Veriler toparlanmadan, piyasalardaki oynaklık sürer

Atılım MURAT
Atılım MURAT AYKIRI FİNANS [email protected]

Merkez Bankalarına olan güvenin bazı açılardan kaybolduğu görülüyor. Bu durum Merkez Bankalarının bundan sonra atacağı adımların piyasalar üzerinde etkili olmayacağı anlamına gelmiyor. Güven kaybı daha çok ekonomik hedeflerin tutmamasından kaynaklanıyor. Ekonomik hedeflerin yakalanamaması da mevcut politikaların sorgulanmasına yol açıyor.

Gelişmiş ülkeler arasında en iyi durumda olan ABD’de enflasyon hedefi yıllardır tutmuyor. Japonya Merkez Bankası (JMB) ve ‘‘ekonomik hedefler’’ ifadeleri artık aynı cümle içinde bile kullanılmıyor. Avrupa Merkez Bankası (AMB), enflasyon ve büyüme tahminlerini sürekli aşağı yönlü revize ediyor. Hal böyleyken Fed’in faiz artırımına yönelik eleştiriler artıyor. AMB ve JMB’nın negatif faiz politikasına ve vaatlerine temkinli yaklaşılıyor. Japonya’da Abe hükümeti 2012’den beri her şeyi yaptı. JMB’nın bilançosunda; tahviller, hisse senetleri, ne ararsanız var. Ülkenin hisse senetlerini içeren borsa yatırım fonlarının yarısına Merkez Bankası sahip. Bunlara rağmen ekonomi hala küçülüyor. Deflasyon sürüyor. AMB de benzer stratejiler uyguluyor. Geçen gün Draghi konuşurken, ‘‘Bir Merkez Bankası Başkanı daha güvercin ifadeler kullanabilir mi’’ diye düşündüm. Draghi: ‘‘Negatif faize başladık. Bilançoyu büyüttük. Olmadı. Faizi daha da düşüreceğiz. Banka tahvillerini bile alabiliriz. Eninde sonunda olacak.’’ diyor. Yatırımcılar doğal olarak, ‘‘JMB da, Fed de bu politikalarla enflasyonu ve kalıcı büyümeyi yaratamadı. Avrupa nasıl yapacak’’ sorusunu soruyor. Global ekonomideki düşük enflasyon sorunu bir türlü çözülemiyor. 2016’da da bu konu gündemde olacak. Çin kaynaklı bir deflasyon rüzgarı senaryo analizlerinde yer almaya başladı. Çin’in yüksek oranlı bir devalüasyon yapacağını düşünenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Bazı büyük fonlar devalüasyonun süreceği inancıyla, yuanda ve bazı Asya paralarında satış pozisyonları aldılar. Bu senaryo gerçekleşirse, Asya kaynaklı malların fiyatları sert biçimde düşebilir. Bu şekilde Asya ülkeleri küresel ekonomiye deflasyon ihraç edebilir. Ben bir noktada Çin’in yuanı serbest bırakacağını düşünüyorum. Şeffaf ve açık piyasalar, finansal liberalizasyon olmadan Çin’in küresel sisteme tam entegrasyonu zordur. Çin’de büyük devalüasyon bu yıl olur mu? Şüphelerim var. Komünist Parti’nin önceliği gücü elinde tutup sistemi kontrol etmektir. Komünist Parti, spekülatörlerin sistem için risk oluşturduğunu düşünürse finansal reformların hepsini çöpe atar. Çin’in önümüzdeki dönemde sermaye kontrollerine sıkılaştıracağı düşünülebilir. Bunun sinyalleri de geliyor.

Merkez Bankalarının açıklamalarıyla risk iştahı kısa vadeli olarak yükselebilir. Ancak küresel yatırımcılar artık makro verilerin de toparlanmasını istiyor. Güçlü ekonomik verilere ihtiyaç var. Merkez Bankalarının negatif faiz saplantısına özellikle takılıyorum. Negatif faizli tahvillere ilginin devam etmesi, yatırımcıların deflasyon beklentisine göre hareket ettiğini gösteriyor. Negatif faiz bir nevi vergidir. Özel sektör açısından gelir kaybıdır. Zaten bu uygulamayla geçmişte hangi ülke ne kadar başarı sağlamış?

Yılbaşından geçen haftaya kadar Çin’deki gelişmeler ve petrol fiyatındaki düşüş konuşuluyordu. Geçen hafta bu denkleme, euro bölgesi bankacılık sektörü girdi. Bankacılık hisselerinde yoğun satışlar yaşandı. Bankacılık sektöründe karşı taraf riskini gösteren öncü indikatörlerden şu aşamada tehlike sinyalleri gelmiyor. Euro bölgesi bankalarının AMB’den kullandıkları günlük marjinal fonlama tutarı da çok düşük. Bu durum bankacılık sektörünün bir likidite sorunu olmadığı anlamına geliyor. Tabii bölgede potansiyel riskler de var. Özellikle Portekiz’e dikkat etmek gerekiyor. Kredi derecelendirme kuruluşu DBRS’in Portekiz’in kredi notunu indirebileceği dillendiriliyor. Diğer kuruluşlardaki kredi notu yatırım yapılabilir seviyenin altında olduğu için, Portekiz’in DBRS’in yatırım yapılabilir seviyede olan notuna ihtiyacı var. Kredi notu inerse, Portekiz AMB’nın tahvil alım programının dışında kalıyor. Bu da piyasalarda bulaşma etkisi yaratabilir. Merkez Bankalarının yarattığı rüzgarlar kısa vadede fırsatlar sunabilir. Fakat bu tarz piyasa ortamlarında ya satış pozisyonu alınır ya da defansif stratejiler uygulanır.  

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dolar yükselir düşer 28 Ağustos 2019