Veri ne verir ki?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

İş hayatının son rüzgarlarından birisi de “Büyük Veri/Big Data.” Bunun nasıl yönetilmesi gerektiği ve en yüksek faydanın nasıl sağlanabileceği konusu, ortalığı kasıp kavuruyor. Buna karşın Türk KOBİ sahipleri ve yöneticileri ile birlikte olduğumuz zamanlarda beni en çok hayrete düşürenin, ellerinde hemen hemen hiç veri olmadığı ve mevcut verilerin de patronun kafasında saklı kaldığı dersem sizleri ne kadar şaşırtmış olurum bilemem.

Verilerin, özellikle performans değerlendirme ve strateji tasarımındaki rolü, anlatmakla bitirilemez. Bu konuda dinlediğim bir röportaj, dostlarımızla paylaştığımız fikirlerimize pek uyduğu ve süregelen ciddi bir sorunun köküne, veri kullanarak nasıl inildiğini anlattığı için paylaşmak isterim.

Dünya çelik devi Arcelor Mittal şirketinin sahibi olan Lakshmi Mittal’in oğlu olan Aditya Mittal ile yapılan bir röportajdı bu. Hintli olan bu aile kendi ülkelerinde sağlık konusunda sosyal sorumluluk faaliyetleri yapmaya karar veriyor. Hindistan’da yeni doğan bebeklerde yaygın olarak görülen yetersiz beslenmeye ve gelişme geriliğine nasıl çare bulunabilir diye çalışma başlatıyorlar. Önlerine çıkan en büyük engelin, sağlık konusunda ve özellikle yeni doğanlar konusundaki veri eksikliği olduğunu söylüyordu, oğul Mittal. Yapılan yoğun çalışmalar sonucu toplanan veriler değerlendirildiğinde, Hintli hamile kadınların büyük bir çoğunluğunda, halk arasındaki adıyla “kansızlık” olduğu fark ediliyor. Buradan hareketle önceliklerinin, bebeklerin beslenmelerine katkıda bulunmaktan ziyade, anne adaylarının sağlıklarının iyileştirilmesi ile daha sağlıklı bebek doğumları elde edilmesi olduğuna karar veriyorlar. Sonuç, %39 olan sağlıksız bebek doğumlarındaki oranın %22’ye geriletilmesi olmuş. Kısacası, elde edilen veriler değerlendirilerek, sorunun köküne inilmiş ve görünen sorundan önce, sorunu yaratan nedenlerin ortadan kaldırılması hedeflenmiş ve bunda da başarı yakalanmış.

Diyeceksiniz ki “Sağlıksız Hintli bebekler ile bizim ihracatın ilgisi ne?” Anlattığımız, hikâyeden ders çıkarma. Bizim konumuz, verileri işleyerek sorunun nedenine inmenin ve çözüme, kaynakları israf etmeden ulaşmanın mümkün olduğudur. Ayrıca, ihracata yönelmek, ihracat pazarlarını genişletmek veya mevcut pazarlarında kalıcılık sağlamak isteyen işletmelerin, veri toplamayı ve değerlendirmeyi bilmemeleri ve daha da endişe verici olan, aldırış etmemeleri sonucunda, işletmelerimizi nelerin beklediği konusuna dikkat çekmek isteriz.

Sohbetlerimizde, işletmeye ait eski bilgileri, bilgisayarlarda yer kaplıyor diye silen azımsanmayacak sayıda yönetici ile karşılaştığımız hep anlatırız. Bilgileri kendisine saklayan yönetici iyi bir iş yapmıyor aksine, işletmenin geleceğine ipotek koyuyor demektir. Filanca işletme veya yönetici şunu yapmış da başarılı olmuş dedikoduları peşinde gitmektense, biz nerede hata yaptık, bunların nedenleri neler idi, bunları biz bir daha ki, sefere nasıl daha iyi yapabiliriz konusunun peşine gitmemiz gerek. 

Neyin yanlış veya eksik olduğunu nasıl belirleyeceksiniz?

Evrende her şey görecelidir. Yöneticinin de elinde değerlendirme yapabileceği veri yoksa değerlendirme neye göre yapılacak?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019