Volatilite ve enflasyon yüksek seyrini koruyor
TL varlıklarda son yılların en volatil dönemlerinden geçiyoruz. Başta TL’nin değer kaybı olmak üzere, faiz ve CDS primlerindeki yükseliş ile Borsa İstanbul’daki düşüş mayıs ayına damgayı vurdu. TL mayıs ayında dolar karşısında %11,41 (ay içinde %21’e kadar ulaştı) değer kaybı ile gelişmekte olan ülkelerden önemli ölçüde negatif ayrıştı. Dolar Endeksi’nin mayıs ayı içinde %3 civarında yükseliş kaydetmesi gelişmekte olan ülke kurlarında zayıflamaya neden olsa da TL’deki değer kaybında başta para politikasının etkinliğine yönelik endişeler olmak üzere iç gelişmelerin etkili olduğunu söylemek mümkün. Borsa İstanbul tarafında ayın büyük bir bölümünde TL’deki değer kaybına karşı daha dirençli bir görünüm yaşansa da ayın son günlerinde haziran ayına geçiş sürecinde burada da bankalar öncülüğünde sert satışlar geldiğini gördük.
Mayıs ayında en fazla tartışılan konu TCMB’nin para politikasındaki duruşu oldu. Piyasada oluşan faiz artışı beklentisinin karşılık bulmaması, kurlarda sert yükselişleri beraberinde getirdi. Sözlü yönlendirmelerin yetersiz kalmasının ardından 23 Mayıs’ta TCMB acil toplantı kararı ile fonlama maliyetinde 300 baz puanlık artış gerçekleştirdi. Ardından piyasaların istenilen sakinliğe ulaşmamış olması nedeniyle 28 Mayıs’ta TCMB, normalde haziran ayında beklenen sakinleşme adımını da hataya gerçekleştirdi. Tüm bu gelişmelerle birlikte Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ve TCMB Başkanı Murat Çetinkaya’nın gerek yurtiçinde gerekse Londra’da yatırımcılarla yaptığı görüşmeler yatırımcı güveninin yeniden tesisine yönelik adımlar olarak kayda geçti. Bununla birlikte bu görüşmeler sonrası özellikle açıklanacak enflasyon rakamlarının ve devamında TCMB’nin alacağı ek adımlara yönelik beklentilerin oldukça kritik hale geldiğini gördük. Mayıs ayında tüketici enflasyonu aylık bazda %1,60 artış gösterirken, yıllık enflasyon %10,85’den %12,15’e yükseldi. Üretici fiyatlarındaki artış ise aylık %3,79 ve yıllık %20,16 ile son 15 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Açıklanan bu rakamlarla ve kısmen azalmış olsa da hala yüksek seyreden volatilite nedeniyle TCMB’nin yeni bir faiz artışı yapma olasılığının artığını düşünüyoruz. Bu artışın da 50 ila 100 baz puan arasında olması şaşırtıcı olmayacaktır.