Ya bu 9 bin tüketici çok kötümser ya da diğer tüketiciler fazlasıyla iyi

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Tüketici güven endeksi, son 6.5 yıldır 100'ün altında; yani tüketici ekonomiye güven duymuyor. Ekim ayında oluşan düzey de son 31 ayın en düşüğü. Endeks yaklaşık 9 yıldır hesaplanıyor. Bu dönemde her 10 ayın ancak 2'sinde ekonomiye güven duyulmuş. Tablo karanlık; tablo güvensizlik yansıtıyor. Ama ekonomiden hoşnut görünmeyen toplum, bu görüşünü sandığa yansıtmıyor. Akla şöyle sorular geliyor: Acaba ankete katılanların seçiminde bir yanlışlık mı var? Ankete katılanlar, tüm toplumu temsil etmekten uzak mı? 

Sözünü ettiğimiz 9 bin tüketici, Merkez Bankası ile TÜİK'in ortaklaşa gerçekleştirdikleri tüketici güven endeksine yanıt veren tüketiciler. Sayı tam 9 bin değil, ama o civarda. Diğer tüketiciler ise tahmin edileceği gibi bu 9 bin kişi dışında kalan milyonlarca tüketici.

İşte bu 9 bin kişi tam 77 aydır, yani neredeyse 6.5 yıldır ekonomiye güven duymuyor. Denilebilir ki, bu 9 bin kişi dışında kalan milyonlarca tüketicinin iyimser olduğu ne malum… Doğru ya, belki onlar da kötümser. İyi ama, ekonomiye 6.5 yıldır kötümser bakan bir toplum, bu görüşünü, bu rahatsızlığını sandığa yansıtmaz mıydı? Yansıtmadığına göre, bir çıkarsamada bulunabilir ve geniş kitlelerin aslında ekonomiye çok fazla değilse de en azından güven duymakta olduğunu söyleyebiliriz.
 

Akla kaçınılmaz olarak şu soru geliyor: "Öyleyse bu 9 bin tüketici, toplumu tam olarak temsil etmiyor mu, yanlış bir seçim, yanlış bir örnekleme mi var?"

23 ay iyi, 84 ay kötü

Merkez Bankası ile TÜİK'in, 2003 yılının aralık ayından itibaren hesaplamaya başladıkları tüketici güven endeksi 100 ile 200 arasında değer alabiliyor. Endeksin 100'ün altında oluşması tüketicinin ekonomiye güvensizliğini, 100'ün üstü ekonomiye güven duyulduğunu gösteriyor.

Tam 107 aydır, yani neredeyse 9 yıldır hesaplanan tüketici güven endeksinin dönem dönem nasıl seyrettiğine gelince…

Tüketici güven endeksi, 2003 yılının aralık ayından 2005'in mayısına kadar olan 1.5 yıl boyunca 100'ün üstünde oluştu.

2005 haziranında güven sınırının altına inildi, yani endeks 100'ün altına düştü.
Ancak, 2006 yılı başında yeniden 100'ün üstünde bir endeks oluşmaya başladı. Bu olumlu tablo 5 ay sürdü.

Sonrasında ise, "tüketici güven endeksinin ortaya koyduğu tabloya göre", ekonomiye güven duyulmayan günler başladı.

2006 yılının haziran ayında 100'ün altına inen tüketici güven endeksi, bir daha "üç basamağı" göremedi ve sürekli olarak "iki basamaklı" düzeyde kaldı.

Yani tüketici güven endeksi, hesaplanmaya başlandığı 2003 yılının aralık ayından bu yılın ekim ayına kadar geçen 107 ayın yalnızca 23'ünde 100'ün üstünde oluştu, 84 ay ise 100'ün altında değerlerle geçildi.

Bir başka ifadeyle ortalamaya vurulursa, Türk tüketicisi son 9 yılda her 10 ayın yaklaşık 2'sini ekonomiye güven duyarak, 8'ini ise bu güven duygusundan yoksun bir şekilde geçirdi.

Yıl ortalamaları bazında yalnızca 2 yıl ekonomiye güven duyulmuş. Tüketici güven endeksi 2004 yılı ortalamasında 106.7, 2005 yılı ortalamasında 100.2 düzeyinde gerçekleşmiş. Diğer yıllar hep 100'ün altında değerlerle geçilmiş.

Tüketici güven endeksinin en yüksek düzeye 111.9 ile 2004 yılının şubat ayında çıktığını, en düşük düzeyin ise küresel kriz yaşanan 2008 yılında görüldüğünü belirtelim. Endeks, 2008'in kasım ayında 68.9'a kadar inmişti.

Bu arada, ekim ayında 85.7'ye kadar gerileyen endeksin, 2010 yılının mart ayındaki 84.7'den sonraki en düşük düzey olduğu dikkat çekiyor. Bir başka ifadeyle endeks, ekimde son 31 ayın en düşük düzeyine inmiş durumda.

"Gidişattan memnun değilim ama…"

Dokuz yılın ancak beşte biri ekonomiye güven duyulan dönemse de, bundan çok daha önemli olan, kuşkusuz yönün nasıl oluştuğu. Yani ekonomiye güven duyulmuyorken şimdi iyiye mi gidiliyor, yoksa tersi mi?

Eğilimin yönünü aktardık; tüketici son 6.5 yılın hiçbir ayında ekonomiye güven duyamamış; dolayısıyla eğilim hiç de iç açıcı değil.

Ancak, yeniden başa dönersek, ekonomiye güven duyulmadığını ortaya koyan resmi verilerle çelişen bir siyasi tercih söz konusu. Eğer Merkez Bankası ve TÜİK'in yaptığı bu çalışma Türk tüketicisini tam anlamıyla kavrar nitelikteyse, yani tüm tüketicilerin eğilimini yansıtıyorsa, ekonomik gidişattan hiç de memnun görünmeyen tüketici kitlesi siyasi tercihini "kendisini ekonomik yönden hoşnut edemiyor görünen" AKP lehine kullanmaya niye devam ediyor ki… Öyle ya, tüketici madem bu ekonomik tablodan hoşnut değil, geleceğe güvenle bakamıyor, peki bu düşüncesini sandığa neden yansıtmıyor… Üstünde durulması, tartışılması gereken bir durum, değil mi…

Ya örnekleme yanlışsa?

Genellikle yaklaşık 9 bin kişinin (örneğin ekimde 8 bin 941 kişi) katıldığı anketin verdiği ekonomiye güvensizlik sonucu ile bunun siyasi arenada hiçbir yankısının olmaması akla "Acaba örneklemede yanlışlık mı yapılıyor" sorusunu getiriyor. Çünkü, normal koşullarda eğer toplum ekonomiye yıllardır güven duymuyorsa, bunu bir şekilde sandığa yansıtırdı, beklenen buydu. Ama ya toplum ekonomiye güven duyuyor da, yapılan bu çalışmanın kapsadığı kişiler yanlış seçilmişse…

Peki örnekleme nasıl mı yapılıyor; buna ilişkin bilgiyi Merkez Bankası kaynaklarından aktaralım:

"Aralık 2003, ocak ve şubat 2004 aylarında hanehalkı işgücü anketinden yaş, gelir ve işteki durum kategorileri bazında, tüm Türkiye'yi temsil eden 15 ve daha yukarı yaşta, iktisadi faaliyetten gelir elde eden 2000 fert örnek olarak seçilmiştir. Mart 2004 tarihinden itibaren ise hanehalkı işgücü anketinde örneğe çıkan hanelerde 15 ve daha yukarı yaşta olup iktisadi faaliyetten gelir elde eden tüm fertlerle görüşme yapılmıştır.

Hanehalkı işgücü anketinin genel ağırlıklandırmasına ek olarak bu modül için ayrıca yaş, işteki durum ve gelir grupları dikkate alınmıştır. Her ay yapılan hanehalkı işgücü anketi, üç ay öncesine göre yüzde 50 oranında yeni, yüzde 50 oranında eski adreslerin kullanıldığı bir rotasyon düzeninde uygulanmaktadır. Bu rotasyon düzeninde ve yukarıda belirtilen yapıya göre seçilen fertler ile bilgisayar destekli yüz yüze görüşme yöntemiyle anket yapılmaktadır."

 

aaktas.20121119075136.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar