"Vitrin değiliz, icraatçıyız"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk özel sektörünün dış ekonomik ilişkilerini yürütme görevini üstleniyor. Bunun da ötesine geçerek, üyeleri ve İş Konseyleri ile birlikte, Türkiye'nin önde gelen girişimcilerinin ve iş dünyası temsilcilerinin oluşturduğu gönüllü bir "ticari diplomasisi" örgütü gibi çalışıyor.
İş Konseyi sayısını Afrika'da 44'e, dünya genelinde ise 145'e çıkaran DEİK'in önemli bir diğer çalışma alanı da 3. ülkelerde iş birliği. Bu noktada, Türk özel sektörünün Afrika başta olmak üzere, Orta Doğu, Körfez ve Avrasya coğrafyasındaki saha deneyimi, Avrupa ve Uzakdoğulu ortaklıklarla güçlendiriliyor. DEİK'in önemli bir diğer özelliği ise, Yönetim ve Denetim Kurulu anlamında kadın temsilinin en yüksek olduğu kurum olması.
Üç dönem DEİK/Türkiye- Suriye İş Konseyi Başkanlığı, iki dönem DEİK/ Türkiye-Ürdün İş Konseyi Başkanlığı ve Türk-Irak ve Türk-Libya Konseyleri Yürütme Kurulu Üyeliği yapan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan'ın da eski bir DEİK üyesi olduğunu hatırlatmakta fayda var. Yönetim ve Denetim Kurulu üyelerinin 7'si kadın olan DEİK'in 145 İş Konseyi içinde 16 kadın Konsey Başkanı bulunuyor. Bin 200'den fazla DEİK üyesinin yüzde 10'u kadınlardan oluşuyor.
DEİK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve DEİK/Türkiye-Portekiz İş Konseyi Başkanı Berna İlter, DEİK'in kadın üyelerini "Türkiye'nin dünyaya bakan kadınları" olarak tanımlıyor ve "Uluslararası ilişkilerde ‘maço' liderler dönemine denge getireceğiz. Vitrin değiliz, işin icratı içindeyiz. İş dünyasında fark yaratıyoruz. İşimiz ticari diplomasi. Sadece ticaret değil, tüm işbirliği alanlarını kapsayan 360 derecelik bir bakış açısına sahibiz" diyor.
DEİK'in yanı sıra Dünya Türk İş Konseyi Yönetim ve İcra Kurulu Üyesi olan İlter, Türkiye'nin en fazla dövize ihtiyacı olduğunu vurgularken, "İşimiz sadece ithalat ve ihracat değil. Seçimler sonrasında Türkiye'yi yabancı fonlara en iyi şekilde anlatmak istiyoruz. Kadınlar olarak daha iyi anlatacağımızdan eminiz. Bu arada, hangi yabancı sermayenin hangi Türk şirketini satın alacağının doğru yönetilmesi çok önemli. Aksi takdirde yanlış satılan firmalar Türkiye için büyük bir kayıp olabilir" diyor.
DEİK'in kadın İş Konseyi Başkanları'nın Türk özel sektörünün tüm dünyada güçlenmesi adına nasıl fark yarattıklarını kendilerinden dinleyelim:
DEİK Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Türkiye-Portekiz İş Konseyi Başkanı Berna İlter:
Portekiz ile futbol ticareti gündemde
"Portekiz, Türk iş dünyası için geniş bir coğrafyaya açılımın merkez üssü konumunda. Portekiz'i 10 milyonluk nüfusunun ötesinde kültürel etki alanı ile önemli bir iktisadi ortak olarak görüyoruz. Ticaret hacmimiz 1,7 milyar dolara ulaşıyor ve bunun çok ötesinde bir iş potansiyeli bulunuyor. Bugün geldiğimiz noktada iki ülke arasındaki ticaret Türkiye lehine dönmüş durumda. 200 milyon dolar daha fazla ihracat gerçekleştiriyoruz. Ticaret hacmi hedefi miz ise 5 milyar dolar. Özellikle gastronomi alanında oteller için çok büyük fırsatlar var. Bu arada, Kayseri Spor'un Başkan Yardımcısı olarak, futbol ticareti de odak noktalarımız arasında. İki ülke arasında birlikte altyapı oluşturma çalışmaları yapıyoruz. Bu sayede iki ülkede de yetenekli gençler spora yönlendirilmiş ve kaliteli bir eğitim almış olacaklar."
Türkiye-Belçika İş Konseyi Başkanı Aysu Özlem Gökçe:
Belçika ile inovasyon işbirliği, katma değer yaratma hedefimize güç katar
Türkiye ile Belçika arasında ticaret hacmi7.5 milyar dolar. AB başkenti olması açısından Türkiye için önem Belçika, inovasyon alanında da söz sahibi bir ülke. İnovasyonun sanayiye uyarlanması kapsamında; ar-ge ile sanayi ilişkisi endeksinde ilk sırada yer alıyor. Türkiye açısından önem taşıyan konu ise Belçika'nın sunduğu ortak inovasyon altyapısı. Belçika, platform kapsamında firmalara ortak bir inovasyon altyapısı sağlıyor. Şirketler bu altyapıdan birlikte faydalanıyorlar, rekabet yaratma noktasında ise ayrılıyorlar. Türk sanayinin katma değer yaratabilmesi açısından bu inovasyon altyapısına katılmak önemli bir fırsat sağlayacaktır. Afrika'da altyapı projeleri fi nansman gerektiriyor. İki ülkenin eximbankları arasında yapılan anlaşma da 3. ülkelerdeki işbirliklerinin gelişmesine katkı sağlayacak."
Türkiye-Lüksemburg İş Konseyi Başkanı Pınar Eczacıbaşı:
Lüksemburg'un gayrimenkul fonlarını Türkiye'ye çekmeye çalışıyoruz
"Avrupa'da gelir seviyesi en yüksek ülke olan Lüksemburg, Türkiye'yi her zaman desteklemiş bir ülke; fakat iki ülke arasında ticaret hacmi sadece 219 milyon dolar. İlişkilerin gelişmesi açısından iki konu ön plana çıkıyor. Birincisi lojistik; çünkü malların Avrupa'ya dağılımı noktasında Lüksemburg önemli bir merkez konumunda. İkincisi ise İpek Yolu Projesi. Çin'de başlayan proje, Lüksemburg'da sonlanıyor. Türkiye; Bakü-Tifl is-Ceyhan demiyolu çalışmalarını üstleniyor. Lüksemburg, 3.5 trilyon dolarla dünyanın en büyük yatırım fonu platformu. Türkiye'nin bu fonlardan aldığı pay ise çok sınırlı. Gayrimenkul fonlarını Türkiye'ye çekmeye çalışıyoruz. Brexit sonrasında, çok uluslu firmalar merkezlerini Lüksemburg'a taşıyorlar. Özellikle uzay teknolojileri ve biyoteknoloji gibi niş sektörlerde de işbirlikleri hedefliyoruz."
Türkiye-Bangladeş İş Konseyi Başkanı Laura Gök:
Bangladeş'in taşa ihtiyacı var
Bangladeş Çin'den sonra en büyük tekstil üretimini gerçekleştiren ülke konumunda. Türkiye ile ticaret hacmi 2017 yılında 1.2 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2018 yılında ise 800 milyon dolarlık bir düşüş yaşandı. Bunun nedeni tekstil vergilerinin yüzde 55'e yükselmiş olması. Bangladeş yılda yüzde 7.3 oranında büyüyor. Ülkede orta sınıf oluşmaya başladı. Dolayısıyla pazarda bir çok alanda ihtiyaçlar artıyor. Kumlar üzerine kurulu olan ülkenin en fazla ihtiyacı olan ürünlerin başında ise taş geliyor."
Türkiye-Namibya İş Konseyi Başkanı Günnur Diker:
Namibya Afrika'nın İsviçre'si olma yolunda, Türkiye bu potansiyeli görmeli
"Namibya İş Konseyi'nin geçen sene kurulduğu. fakat Namibya, özellikle elmas ve altın başta olmak üzere doğal kaynakları açısından önümüzdeki yıllarda çok daha fazla gündeme gelecek. Eski Alman sömürgesi olan ülke, Afrika'nın İsviçre'si olma yolunda. Çöl ile denizi birleştiren Namibya, turizm açısından da önemli bir destinasyon olabilir. Enerji, sağlık ve denizcilik sektörlerinde önemli işbirliği fırsatları yaratılabilir. Fakat henüz bu ülkeye THY uçuşu bulunmuyor: Oysa potansiyeli çok yüksek bir ülke ve Türkiye'nin bu potansiyeli değerlendirmesi gerekiyor."
Türkiye-Zambiya İş Konseyi Başkanı Esra Cevahir:
Zambiya'nın tarım ve sağlık turizmi yatırımlarına ihtiyacı var
"18 milyon nüfusu olan Zambiya ile ticaret hacmimiz 22 milyon dolara ulaşıyor. Hedefi miz bunu 3 katına çıkarmak. 17 fi rma ile gittiğimiz heyet, Zambiyalı 404 fi rma tarafından karşılandı. Türkiye'ye ilgi büyük. Destinasyonu Afrika'ya çevirmemiz lazım. Afrika'da, tarımdan sağlık turizmine bir çok alanda yatırım fırsatı var."
Türkiye-Kosova İş Konseyi Başkanı Merve Özer Yılmaz:
Kosova'daki Türk bankalarının varlığı ilişkileri geliştirecek güçte
"Kosova'nın GSYIH'si 7.7 milyar dolar. İki ülke arasındaki ticaret hacmi ise 310 milyon dolar civarında. Kosova bir tarım ülkesi. En büyük sorunu ise genç nüfusun tarımda çalışmıyor olması. Kosovalı gençlerin hedefi Avrupa'ya gitmek. Bugün Kosova'da Türk bankalarıgüçlü bir konumda. İki ülke arasındaki ilişkilerin derinleştirilmesi ve bilgi alışverişinin artması açısından merkez bankacılığı alanındaki iş birliğinin güçlendirilmesi de önemli.
Türkiye-Togo İş Konseyi Başkanı Berna Akyıldız:
Togo'da Çin ve Fransa'nın yerini kolaylıkla alırız
"Fosfat, kakao ve kahve üretiminin ön plana çıktığı Togo ile ticaret hacmimiz 90 milyon dolar civarında. Togo, Türkiye ile ticarete çok istekli, fakat ülkede ticaret ateşemiz yok. THY'nin direk uçuşları ise bu sene içinde başlayacak. Togo'nun ithalatında birinci sırada Çin, ikinci sırada Fransa geliyor. Türkiye ise 15. sırada yer alıyor. Üst düzey bir heyet ziyareti ile herşey Türkiye'nin lehine dönebilir; çünkü Çin malları kalitesiz, Fransız malları ise çok pahalı."
İş Konseyi Başkanlarından 8 Mart mesajları
TÜRKİYE-KUVEYT İŞ KONSEYİ BAŞKANI EBRU ÖZDEMİR:
YENİLİKÇİLİK, DUYGUSAL ZEKA VE İŞ BİRLİĞİ BİLİNCİ KADINLARDA DAHA KUVVETLİ
"İş dünyasının kadınların liderliğine ihtiyacı var, çünkü daha hızlı ve sürdürülebilir ekonomik kalkınma için kadınların liderliği şart. İş dünyasının ihtiyacını duyduğu bakış açısı, duyarlılık, iş birliği, yenilikçilik, sorumluluk bilinci, duygusal zekâ kadınlarda çok daha güçlü, çok daha kuvvetli. Dolayısıyla toplumsal ve ekonomik gelişmede sürdürülebilir adımlar atılmasında kadın liderler tetikleyici role sahip."
TÜRKİYE-MALEZYA İŞ KONSEYİ BAŞKANI SÜHEYLA ÇEBİ KARAHAN:
ULUSLARARASI TİCARETTE SÖZ SAHİBİ OLMANIN YOLU TEKNOLOJİ
"Kadın girişimcilerimizin ve üreticilerimizin uluslararası ticarete açılabilmesi için; teknolojiyi çok iyi takip etmeleri gerekiyor. Eğer kadınlarımız kendilerini şimdiden teknoloji ile çok iyi donatırlarsa, hem uluslararası ticarette söz sahibi olurlar hem de bilginin bilgisayar başından yönetildiği bir zamanda her türlü haklarını çok daha kolay elde edebilirler."
TÜRKİYE-İTALYA İŞ KONSEYİ BAŞKANI ZEYNEP BODUR OKYAY:
DÜNYA KADINLARIN ÇABALARI İLE DAHA İYİ BİR YER OLACAK
"Ülkemizde kadınların eğitim, iş ve özel hayatları ile kamusal alanda karşılaştıkları sorunları hepimiz biliyoruz.Ülkemizin bu süreçte alması gereken uzun bir yol var. Kadınların iş gücüne katılımının sağlandığı ve yetkinliklerinden yararlanıldığı taktirde toplumun geliştiğini, yoksulluğun azaldığını, ekonomik büyümenin hızlandığını ve sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştiğini göreceğiz. Şuna çok inanıyorum: Dünya daha iyi bir yer olacaksa bu, kadınların çabaları ile olacak."
TÜRKİYE-KAMERUN İŞ KONSEYİ BAŞKANI AYGEN YENİGÜN:
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA KADIN VE ERKEĞİN YAN YANA YÜRÜMESİ İLE MÜMKÜN
"İnsanlığın kadınsız var olması nasıl mümkün değilse, onun evde ve çalışma hayatındaki emeğini, sosyal ve ekonomik ilerlemeye katkısını ve toplumu şekillendirmedeki rolünü yok saymak da aynı derecede imkânsız. Gerçek ve sürdürülebilir kalkınma ancak kadın ile erkeğin yan yana yürümesiyle yakalanabilir."