Yabancı dili olmayan üretici

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

Kendi halinde bir üretici.

Karınca kararınca çalışıp, elinden geldiğince kaliteli üretim yapıyor. Ara sıra da kendisine gelen taleplere cevap vererek, az da olsa yurt dışına mal satıyor.

Günlerden bir gün yurt içerisinden birisi kendilerini arayarak elinde, ürünlerinden birisi için yurt dışından bir talep olduğunu bildiriyor. Yapılan görüşmeler sonucunda da bu ürün için bir anlaşmaya varılıyor ve aracıdan haber bekleniyor. İşler olumlu gelişiyor ve aracının talep ettiği ürünün yurt dışı satış bağlantısı gerçekleştiriliyor. Aracı kişi, sadece pazarlama yaptığını ve bu bağlantı için gereken ihracat işlemlerinin üretici tarafından yapılmasını tercih ettiğini belirtiyor.

Üretici firma da bunu olumlu karşılayarak, bağlantının kendi üzerinden gerçekleşmesi koşuluyla, ihracatla ilgili tüm işlemleri yapmayı kabul ediyor. Aracının hak ettiği komisyonu da paranın alınmasını takiben vermeyi taahhüt ediyor.

Bu işlemin sorunsuz yürümesi üzerine üretici ile aracı, yurt dışı pazarlamanın daha kurumsal bir görünümde yapılması konusunu görüşüyorlar. Aracı adına, üreticinin e-posta uzantısını taşıyan bir e-posta adresi açılıyor. Bu adres üzerinden yapılan çalışmalar da olumlu sonuçlar getiriyor ve birlikte birçok ihracat bağlantısına imza atıyorlar. Hatta ihracatı yapılan ürünlerin teslimatı sonrasında yapılması gereken işler için alıcının ülkesine gidilmek zorunluluğu olduğunda aracı ve üretici, o ülkeye birlikte giderek hizmet veriyorlar. İşlerin gelişmesi üzerine de üretici, “Sana komisyon vermeyelim amma düzenli maaşa bağlayalım" önerisini yapıyor ve bu da kabul görüyor.

Son işlerinde yapılan teslimatta, alıcının hatası nedeniyle de olsa çıkan sorun, ilişkilerde sıkıntı yaratan kapıyı aralıyor. Aracıya gelen başka bir alıcının, fabrikayı ziyaret etme isteğine karşılık üreticinin sergilediği anlaşılması güç davranış da ilişkileri gerginleştiriyor. Sonuç olarak üretici hızla, yabancı dil bilen başka birisini devreye alarak, aracıyı devre dışı bırakıyor. Hem de aracıyla hiç konuşmadan ve ona hiç bilgi vermeden. “Acele işe şeytan karışır" derler. Bu işte tam da böyle oluyor. Pazarlama çalışmalarına hiçbir şeyden habersiz devam eden aracı, yazışmalar arasında yeni kişinin farkına varıyor ve üreticiye “ Bu ne iş “ diye sorduğu zaman aldığı cevap, “Biz artık ihracat pazarlama çalışmalarını kendimiz yapacağız" oluyor.

Sorun nerede?

Her iki taraf da işlerin zaman içerisinde nasıl gelişeceğini düşünmeden, işbirliği sözleşmesi yapmadan çalışıyorlar bu bir. İkincisi, üretici ilk sorunda işlerin nasıl buraya geldiğini düşünmeden, aracıyı günah keçisi ilan ediyor. Üçüncüsü üreticinin, yurtdışı pazarın gelişmesini sadece yabancı dil bilmenin sağladığını düşünerek hareket etmesi. En kötüsü de üreticinin, aracı pazarlamacının başka bir üreticiye yönelebileceğini düşünmeden işbirliğini tek taraflı sonlandırması.

Rekabeti kişiler yapar, firmalar değil…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019