Yabancı fonlar, basket coachları gibi taktik geliştirmeye çalışıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Yabancı fonlar Türkiye'deki menkul kıymet yatırımlarının hemen hemen tümünü hisse senedi ve devlet iç borçlanma senedi alarak yapıyorlar. Bu alanlardaki kazancın düzeyini belirleyen etkenler ise hisse senedinde fiyat hareketi, devlet iç borçlanma senedinde faiz. Tabii ki Türkiye'ye giriş-çıkıştaki kur, karın düzeyini belirleyen en büyük etken konumunda.  Yüksek kurdan girilip, burada elde edilecek getiriye çıkışta bir de düşük kur avantajı eklenebilirse, getiri adeta katlanıyor.

Hesap tutmadı

Türk Lirası'nın kontrollü biçimde değer kaybetmesine bir anlamda izin veren ve yaz aylarından beri uygulanmakta olan politika, yurtdışındaki gelişmelerin de olumsuz seyretmesinin etkisiyle istenen sonucu vermedi. Her geçen gün algı bozuldu, TL'nin daha fazla değer yitireceği kaygısı giderek pekişti ve bu durum TL'den kaçışı hızlandırdı. Dövize olan talebin önü alınamaz hale geldi.

Dolar 1.90 lirayı aşınca Merkez Bankası daha agresif davranmaya başladı. Günlük döviz satışında ihale tutarını 1 milyar 350 milyon dolara kadar çıkaran Merkez Bankası, gün geldi 750 milyon dolarlık satışlar yaptı. Öyle ki, yıllar sonra doğrudan satış yapılarak piyasaya müdahale edilmek zorunda bile kalındı.

Döviz satışında tutarı artırmak talebi doyurmak açısından ilk bakışta olumlu bir karar gibi algılanıyorsa da, piyasalar çoğu kez bu tür agresif adımları başka türlü de okuyabiliyor. Döviz satış tutarının artırılması ya da doğrudan müdahale gibi adımlar atılması, "anlaşılan işler çok kötü gidiyor ya da gidecek ki, böylesine radikal adımlara gerek duyuldu" biçiminde de yorumlanabiliyor.

Bu psikolojik bakış açısının yarattığı hava, kurdaki yükselişin tek başına döviz satışıyla önlenemeyeceğini gösterdi. Merkez Bankası da bunun üzerine faizle ilgili bir operasyona girişti. Merkez Bankası, faiz koridorunu genişletmek suretiyle dövize olan talebi kısmayı amaçlayan bir adım attı.

Bu adım, istenen sonucu şimdilik vermiş görünüyor. Amaç kur artışını frenlemekti, kurdaki artış durdu, hatta çok fazla olmasa da tersine bir dönüş yaşandı. Ancak, kurdaki bu yön değişikliğinin bir maliyeti çıktı ortaya; faizler yükselmeye başladı.

Merkez Bankası borçlanma faizini artırmamıştı oysa. Artırılan, borç verme faiz oranıydı. TL'ye ihtiyaç duyan ve bu ihtiyacını gidermek isteyenler artık Merkez Bankası'na daha fazla faiz ödemek zorundaydı. Bu şekilde elde edilecek TL ile döviz almak, riskli hale gelmişti. Amaç da buydu zaten; "döviz alımına yöneltilecek TL azalsın" isteniyordu.

Borçlanma faizi de artırılacak mı?

Biraz önce de belirttik, alınan bir karar, "işler demek ki daha da kötüye gidecekmiş" algısı doğurabiliyor ve bu da piyasanın farklı pozisyon almasına yol açabiliyor. İşte Merkez Bankası'nın borç verme faiz oranını artırması, "bir süre sonra borçlanma faiz oranı da artırılabilir" şeklinde okunmaya başlandı. Bu da, ikinci el tahvil bono piyasasında faizlerin hızla yükselmesine yol açtı.

Yabancıların DİBS payına ilişkin olarak iki hafta öncesinin rakamlarını biliyoruz. 7 Ekim'deki verilere göre, yabancıların DİBS stoku içindeki payı yüzde 41.56'ya geriledi. Yabancıların payı 12 Ağustos'ta yüzde 44.71 ile zirve yapmıştı. Yani, yaklaşık iki ayda yabancı payında 3.15 puanlık bir düşüş oldu.

Son iki haftada, özellikle Merkez Bankası'nın geçen haftaki faiz kararından sonra yabancı satışının çok daha hızlandığı ve payın yüzde 40'ın altına indiği tahmin ediliyor.

İç borçlanma senedini satan yabancı, eline geçen TL'yi dövize çeviriyor mu? Bu soruya kesin yanıt vermek zor; ancak bu şekilde ele geçen TL'nin ancak bir kısmının dövize çevrilip götürüldüğü söylenebilir. Paranın bir kısmı yurtiçinde TL olarak tutulmaya devam ediliyor. Eğer öyle olmasaydı, faizin birkaç günde böylesine hızlı yükseldiği bir dönemde, Merkez Bankası istediği kadar döviz satsın, kurlar fırlar giderdi.

Yapılmakta olan hesap çok açık… Faiz çok daha fazla artmadan, yani DİBS fiyatları çok daha fazla düşmeden bunları elden çıkarmak ve bir süre sonra aynı miktar TL ile daha fazla DİBS alarak piyasaya yeniden girebilmek.    

DİBS'ten Borsa'ya geçiş zor

Yabancıların Borsa'daki hisse senetlerinin değerini bazı kamu kuruluşları dolar bazında izliyor. Bu hesaplama yanlış olmamakla birlikte, çoğu kez çok yanıltıcı sonuçlar doğurabiliyor. Yabancıların elindeki senetlerin değerini, öncelikle hisse senedi fiyatlardaki değişim etkiliyor. Ayrıca, kimi dönemlerde hisse senetlerinin fiyatı hiç artmasa bile, Türk parası değer kazanmışsa yabancıların portföyünün değeri dolar bazında yine artmış görünüyor.

O yüzden, yabancıların Borsa'daki payını hisse adedi bazında izlemek en sağlıklı yöntem. Buna göre, yabancıların payı geçen yılsonundan ağustos sonuna kadar düzenli olarak azaldı. Bu tarihten sonra ise yatay bir seyir ortaya çıktı.

Biliniyor ki hisse senedi fiyatları Dünya'daki gelişmelere çok duyarlı. Hisse senedi piyasaları birbirine adeta bileşik kaplar gibi bağlı. Bu yüzden de İMKB'de oluşacak fiyat hareketlerini diğer borsalardan çok bağımsız düşünmek pek de doğru olmaz.

DİBS'ten çıkıp faizlerin bir süre daha yükselmesini bekleyenler bu sürede paralarını Borsa'ya park edebilirler mi? Doğrusu buna pek ihtimal verilmiyor. DİBS'i tercih edenler, daha az, ama garanti getiri isteyen fonlar. Borsa ise her an her şeyin yaşanabileceği bir yatırım alanı.

DİBS yeniden gözde olabilir

Faizdeki yükseliş bir gün duracak. İşte, faizin artık yükselmeyeceği yargısının giderek güçlendiği günlerde yoğun bir yabancı fon girişi yaşanması sürpriz olmayacak. Düşünsenize, hem devlet iç borçlanma senetlerinin faizi yüksek, yani fiyatı düşük; hem yatırılacak para bir süre önce daha yüksek fiyatlı DİBS satılarak elde edilmiş ya da yurtdışında getirilecek para için TL'ye dönülürken üç-beş ay öncesine göre gayet iyi bir kur var…

Özellikle yabancı fonlar şimdi Merkez Bankası'nı borçlanma faizini de yükseltmeye zorlamak isteyecekler. Borçlanma faizi artırılırsa, bakın o zaman Türkiye'ye nasıl yeniden sıcak para akıyor… Bu gerçekleşmese bile mevcut gidişat da iyi bir kara işaret ediyor ya…

İçinde bulunduğumuz günler, elinde yüklü fon bulunanların, özellikle de yabancıların çeşitli alanlar arasında gidip gelerek çok iyi kazanç elde edecekleri günler olacak.

Birileri Türkiye'nin sırtından para kazanırken, ortaya çıkacak bedeli de birileri ödeyecek… 

Yabancılar DİBS'ten "şimdilik" çıkıyor 
Borsa'daki pay ise sabit… 
  İMKB'deki yabancı payı
 DİBS'tekiAdettekiDeğerdeki
 yab.payı (%)pay (%)pay (%)
Ocak38,1451,1064,70
Şubat39,9650,0663,75
Mart40,0948,9263,04
Nisan42,0449,0262,95
Mayıs41,5748,1462,49
Haziran42,9147,2162,22
8 Tem.43,1847,0862,31
15 Tem.43,2647,1462,36
22 Tem.43,5246,9062,27
29 Tem.43,7046,7462,27
5 Ağus.44,6646,6662,49
12 Ağus.44,7146,0862,03
19 Ağus.44,4846,1362,10
26 Ağus.43,9546,0661,90
2 Eylül44,0346,1362,07
9 Eylül43,8746,1961,88
16 Eylül43,3146,3862,19
23 Eylül42,1546,6862,56
30 Eylül41,8446,5262,74
7 Ekim41,5646,3862,33
14 Ekim 46,3463,22
21 Ekim 46,0662,71
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar