Vize alamayan şoförlerimiz mi, ülkemiz mi?

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Bir süreden beri ülkemizin yaşadığı en önemli sorunlardan bir tanesinin Avrupa’nın vatandaşlarımıza uyguladığı vize sorunu olduğunu biliyoruz, duyuyoruz, tanık oluyoruz.

Hatta neredeyse 2023’ün başından buy ana da aynı konuyu konuşuyoruz ama net bir sonuç elde edemiyoruz. Bu sorun şimdi de en çok taşımacılarımızı ve lojistik sektörünü etkilemeye başladı. Aslında dert sadece bu sektörün derdi değil, hepimizin derdi. Zira her ne kadar şoförlerimiz gibi görünse de, ihracatçımız ve Türk ürünleri aslında vize alamayan. Bir süredir bu sorunu konuşmayı sevmesek de sıkça dile getiriyoruz. Bunu en çok yapanlardan birisi de benim.

Ancak artık bu sorun bence ülkemizin en önemli meselelerinden biri halini almış durumda. Bir süre önce benim de vize meselesi memleket meselesi dediğim konu, şu anda randevuların geciktirilmesi yöntemiyle yeniden baş göstermiş durumda. Üstelik bu kez ülkemiz ihracatına da büyük önemde zarar veren bir tablo ile karşı karşıyayız. Avrupa’ya yük taşıyacak olan şoförlere verilen randevular aylar sonraya verilirken, bazı randevular direk iptal ediliyor. Yine gelen bilgilere göre Türk şoförlerinin gümrük geçişlerinde de sorunlar ne yazık ki büyük ölçüde devam etmekte.

UND Başkan Yardımcısı Fatih Şener’in basına verdiği demeçlerden takip edebildiğim kadarıyla, ihracatımızın en önemli durağı olan Almanya, vermiş olduğu randevuların da tamamını iptal etmiş. Mart ayında yapılan başvurulara verilen randevu tarihi ancak Haziran ayı. Yani buradan çıkan sonuç Türk nakliyecileri bize yük taşımasınlar gibi bir durumu istemesek de ortaya koyuyor.

Bu daha randevu, sonrasında değerlendirme ve vize işleminin tamamlanması sürecini de üzerine eklediğinizde neredeyse üç aya varan bir süreç son derece şaşırtıcı. Benzer durum İtalya ve Fransa’da da mevcut. Henüz değilse de kısa süre sonra Schengen’e dâhil olacak Bulgaristan ve Romanya dahi vize konusunda yine Türk nakliyecilerine aynı türde bir davranış sergiliyor.

Türkiye ile AB arasında yaklaşık 200 milyar dolarlık bir ticaret hacmi olup, bunun yaklaşık %52’si, yani 100 milyar dolardan fazlası karayolu ile gerçekleşmekte. Nedenlerine geçmeden önce, 2022’den buy ana yukarıya tırmanan vize sorunumuzu biraz hatırlayalım. 2023’ün başlarında birçok Schengen ülkesinin Türkiye’den başvuruları reddetme oranları 2019’a kıyasla iki katına çıktığı haberi ile karşılaşmıştık.

Nedenlerini araştırdığımızda, örneğin Türkiye’den yapılan Schengen (Şengen) vize başvurularına yönelik ret oranlarında en ön sıralarda yer alan Finlandiya, her ne kadar bunun politik bir sorun olarak görülmemesi gerektiğini dile getirse de bu açıklama bana o dönemde de hiç de samimi gelmemişti, halen de gelmiyor. Estonya, vize sorununu belgelerin güvenilir olmadığına bağlarken, ret oranı halen %52’ler düzeyinde. Her iki ülke de özellikle vizelerin bu ülkelerden alınmasına rağmen kişilerin başka ülkelere gitmeyi planladıklarına yönelik şüphelere ve hazırlanan evraklara dikkat çekmişler.

O dönemde Türk vatandaşlarına Schengen vizesinin sınırlandırılmasına yönelik herhangi bir karar bulunmadığını ve bunun siyasi bir mesele olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtmişlerdi. Türk vatandaşlarının Avrupa Birliği ülkeleriyle yaşadığı vize sorununun çözümü için Ankara’nın belli girişimleri elbette bulunmakta.

Diplomatik kaynaklar, öncelikli grupların vize süreçlerinin hızlandırılması için hem AB kurumları ile hem de AB ülkeleriyle ikili ve çoklu düzeyde görüşmelerin sürdüğünü belirtirken, öğrenciler, akademisyenler, iş insanları, sanatçılar ve gazetecilerin öncelikli gruplar olarak belirlendiğine dikkat çekmişlerdi.

Dikkat ederseniz bu listede şoförlerimiz yer almıyor. Türkiye’nin en önemli dış meselelerinin başında Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve orada yaşadığımız haksızlıkların geldiğini bir kez daha hatırlatmak isterim. Bir tarafta Kızıldeniz’de yaşanan sorunlar ile ülkemizin Avrupa’ya ihracatta daha avantajlı hale geldiğini dile getirirken, bir tarafta böylesi bir engellemenin paradoks olmadığını doğrusu bana kimse kabul ettiremez. Devlet büyüklerimize duyurulur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Sezon sonu, sezon başı 13 Aralık 2024
Devalüasyon olmadan olmaz 06 Aralık 2024
Sermaye göçü 29 Kasım 2024