var; çünkü bu yıl geçmiş yıllarda karşılaşmadığımız ölçüde bir döviz kaybıyla ya da umduğumuz dövizi elde edememekle yüz yüze kalmak üzereyiz. Aslında kaldık da, bunun rakamlara yansıması henüz tam olarak gerçekleşmedi. Turizm gelirlerinde yaşanmakta olan dramatik düşüşten ve bunun yol açacağı sorunlardan söz ediyoruz.

İmdada petrol fiyatlarının gerilemesi yetişiyor kuşkusuz; ama nereye kadar... Gerçi bu yıl öngördüğümüz yüzde 4.5 düzeyinde büyüyemeyeceğimiz görülüyor, Başbakan Yardımcısı Şimşek bunu açıkça dile getirdi. Ama yine de büyümenin çok fazla düşmemesi için belli bir ithalat düzeyinin altına inmemek, bu ithalatı gerçekleştirebilmek için de döviz bulmak durumundayız. İşte bu döviz için kaynak da borçlanmayı sürdürebilmek... Ve işte bu yüzden de yabancı alımlarının sürmesi gerek...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar