Vergide güncel sorunlar (1)
Değerli DÜNYA okurları,
Yine sizinle paylaşacağım konular çok birikti. Aslında bayram öncesi canınızı sıkmak da istemiyorum. Bugün başlıklar itibariyle konuları sizlerle paylaşayım. Sonrasında tek tek de daha genişçe görüş ve önerilerimi sizlerle paylaşırım.
Geçenlerde yine böyle bir derleme yapmıştım. Sonrasında bir meslektaşımdan ilginç bir paylaşım geldi. Meslektaşım,'' Yazındaki bazı konular bana çok abartılı gelmişti. Ancak hemen akabinde bir incelemede abartılı bulduğum konuyla karşılaşınca hepsinin yaşanan olaylara dayandırıldığını anladım.'' dedi.
Vergi Portalı, bildiğiniz gibi benim yönetimimde bir ekip tarafından oluşturuluyor. Bu sahifedeki yazılarımızla olabildiğince pratikte karşılaştığımız olayları sizlerle paylaşma gayretinde olmaya devam edeceğiz.
1- 119 nolu KDV Genel Tebliği önceki dönemlere de uygulanmaya çalışılıyor
Değerli DÜNYA okurları, KDV iadesi ile ilgili yeni düzenlemeler getiren 23 Haziran tarihli tebliğin giriş paragrafında bu tebliğle getirilen yeni iade hesaplama şeklinin tebliğ sonrası uygulanacağının belirtilmiş olmasına rağmen, uygulamada önceki dönemlere ilişkin yeni birçok vergi inceleme raporu tebliğ edildi. Vergi daireleri tebliğe rağmen geçmiş dönemlere de yeni düzenlemeleri uygulayarak iadeleri, mahsupları yapmıyor, teminatları çözmüyor. Geçmiş dönemlere ilişkin de bir kısım davalar da halen devam ediyor. Tebliğ ile yapılan düzenleme doğru mu yanlış mı tartışmasını bir yana bıraktığımızda, geçmiş dönemlerle ilgili olarak tebliğ öncesi yapılmış tarhiyatlarda, idarenin tutarlılık adına davalardan mükellef lehine çekilmesi gerekiyor.
Tebliğ ile tebliğde düzenlenen hususların açıklama değil düzenleme olduğu açıkça belirtiliyor. Vergi Usul Kanunu'nun 369'uncu maddesi gereği de bu tür düzenlemelerin geçmişe yürütülmemesi gerekir. Vergi İdaresinin bazı birim amirleri sanırız geçmiş dönemlerle de ilgili olsa, dosya henüz kapatılmamışsa yeni dönem gibi algılıyor. Bu konuda Gelir İdaresi'nin kendi idaresine dönük bir açıklama ile yönlendirme yapmasında fayda mulahaza ediyoruz.
2- Ciro primlerinin KDV'si
Bu konuda Gelir İdaresi sürpriz ancak yerinde bir düzenleme yaptı. Ciro primlerinin mala uygulanan KDV oranına tabi olduğu, ayrı bir hizmet karşılığı olmadığı kabul görmüş oldu. Geleceğe dönük olarak iade tutarının birikmesinin önüne bu yolla geçilecek olması oldukça büyük bir rahatlama yaratacaktır. Ancak, geçmiş dönemlerle ilgili KDV iadelerinde bu konu halen sorun olmaya devam ediyor.
Malla ilgisi bir tebliğ ile kabul edilmişken iade ile ilgili halen (dönem bahane edilerek)sorunlar yaratılıyor ve çözüm üretilmiyor olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Son tebliğ öncesinde de yıllardır devam eden süreç birden bire idarenin bir yaklaşım değişikliği ile geçmişe de sorun yaratarak değişiyor.
Yatırımların teşviki yönünde önemli adımların atıldığı bir dönemde mükelleflerin en başta yasal hakları olan konularda sorun yaşamıyor olması gerekir. KDV iadesi konusunda yıllardır oturmuş uygulama ve anlayışlarda akşamdan sabaha geçmişe dönük değişikliklerle iade sürecinin durdurulması veya yavaşlatılması mükelleflerin nakit akımlarında büyük sıkıntılar yaratıyor.
Hukuki alt yapısı olmayan ve veya yorum değişikliklerine dayanan mali yükler Türkiye'nin yatırım yapılabilirlik algısına ne yazık ki kötü etkiliyor.
3- Önceki dönemle ilgili olup sonraki dönemde tahakkuk eden faturaların KDV'si indirilemeyecek mi?
Değerli DÜNYA okurları tabiatı itibariyle özellikle ciro primi, lisans, royalty vb. bir kısım faturalar tarafların mutabakatına da bağlı olarak dönem geçtikten sonra faturalanabiliyor. Geçmişte bu tür, tahakkuku izleyen dönemlere sarkan faturalarla ilgili sorun yaşanmazken, fatura izleyen dönemin tarihini de taşısa(o tarihte de tahakkuk etse) takvim dönemi geçmişse KDV sinin indirilemeyeceği iddia edilmeye başlandı.
4- Bir sonraki aya kaydolan faturalar nedeniyle kesilen cezalar
Değerli DÜNYA okurları BA/BS formları arasındaki uyumsuzlukların temel sebeplerinden biri fatura muhatabının aldığı faturayı(takvim yılını aşırmadan) bir sonraki aya kaydetmesidir. Bu kayıt nedeniyle herhangi bir vergi kaybı ve usulsüzlük bize göre mevcut olmamasına rağmen, KDV iade sürecinde bu tür uyumsuzlukların düzeltilmesi talep edilmekte ve düzeltme sırasında da usulsüzlük cezası uygulandığını duyuyoruz.
5- Bozulan / miadı dolan malların KDV'si
Bu konu şimdilik çözülmüş gibi duruyor ancak kimse ''Eşeğin büyüğünün ahırda'' olduğunun farkında değil. Dar kapsamlı bir mükellef grubunun sorunu gibi algılandı. Oysa konu tüm gıda sektörünü, ilaç, otel, lokanta vb. hizmet sektörünü velhasıl belli bir süre sonunda bir günden bir kaç yıla kadar miadli mal satan herkesi ilgilendiriyor. Oralarda da sorunlar yaşanmaya başlandığında mali idarenin bu yanlışından döneceğinden eminim.
6- Credit note KDV'ye tabi mi?
7- Düşük oranlı KDV ye tabi malların bedellerini ayrıştıracak mıyız?
8- Tutanaklarda halen yaşanan sorunlar
9- İnceleme de süre kim bağlar?
10- Kanuna ve tebliğe aykırı raporu işleme koymak gerekir mi?
11- Okuma komisyonları yasak savma komisyonları olmamalı
12- Olmayan faize KDV
13- Kara liste uygulaması başka bir adla devam ediyor
14- Vergi Denetim Kurulu bu sene daha çok ''Merak'' la inceledi
Değerli DÜNYA okurları bayram öncesi sizi daha fazla sıkmayayım. Bayram sonrası kaldığımız yerden devam ederiz. Şahsım ve Vergi Portalı ekibi adına hepinize mutlu, huzurlu, neşeli, coşkulu bayramlar, günler dilerim.