Villareal maçının gösterdikleri

Eğer Villareal - Beşiktaş maçının bir analizini yapacaksak, bu işe kaleci Cenk Gönen'den başlamak lazım. Maça fırtına misali giren sarı denizaltıya adeta tek başına dur diyen bu geç kaleciyi, tıpkı Necip Uysal ve Hakan Arıkan gibi şansını "iyi kullananlar" listesine yazmak şart. Eh, bu isimleri listenin başına yazdığımıza göre listenin son sırasını İsmail Köybaşı'na ayırırsak kimse kızmasın. Kendisine büyük umutlar bağlanan İsmail, forma giydiği her maçta İbrahim Üzülmez'in on birdeki yerini perçinlemekten başka hiçbir şey yapmıyor. Bu gidişle siyah-beyazlı takımın en geç önümüzdeki yaz sol bek arayışlarına girmesi söz konusu. İsmail çok çalışmalı.

Maça teknik açıdan bakarsak, teknik direktör Bernd Schuster'in kafasındaki sistemin bu karşılaşmayla birlikte iyiden iyiye netlik kazandığını görüyoruz. Sahaya 4-2-3-1 şeklinde yayılan siyah-beyazlılarda, defansın önündeki iki futbolcudan bir tanesi hücumlarda öne çıkarak formasyonu 4-1-4-1'e çeviriyor. Schuster'in bunu uygulatmaktaki gayesi, ileri uçtaki santrfora pozisyon hazırlamaktan ziyade, arkadaki dörtlüyü gol bölgelerine sokarak rakip defansın yerleşimini bozmak. Zayıf ya da güçlü olmaları farketmeksizin Beşiktaş'ın oynadığı maçlarda bu planı rakiplerine uyguladığını ve sonuç aldığını söylemek mümkün. Elbette ki, bu hücum planının işlerlik kazanması orta alandaki dinamizme ve savunmaya sağlıklı bir köprü kurulabilmesine bağlı. Aksi takdirde dönen topların çok tehlikeli ataklara temel oluşturabileceği çok açık. Tam da bu noktada sözü Guti'ye getirmek sanıyorum faydalı olacak. İspanyol yıldızın ilk maçı olmasına rağmen attığı akıl dolu pasları değerlendirecek olursak, santrforun gerisindeki üçlünün ortasında rahatlıkla görev alabileceği ortaya çıkıyor. Bu sayede Ernst ile mükemmel bir ikili oluşturan "yükselen yıldız" Necip Uysal'ın kulübeye mahkum edilmesinin de önüne geçilmiş olur. Ayrıca yukarıda anlatmaya çalıştığımız orta alan dinamizmini sağlamak, Guti-Ernst-Necip üçlüsünün forma giydiği bir takımla çok daha kolay olur.

Villareal her ne kadar Beşiktaş önünde fazla göz dolduramamış olsa da çok iyi bir takım. Biz ligimizde birinci bölgede "al gülüm ver gülüm" yapan takımlara "ayağa oynuyorlar" ya da "bol paslı oyun anlayışları var" demeye devam edelim, İspanyol takımı benzer pas yüzdesini ikinci hatta üçüncü bölgeye taşıyarak aslında olması gerekeni net şekilde gösteriyor. Gerek ilk yarıdaki kadrosuyla gerekse de ikinci yarıdaki ideale daha yakın onbiriyle Villareal, aynı standardı tutturmayı başararak kalitesine dair ipuçları verdi. Bu arada Beşiktaş'ın transfer gündemindeki Altidore'un da oyuna girdikten sonra marke edilmesi ne kadar zor bir futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirtelim. Maçın ilerleyen anlarında Schuster'in Ersan, Necip ve Onur Bayramoğlu gibi isimleri sahaya sürmesi de sanıyorum Beşiktaş taraftarlarını ayrıca mutlu etti. Geçtiğimiz sezon gazozuna maçlarda dahi gençlere pek yüz vermeyen Mustafa Denizli, her zaman ve her şart altında kazanmaya oynayan bir görüntü veriyordu. Schuster ise 2-0'dan berabere duruma düşmek pahasına bu futbolculara şans vererek takımını tanıma adına bir adım daha atmayı tercih etti. Karşılaşmanın 90 dakikası 2-2'lik eşitlikle sona erdikten sonra seri penaltı atışlarına geçildi ve Villareal penaltı atışlarından galip çıkarak sezon açılışını mutlu sonla noktaladı. Bana soracak olursanız bu karşılaşmadan çıkan iki önemli ana fikir var: Birincisi Hakan ve Cenk bu formlarını devam ettirirlerse hem Beşiktaş hem de milli takım kalesi bu sezon sıkıntı yaşamaz. İkincisi ise Guti'nin sahneye çıkmasından sonra Tabata ve Delgado Beşiktaş'ta sadece figüranlığa soyunabilirler.

Dünyada transfer

· The News of the World'ün haberine göre Aston Villa'nın yıldızı Ashley Young'ın artık Tottenhamlı olmasına kesin gözüyle bakılırken aradaki tek pürüz A.Villa'dan haftalık 73 bin avro alan oyuncunun ücretinin arttırılması.

· Liverpool'da Rafa Benitez'in yerine menajerliğe getirilen Roy Hodgson, Tottenham Hotspur'da oynayan Peter Crouch'u Anfield'a geri getirmenin planlarını yapıyor. 29 yaşındaki Peter Crouch, 2005-2008 yılları arasında Liverpool formasıyla çıktığı 134 maçta 41 gol atmayı başarmıştı.

· Barcelona'nın 2010 Dünya Kupası'nın yıldızlarından olan Türk asıllı Alman milli futbolcu Mesut Özil'i gelecek sezon sonu renklerine bağlamak için pusuya yattığı iddia edildi. Mesut'un adı Arsenal, Manchester United ve Real Madrid ile de sık sık anılıyor.

· Juventus'dan ayrılmasına kesin gözüyle bakılan deneyimli futbolcu Mauro Camoranesi'nin menajeri Vlado Borozan, Birmingham City ile görüşmelerin final aşamasına geldiğini ve yalnızca ufak pürüzlerin kaldığını söyledi. 33 yaşındaki Camoranesi, İtalya Milli Takımı ile 2006 yılında dünya şampiyonluğu yaşamıştı.

· Geçtiğimiz sezon AS Roma'da kiralık olarak forma giyen Arjantinli savunma oyuncusu Nicolas Burdisso, Inter'den ayrılmak istediğini menajeri aracılığıyla bir kez daha duyurdu. 29 yaşındaki Burdisso, geçtiğimiz sezon AS Roma formasıyla 33 lig maçına çıkmış ve takımın ligi ikinci sırada tamamlamasında büyük rol oynamıştı.

· Ocak ayında Villarreal'den kovulan İspanyol teknik adam Ernesto Valverde, Olympiakos'la anlaştı. Avrupa Ligi maçında Maccabi Tel Aviv'e yenilerek elenen Atina temsilcisinde görevi devralan Valverde yıllık 1.5 milyon avro alacak.

· Stuttgart, Liverpool'dan Philipp Degen'i 2010-2011 sezonun sonuna dek kiraladı. Degen imza sonrası yaptığı açıklamada "Stuttgart forması ile başarılı bir sezon geçirip, taraftarlara kayık olmaya çalışacağım" dedi.

· Brezilya'nın Fluminense kulübü Portekizli milli oyuncu Deco'yu kadrosuna kattı. 32 yaşındaki oyuncunun yeni kulübünden yıllık 9 milyon avro kazanacağı açıklandı. 2008'de Barcelona'dan Chelsea'ye transfer olan Deco, 2004'te Porto ile ve 2006'da Barcelona ile Şampiyonlar Ligi'ni kazandı.

Süper Lig'de transfer

· Ankaragücü kalecisi Serkan Kırıntılı'nın emnajeri Haluk Canatar, başarılı eldivenin Fenerbahçe ile anlaştığı konusunda medyada yer alan haberleri yalanladı. Canatar, yaptığı açıklamada "Herhangi bir kulüp ile anlaşmadık. Fenerbahçe ile ilgili oyuncumuz hakkında çıkan haberler de tamamen asılsızdır." dedi.

· Galatasaray Başkanı Adnan Polat'ın İtalya'da Milanlı yöneticiler ile masaya oturduğu ve Arda Turan için İtalyan devi ile 14 milyon Euro karşılığında el sıkıştığı iddia ediliyor. Bu arada Elano konusunda da Milan ile görüşmelerin sürdüğü ve İtalyan kulüp ile pazarlıkların belirli bir aşamaya geldiği ifade ediliyor.

· Fenerbahçe Kulübü'nden yapılan açıklamada, bazı medya kaynaklarında yer alan Arsenal'den ayrılan Fransız savunma oyuncusu William Gallas'ın transfer edileceği yönünde çıkan haberlerin asılsız olduğu belirtildi.

· Galatasaray golcü futbolcusu Milan Baros ile sözleşme uzattı. Galatasaray'ın resmi internet sitesinde yer alan habere göre sözleşmesi gelecek yaz sona erecek oyuncu ile 2012-2013 sezonu sonuna kadar yeni sözleşme imzalandı.

· Trabzonspor, Ukrayna'nın Metalist takımından Brezilyalı forvet Jaja ile 4 yıllık anlaşma sağladı. Trabzonspor'un Jaja'nın bonservis bedeli için Metalist Kharkiv kulübüne 4.2 milyon Euro bonservis bedeli ödeyeceği, futbolcunun kendisine ise yıllık 600 bin Euro verileceği öğrenildi.

· Beşiktaş'ta santrfor adaylarının sayısı ikiye indi. Serdal Adalı'nın gizlice yürüttüğü çalışmalar neticesinde üzerinde durulan iki isimden birinin geçmiş yıllarda da siyah-beyazlı formayı giyen John Carew, diğerinin ise Dünya Kupasında yıldızını parlatan Jozy Altidore olduğu ifade ediliyor.

· Turkcell Süper Lig ekiplerinden Bucaspor, daha önce transfer etmeyeceğini açıkladığı Real Valladolid'in Angolalı golcüsü Mateus Alberto Contreiras Gonçalves (Manucho) ile kiralık olarak sözleşme imzaladı. Kariyerinde 135 maçta 49 gol kaydeden Manucho, Angola Milli Takımı ile de 33 müsabakada 16 kez gol sevinci yaşadı.

· Ankaragücü, Slovak yıldız Stanislav Sestak ile 1 yılı kiralık ve 3 yıllık opsiyonlu sözleşmeyi imzaladı. Bu arada yabancı sol bek arayışlarını sürdüren sarı-lacivertli ekibin Hollanda'nın Feyenoord ekibinde forma giyen Tim De Cler ile ilgilendiği iddia edildi.