VitrA, tasarımın Ar-Ge’sini İtalya’da anlattı
Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu markası VitrA, banyolar için tasarladığı gelecek senaryolarını 12-17 Nisan tarihleri arasında tasarımın başkenti Milano’da gerçekleştirdiği “Bath Time Good Time” sergisiyle tanıttı.
Brera Tasarım Bölgesi’ndeki bir sanat galerisinde düzenlenen sergi, daha önce İstanbul’da yapılan atölye çalışmalarından hareketle; ürün, alan, alışkanlık ve ritüellerin mercek altına alındığı araştırmaları temel alıyor.
Uluslararası, çoğulcu ve ortak tasarım anlayışını ortaya çıkaran sergide, farklı kültürlerden tasarımcılar bir araya geliyor. “Zaman” kavramından yola çıkan sergi; rahatlama, güzellik, meditasyon, denge, hareket, an, mahremiyet ve bakım konulu 8 projeyi izleyicilerle buluşturuyor.
Serginin küratörlüğünü VitrA Tasarım Direktörü Erdem Akan üstleniyor. Akan, serginin hazırlanmasına kadar geçen bir buçuk senelik süreci “Tasarımım Ar-Ge’si” olarak tanımlıyor. “Pazarlama ve üretim olmasa, nereye gideriz? Banyoyu yeniden tasarlayacak olsak, ne yaparız?” sorularıyla yola çıkan “Bath Time Good Time” sergisinin ortak değerleri, birikimleri, hayalleri ve tutkuları birleştiren tasarımcıları ise Sezgin Aksu, Jozeph Forakis, Diego Grandi, Setsu & Shinobu Ito, Sertan Özbudun, Terri Pecora and Mario Trimarchi ve VitrA Tasarım Ekibi’nden oluşuyor.
Banyoda ezber bozan tasarımlar
Geleceğin ürünlerini yaratma kavramını ele alan sergi, VitrA’nın yeni tasarım anlayışının da bir göstergesi niteliğinde.
Sergide sekiz farklı, ama “ortak tasarım” anlayışı kapsamında gerçekleştirilen proje bulunuyor. Her bir proje “zaman” kavramını temel alıyor. Bunun nedeni ise şöyle tanımlanıyor: “Zaman ve banyo arasındaki bağ kaçınılmazdır. Banyonun kapısını kapattığımızda, kendimize ait bir zamanın sahibi oluruz. Zaman, banyo alanındaki değer ve davranışlarımızı da ilişkilendiren bir etmendir. Bu alanda genelde saat bulundurmadığımızdan, ritüeller ve işlevler arasında geçen zamanın zevkini yaşarız. Banyoda geçirdiğimiz saat dilimi ve günün, bizim üzerimizde farklı etkileri vardır.”
“Tuvaletler neden hep demode desenli ve köşeye itilmiş küçük odalarda bulunur? Peki ya mekânın merkezinde yer alırlarsa ne olur? Amaç aynı olsa da, beklemedik özellikler ve yeni deneyimler katmak, farklı bir manzara sayesinde zamanı daha değerli kılmaz mı?” gibi sorulara cevap aranan sergide banyolara yönelik ezberler bozuluyor.
Ve banyolar; huzur, rahatlama, kendiniz olma; kendinizi tanıma imkânı sağlayan mekanlar olarak tasarlanıyor. Bazen yatıp, sizi çevreleyen mekânı inceleyebileceğiniz minik tepecikler, yürürken ayağınızın altında hissedeceğiniz çakıl taşları ve gün içinde farklı ışık yansımalarını keşfedeceğiniz bir orman oluyor; bazen hareket eden bir alana dönüşüyor.
Örneğin, 180 derece dönebilen ekran sayesinde, “iyi zaman” mekânına, huzuru ve kendimizi bulacağımız yere seyahat edebiliyoruz. Tam ortaya yerleştirilmiş tuvaletin kapağında yer alan yastık ve yumuşak duvarlar, mekânın bizi sarıp kucaklamasına imkân tanıyor. Mekânda devamlılık ve özgürlük hissi yaratmak için özel tasarlanan masada, oturmak, yatmak, uzanmak, tablet veya bardağımızı yerleştirmek mümkün. “Zen” yüzey sükunet ve farkındalık yaratırken, askı olarak kullanılan “ağaç” doğada bulunma hissi oluşturuyor.
Ya da banyo eve dönüşüyor. Yani banyoda yoga yapmaktan tutun bitki yetiştirmeye, çocuklarınızla vakit geçirmekten, balık beslemeye kadar tahmin edemeyeceğiniz kadar fazla sayıda şey yapabiliyorsunuz.
Yani aslında Bath Time Good Time sergisi, “Yapabilecekleriniz hayallerinizle sınırlı” diyor. Geleceğin banyolarını da hayaller şekillendiriyor.
İnovasyon Merkezi
Fark yaratmak ve insanların hayatlarına dokunmak, insanların hayatlarını iyileştirmekle mümkün. “Gözlerinizi kapatın, hayal edin ve biz de yapalım” demekle mümkün. VitrA da bunu yapıyor. Nitekim, Ar-Ge ve inovasyonun önemine inanan Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu inovasyon alanında uzun yıllardır sürdürdüğü çalışmaları, 2011 yılında kurumsal bir çatı altında yeniden yapılandırdı ve tüm Ar-Ge ekiplerini Bozüyük’te kurduğu İnovasyon Merkezi’nde buluşturdu. İnovasyon Merkezi’nde, tüm markalarının rekabet gücünü artıracak yeni ürün, malzeme, süreç ve teknolojiler araştırılıp hayata geçiriliyor. Hedef, tüketicileri şaşırtan ve memnun eden yeni, özgün, yaratıcı fikirler geliştirmek.