Vergide güncel sorunlar (7)
Değerli DÜNYA okurları, 17, 22, 24, 29, 31 Ağustos ve 5 Eylül tarihlerinde yayınlanan yazılarımızda (www.vergiportali.com dan erişebilirsiniz) şu sıralar vergi idaresi ile karşılaştığımız sorunları paylaşmaya başlamış, ilk yirmibeş sorunla ilgili kısa açıklamalar yapmış, (gelen yorum ve paylaşımlarla giderek uzayan) listenin geri kalanlarının sadece başlıklarını zikretmiştim.
Ağustos başında 01.01.2011'den geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Almanya-Türkiye Çifte Vergilemeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) ile ilgili iletilen sorunları daha önce ilan ettiğim sıranın önüne alma gereği hissettim.
26. Almanya anlaşmasına göre önce kes sonra iade al sistemine mi dönüldü?
Değerli DÜNYA okurları, bildiğiniz üzere yeni anlaşma 01.01.2011'den önce geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Anlaşmanın askıda olduğu dönemlerde Türkiye'den Almanya'ya yapılan ödemelerden, ödemenin nev'ine göre, yerel mevzuat hükümlerine göre stopaj yapılmıştır. Geçmişe dönük yürürlüğe giren anlaşma çerçevesinde ödenen stopajların geri alınması imkanı olacaktır.
Ağustos ayında Almanya mukimi şirketlere yapılan ödemelerle ilgili olarak bir sorunun acilen çözülmesi veya yanıtlanması gerekmektedir.
Anlaşmanın 27. maddesine baktığımızda, Türkiye'deki şirketlerin Almanya'da mukim şirketlere temettü, faiz, gayrimaddi hak veya diğer gelir unsurları olarak yapacakları ödemelerle ilgili olarak, Türkiye'nin "kaynakta kesinti uygulamasını kendi iç mevzuatındaki orandan yapma hakkı bu Anlaşmanın hükümlerinden etkilenmeyecektir."
Bu ifadenin açık anlamı, bu konuda Mali İdarece bir düzenleme yapılmadıkça, Ağustos ayından başlanarak ödemelerden Kurumlar Vergisi Kanunu çerçevesinde stopaj yapılması, daha sonra 252 seri no'lu Gelir Vergisi Kanunu Genel Tebliği ve 1 Seri No'lu ÇVÖA Genel Tebliği hükümleri çerçevesinde 4 yıl içinde başvuruda bulunularak iade talebinde bulunulması gerekmektedir.
Bu ay verilecek muhtasar beyanlar öncesinde acilen bu kanunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
27. Almanya mukimi şirketler yapılan danışmanlık ödemeleri serbest meslek sayılmayacak ancak...
Türkiye-Almanya ÇVÖA'nın 14. maddesi "Serbest Meslek Faaliyetleri"ne ilişkindir. Yeni dönemde yapılan tüm anlaşmalar (Rusya, Yeni Zelenda, İsviçre...) eski anlaşmaların aksine yabancı tüzel kişiliklerin danışmanlık gelirlerinin serbest meslek kazancı olarak değerlendirilemeyeceği görüşüne göre oluşturulmuş.
Türkiye'deki şirketlerin Alman şirketlerine (Tüzel kişilerine) yapacağı danışmanlık bedeli ödemeleri stopaja tabi tutulmayacak veya vergilenip vergilenmeyeceği konusunda Anlaşmanın 14. maddesinde belirtilen şartlar değil 5. ve 7. maddelerdeki tanım ve şartlar geçerli olacak.
Burada da, ağustos ayı ödemeleri ile ilgili olarak bu ay verilecek muhtasar beyanlar öncesi çözülmesi gereken bir durum var. Acaba 26. başlıkta bahsettiğimiz 27. madde dikkate alındığında, Mali İdare bu hususta da önce "sen stopaj yap", daha sonra muhatabı iade alsın anlayışında mı?
28. Alman teşebbüslerinin Türkiye'de verdikleri hizmetler
Değerli DÜNYA okurları, 27. maddede yaptığım açıklamaları dikkate aldığımızda tüzel kişi Alman şirketlerinin Türkiye'de verdikleri hizmetler artık ticari kazanç gibi değerlendirilecek. Bunun anlamı, Türkiye'de bir iş yeri oluşmadıkça vergileme hakkı Türkiye'de olmayacak. İş yeri oluşup oluşmadığı konusunda da Anlaşmanın 5. maddesinin 3/b bendindeki tarif esas alınacak. Türkiye'nin yaptığı ÇVÖA'ya yeni giren bu paragrafla ilgili açıklamalar yapılması gerekmekte.
- Aynı veya bağlı proje ne demek?
- Bir şirket farklı şirketlere benzer işler yapıyorsa nasıl değerlendirilecek?
- Altı ayın hesabında kişiler mi tüzel kişilik mi esas alınacak?
- Altı ay Türkiye'de bulunma süresi mi proje süresi mi?
29. Alman şirketlerin Türkiye'deki şubelerinin Almanya'ya gönderecekleri kar payları artık Türkiye'de vergilenemeyecek mi?
Almanya Anlaşması'nın 10. maddesinin 4. fıkrasının yorumundan, Alman şirketlerinin şubelerinin kar paylarının artık Türkiye tarafından vergilenemeyeceği yorumu yapılmaktadır.
Süratle Mali İdare'nin de bu konuya açıklık getirmesi gerekmektedir.
30. Anlaşmanın 13. maddesi ile ilgili 5. protokol maddesi
Protokolün 5. maddesindeki "yeniden yapılanma süreci" kavramının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Uzunca bir süredir ilk defa kanun maddelerinden sıkça bahsettiğim fazla teknik bir yazı oldu, sıktıysam özür dilerim.
Ancak, çok sayıda mükellef gerek yukarıda değindiğim konularda gerekse Anlaşma yeniden yürürlüğe girene kadar, 01.01.2011-31.07.2012 arasında yapıp beyan ettikleri tutarların iadesine yönelik açıklama beklentisi içerisindeler.
Listemiz sürekli gelen uyarı ve sorularla uzuyor. Sizlerin de paylaşmak istediği hususlar olursa, paylaşırsanız memnuniyetle yer veririm.