Vizyon + bilişim = Seçim başarısı

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Başkan Obama, ABD’de bilgi ve iletişimin gücüyle seçilen ilk lider oldu. Diğer bütün başkanlar, kendi dönemlerinin iletişim araçlarını en başarılı şekilde kullandı elbette. Ama Obama “bir başka” çalıştı. 
1840’ların icadı telgraftan en çok yararlanan Abraham Lincoln’den sinemayı, telefonu, televizyonu kullanan diğer başkanlara kadar hiçbiri Obama kadar geniş ve farklı toplum katmanlarına erişemedi. Çünkü, seçmen denilen milyonlarca kişinin gözüne, kulağına, zihnine erişmenin yolunu internet açtı. 

California valisi Jerry Brown, 1992’de Başkan aday adaylığı için ilk kez e-posta kullanan siyasetçi oldu. 1993’te ilk siyasi web sitesini Senatör Edward Kennedy kurdu. Aynı yıl göreve gelen Bill Clinton ve yardımcısı Al Gore’la birlikte ABD’de “İnternet’in halka açılması” başladı. 21 Ekim 1994’te ilk cumhurbaşkanlığı web sitesi Beyaz Saray’da yayına başladı. 

Al Gore, daha önceki yıllarda “bilgi otoyolu” (information superhighway) sözcüğünü siyasi söylemine katmıştı. 1988’den beri bilişimi toplumun kullanıma açan yasa tasarılarında rol oynamıştı. Bu konudaki etkinliğini abartarak “İnterneti ben icat ettim” dediği, bir şehir efsanesi olarak 1990’lardan günümüze kadar ulaştı. 
2000’de başkan aday adayı John McCain’in kehaneti doğru çıktı: “Birkaç yıl içinde İnternet, siyasi kampanyaları tamamen tepetaklak edecektir.” 

2004’te Demokrat Başkan aday adayı Howard Dean, internet üzerinden etkili bir kampanya yürüttü. 53 milyon dolar bağışı sadece bu yolla topladı. Ama seçilemedi. Çünkü siyasetinin motoru zayıftı. Benzini (internet) güçlü olsa da zayıf motora yaramadı. 

G. W. Bush “sonrası” için ortaya çıkan Obama, hem siyasetinin motorunu yenileyen, hem de motora uygun benzini ustaca ayarlayan en yenilikçi siyasetçi oldu. Daha önemlisi, topluma ümit vaad ediyordu. Vizyonu vardı. Bilişimi, bu vizyonunu anlatmak için başarıyla kullandı. 
Başkanlık yarışının başlamasına daha bir yıl kala, Obama’ya destek veren ilk Facebook grubu Ocak 2007’de Missouri Üniversitesi’nde Farouk Olu Aregbe tarafından kurulmuştu bile. “Barack İçin Bir Milyon Güç” adlı grubun üye sayısı bir yılda 500 bine çıktı. 

Obama’nın bilişimi kullanarak genç nüfusa nasıl ulaştığına dair düzinelerle bilimsel makale ve kitap yazıldı. Bu işleri elbette tek başına yapmadı. Bilgili ve yetenekli güçlü bir ekip çalıştı. Ama “beyin” oydu. 

Örneğin, Facebook’un kurucu ortağı Chris Hughes, Obama’nın sosyal medya alt yapısını hazırladı. Bir diğer kilit isim, 23 yaşındaki Jonathan Favreau, Obama ile gençlik arasında köprü kuracak konuşmalarını yazmaya başladı. Ve ismi sayılamayacak başkaları... 

Sadece birkaç başlık, işin boyutuna özet olabilir: 
• Obama’nın doğrudan e-postayla iletişim kurduğu 13 milyon isimlik bir veri tabanı oluşturuldu. Bu sayı, ülkede internet tabanlı en büyük siyaset girişimi olan MoveOn.org tabanından fazlaydı. 
• MyBarackObama.com sitesinde 2 milyon kişinin kimlik ve sosyal konum tanımı toplandı. • Facebook’ta 3.2 milyon kişi Obama seçmeni olduğunu açıkladı. Başka sosyal ağlarda “seçmen” sayısı 5 milyonu buldu. 
• Video oyun paneli Xbox 360 için yazılan 18 oyuna Obama reklamı verildi. 
• İnternet üzerinden, çoğu 100 doların da altında bağış yapanların sayısı 3 milyona vardı. Bu kişilerle tek tek ilişki kuruldu. 
• Seçim kampanyasının başladığı Ocak 2008’den, seçimin yapıldığı Kasım’a kadar Obama için gönüllü çalışanların sayısı 1.2 milyonu aştı. Bunların 20 bini, STK’larda veya sosyal amaçlı etkinlik örgütlenmelerinde deneyim kazanmış kişilerdi. 
Ve zaten Obama’nın rakipleri, McCain ve Sarah Palin gibi “kaybetmiş” siyasetçilerdi. Onlar ne yapsalar bile, zaten yapamayacaklardı.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019