Wikileaks yeni bir 'Kızıl Tugaylar' mı yoksa 'Uluslararas
Hillary Clinton'ın üst düzey teknoloji danışmanı Alec Ross'a göre, Wikileaks, 21. yüzyılın Che Guevara'sı. Julian Assange'ı 'Planı olan bir adamdan çok, tez konusuna karar verememiş bir üniversite öğrencisine' benzeten internet gurusu Morozov ise, "ABD Assange'a kötü davranırsa, şeffaflık söylemi, öfkeye dönüşebilir" diyor.
Wikileaks'in tüm dünyayı sarsan diplomatik belgeleri açıklamasından iki hafta önce, Hillary Clinton'ın üst düzey teknoloji danışmanı Alec Ross, Şili'de düzenlenen bir internet konferansında 'Açık ve Kapalı Toplumlar Arasındaki Çatışma' başlıklı bir konuşma yaptı. Konuşmasında 'Açıklık her zaman kazanır' sonucuna varan Ross, "Wikileaks, 21. yüzyılın Che Guevara'sı" yorumunda bulundu. Ross'un bu yorumu karşısında, seyircilerin arasından bir kişinin ilettiği soru ise oldukça ilginçti: "Che Guevara gibi, O'nu da öldürmeye çalışacak mısınız?"
"Dijital mülteci"
Bugün neredeyse tüm dünya, Wikileaks'in sahibi Julian Assange'dan nasıl intikam alacağını sorgularken, bu sorunun çok önemli olduğunu vurgulayan dünyaca ünlü internet gurusu Evgeny Morozov, Financial Times gazetesinde yer alan yorumunda, ABD'de çok sayıda insanın ve kurumun Wikileaks'i bir tür 'dijital mülteci' konumuna sokmaya çalıştığına dikkat çekiyor.
Oysa Morozov'a göre, ABD'nin kendi çıkarları için Assange'a iyi davranmasında fayda var, çünkü, Assange zarar gördüğü takdirde "şehit" mertebesine yükselebilir.
"Wikileaks, bir avuç gönüllüden, küresel siyasi bir internet hareketine dönüşebilir" diyen Morozov, "Wikileaks bugün şeffaflık dilini kullanıyor, fakat çok hızlı bir şekilde Amerikan, emperyalizm ve küreselleşme karşıtı yeni bir kod geliştirebilir. Julian Assange, şu an için planı olan bir adamdan çok, tez konusuna karar verememiş bir üniversite öğrencisi gibi" yorumlarında bulunuyor.
Şeffaflık arayışı, öfkeye dönüşebilir
Morozov, Assange'ın önünde iki yol olduğunu düşünüyor. Bunlardan birincisi, radikal bir küresel ağ olarak, iktidara, yani hükümetlere ve şirketlere, ve temelde mevcut sisteme, sistematik bir şekilde zarar vermek. Morozov, "Assange bu yolda ilerlerse, şeffaflık arayışı da bir süre sonra öfkeye dönüşecektir" diyor. Assange'ın seçebileceği ikinci yol ise, şu an olduğu gibi daha duyarlı bir yönde ilerlemeye devam etmek; yani, geleneksel medya ile işbirliği içinde olmak; hassas belgeleri yeniden düzenlemek; belgelerin zarar verebileceği potansiyel kişilere verileri veto etme hakkı sunmak gibi. Morozov'a göre bu iki yol arasında verilecek karar, Wikileaks'in yeni bir "Kızıl Tugaylar mı, yoksa Transparency International mı (Uluslararası Saydamlık Örgütü) olacağını" gösterecek.
Hükümetler ve şirketleri felç edecek yeni bir hareket oluşabilir
Sonuç olarak bugünün dünyasında, internet gerçekten çok büyük bir güce sahip. "İnterneti kontrol eden genç neslin büyük bir kısmı, ABD'nin internet korsanlığını engelleyen kampanyalarına tepkili. Wikileaks'in web ulaşımının engellenmesi veya üyelerinin taciz edilmesi, Assange'ı yeni bir küresel hareketin başına getirebilir" diyen Morozov, bu hareketin dünya genelindeki hükümet ve şirketlerin çalışmalarını felce uğratabileceği uyarısında da bulunuyor.
Washington'un 'Assange'lara ihtiyacı var
Morozov'un asıl dikkat çekmek istediği konu ise, Washington'un, Assange ve Assange'ı destekleyen "bilgisayar delilerine" ihtiyacı olduğu. "Çin ve İran gibi otoriter ülkelerde internet sansürlerini sona erdirmek için Washington'un bu insanları ikna etmesi gerekiyor" diyen Morozov, Beyaz Saray'ın son dönemde dünya genelinde desteklediği "açık hükümet" girişimine de dikkat çekiyor. Morozov, Assange ve Assange'ı destekleyen kalabalığı tehdit etmenin, bu yöndeki gelişmeleri engelleyeceğini ve ABD'nin söyleminin inandırıcılığını kaybedeceğini söylüyor.
Doğru hareket ederse, Assange'dan en fazla ABD yararlanır
Peki, ABD Wikileaks ve ortaklarına saldırmaktan vazgeçerse ne olur? Morozov'un bu soruya verdiği yanıt şöyle: "Gelecekte, Wikileaks benzeri organizasyonlar, demokrasiyi ve insan haklarını savundukları için batı açısından gerekli ittifaklar oluşturabilirler. Wikileaks gibi gruplar, gücün bilgide olduğuna inanıyorlar. Fakat bu bilginin daha büyük bir güce sahip olabilmesi için, bir yandan Human Rigths Watch (İnsan Hakları İzleme Örgütü), Amnesty International (Uluslararası Af Örgütü) gibi örgütler tarafından desteklenmesi; diğer yandan online olarak sayfa sayfa listelenmek yerine, daha dikkatli bir şekilde rapor edilmesi gerekiyor. Dolayısıyla ABD'nin yapması gereken, Assange'ı ve fanlarını, fanatik Amerikan karşıtlarının arasına değil, bu yöne doğru iteklemesi gerekiyor. Doğru şekilde yönetildiği takdirde, 21. yüzyılın Che Guevara'ları ağından en fazla yararlanacak devlet, yine ABD olacaktır."
İşlerin duyarlı bir şekilde yönetilmesi
Bundan sonra, diplomatlar olup bitenleri raporlamaya devam edecekler. Belki daha dikkatli bir şekilde. Hükümetler arasındaki ilişkiler de kaldığı yerden devam edecek.
Evet Wikileaks ortalığı şu an için birbirine katmışa benziyor, ama tarihte yaşananlar, ortalık biraz sakinlediğinde, hayatın eskisi gibi devam edeceğine işaret ediyor. "Afgantsy: The Russians in Afganistan 1979-89" kitabının yazarı ve 1988-1992 yılları arasında İngiltere'nin Moskova büyükelçisi olarak görev yapan Rodric Braithwaite'in de dediği gibi: "1917 yılında Bolşevikler Rusya'da galip geldiklerinde, yeni Dış İşleri Komiseri Leon Trotsky, arşivleri kamuoyuna açıklamış ve gizli diplomasi döneminin sona erdiğini ifade etmişti. Başkan Woodrow Wilson da söyledikleri aynı yöndeydi. Fakat bir süre sonra, arşivler yeniden kapatıldı. Ruslar ve ABD'liler eski yönteme geri döndüler. Bunlar eski kötü yöntemler değildi. Bunlar sadece, işlerin duyarlı bir şekilde yönetilebildiği yöntemlerdi."