Vizyoner olmak!

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Dr. M. Raci Hoşgör - Üst Yönetim Danışmanı

Vizyon oluştururken kurumun nereye gideceğini göstermek yani vizyonu belirlemek lider ve takımının işidir. Takımla vizyon oluşturmak takımın saptanmış vizyonu sahiplenmesi, vizyon çerçevesinde harekete geçmesi hatta çalışmalarını hızlandırması kolayca sağlanır.

Vizyon iki önemli unsurdan oluşur. Birincisi yol gösterici bir felsefesi olması, ikincisi bu felsefeyi görünür kılmak yani elle tutulur bir imaja sahip olmaktır. Her insanın bir yaşam görüşü olduğu gibi, bir kurumun da kendine özgü bir kimliği ve yaşam görüşü vardır. Kurumun yaşam görüşü felsefesidir. Diğer bir deyişle o firmanın genetik (DNA) kodudur. Nasıl ki insanın davranışları bu genetik kodda yazılı bilgiler doğrultusunda ortaya çıkıyorsa, onun dışında bir davranış göstermek olanaklı değilse aynı şey kurumlar içinde geçerlidir. Vizyonla doğru yönlendirmeler yapıldığından kurum kaynakları en etkin şekilde değerlendirilir. Kurum olarak iyi bir felsefe ortaya konabilirse tüm ticari faaliyetlerin o felsefeye (düşünceyi benimsemiş çalışanlarca) hizmet etmesi sağlanmış olur. Yoksa kurum son derece kaotik durumla yüz yüze kalır. O nedenle kurumun yaşam görüşü ön planda olmamasına rağmen sağlam bir felsefeyle örülmüş ilişkiler şirket başarısında en önemli faktörlerden biri durumuna gelir. Genelde anlamlı bir felsefenin oluşturulması gerçek bir liderin öncülüğünde olmuştur. Bu kişi, ya şirketin kurucusu ya da firmanın imajıyla, markalaşmasıyla ilgili kişidir. O insan öyle derin bir felsefe ortaya koymuştur ve bu felsefeyi güzel bir biçimde kuşaktan kuşağa yöneticilerine aktarmıştır ki kurum oturmuş bir vizyona ve geniş bir manevra yeteneğine ulaşmıştır. Bir kurumun felsefesini oluştururken öncelikle değişik bölümlerden bilgilerin alınması faydalı olur. Kurumun var olan görüşü ve gelecekte ilgili hedefleri, bu bilgiler ışığında ortaya çıkar. Kurumun inanç ve değerleri bazı sorulara doğru yanıtlar vererek oluşturulur.

- Bizim için iş dünyasında önemli olan nedir?
- Yaşamda nelere önem veriyoruz?
- İş dünyasında hangi kurallara, ilkelere göre çalışacağız.
- Vazgeçemeyeceğimiz nitelikler neler olacak?
- Hangi değerlerimizi ne olursa olsun kurban etmeyeceğiz?
- Dörtten fazla olmasında fayda olan bu değerlerimizi tüm kararlarımıza, uygulamalarımıza yansıtacağız.
- Onarıcı (yardımsever) şirket kavramını kurumsal sosyal sorumluluk projelerinde, birçok alanda nasıl uygulayacağız?
- Kurumun felsefesini saptarken, şirketin amacı ve toplumun ihtiyaçları nerelerde kesişiyor?

Gibi sorulara yanıt aramak gerekiyor. İşgörenlerin amacı ve kurumun amaçları birbirinden çok ayrıysa ve gelişmeye engel oluyorsa tüm ilişkileri tekrar gözden geçirmekte fayda vardır. Kurum amacı, sarsıcı ve yaratıcı olmanın dışına çıkmışsa kurumun yaşam şansı uzun ömürlü değildir.

Bir yönetici birbirine yakın felsefedeki insanları aynı çatı altında toplayabiliyor ve üretkenliği sağlayabiliyorsa, o kurumun başarısız olması çok zordur. Yöneticinin çalışanlarını fizyolojik ve psikolojik olarak sağlıklı kişilerden seçmesi, böyle bir verimli bir örgüt iklimini oluşturması gerekir. Bu da, kurum içi iletişimi sağlıklı ve dengeli sağlamakla olur. Aksi takdirde maske takarak çalışan verimi her gün azalan ve kurum kültüründen giderek uzaklaşan bir grupla çalışmak zorunda kalırız. Oysaki bazen naif, kırılgan olarak düşündüğümüz insanların bile kurum içindeki başarılı çalışmalarını gördüğümüzde felsefenin, doğru konuya odaklanmanın gücünü anlayabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar