”Vergide büyük gözaltı” (115)

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Vergi kaçıranların üstüne nasıl gidileceğine ilişkin olarak son on beş-yirmi yılda Türk basınında yer alan haberlerin sayısını gösteriyor 115. İnanmıyorsanız, siz de sayın! Ya da varsayın ki, 115 değil de, 75 olsun, 50 olsun. Yıllardan beri, her yıl kaç kez bu tür haberler okuduğunuzu bir düşünün. Son olarak Maliye'nin, konut kredilerini inceleyip vergi kaçaklarının üstüne gideceği, banka hesaplarına el konulmasının bile gündemde olduğu yer aldı basında. Hemen vurgulayalım, burada basın yalnızca bir aracı, bilgi geliyor ve bu da kullanılıyor. Ama vergi önlemleri konusunun, böylesine sık bir şekilde gündeme getirilmesi, inandırıcılığın azalmasına yol açıyor.   

Vergi önlemleri, bitmeyen senfoni gibi. Kupür derlemesi yaptığım yıllardaki arşivime birlikte göz atalım, buyurun...

22 Ağustos 1994 tarihli bir gazetemizin manşeti:

"Kaçak muslukları kapatılıyor." (Bu musluğun contası hala bozuk anlaşılan.) Vergi sisteminde köklü değişiklikler için kollar sıvandı ve devletin gelirlerinde büyük kayba yol açan vergi yasalarındaki boşlukları 'tuğla tuğla' kapatacak 78 maddelik yeni tasarı hazırlandı."

Yine aynı dönem; 24 Temmuz 1994 tarihli bir başlık:

"Maliye, ev sahiplerinin yakasına yapışıyor" (Aradan on dört yıl geçmiş, hala yakaya yapışma çabası içindeyiz.)

Tarih 8 Ağustos 1994, haberin başlığı "Vergiye büyük gözaltı". Habere göre dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in talimatıyla (demek Çiller talimat vermese Maliye hiçbir şey yapmadan öyle oturacaktı) tarihin (ne demekse) en kapsamlı vergi denetimi başlatılmış. Maliye Bakanlığı bünyesindeki müfettişler, hesap uzmanları ve gelirler kontrolörleri bölgelere dağılmışlar, ayrıca özel vergi timleri oluşturulmuş.

1993 ve 1994 yıllarından vergiyle ilgili diğer başlıkları da şöyle sıralamak mümkün:

"Zenginlere ağır vergi."

"Vergi casusları gündemde."

"Maliye göz açtırmıyor."

"Sanatçılara büyük gözaltı."

"Gazinoda şampanya patlatmadan önce vergisini ödeyecekler."

"Maliyeciler konser izliyor."

"Maliye'nin balyoz operasyonu."

"Vergi idaresi sil baştan. Havuz başındaki sulu partiye, kuş sütü eksik yaş günü, nikah töreni kutlamasına yakın takipÖ Tam üniter sisteme geçiliyor, istisna ve muafiyetler kalkıyorÖ Lüks tüketip lüks yaşayan daha çok vergi ödeyecek. Rantiye kesime ilave vergiler düşünülüyor. Mükellefler yakın takibe alınacak, vergi kaçakçısına ağır cezalar getirilecek."

Görüyorsunuz değil mi, neler yapılmış, neler öngörülmüş neler. Peki sonuç? Öngördüğümüz hedeflere ulaşamadığımız için vergi gelirleri içinde dolaylı-dolaysız dengesi yer değiştirmiş. Dolaysız vergilerin payı yüzde 70'lerden 30'a düşmüş, dolaylıların payı ise yüzde 30'lardan 70'e çıkmış. Bu yıl, durgunluğun etkisiyle KDV ve ÖTV tahsilatı yavaşlayınca 70'e 30'luk denge, 65'e 35 olarak değişmiş. Zaten son vergi operasyonu girişiminin altında da, KDV ve ÖTV'de bu yılki hedeflere ulaşılamayacağının anlaşılması yatıyor.

Vergide kaçağı belirlemek için hafiyeliğe soyunmaya gerek yok. Bir başka veriyle bağlantı kuralım. Devletin resmi rakamları kayıt dışı istihdamın boyutunu ve buradan kaynaklanan vergi kaybını ortaya koyuyor. TÜİK verilerine göre, nisan ayı itibariyle yaklaşık 22 milyon olan istihdamın 10 milyona yakını kayıt dışı çalışıyor; oran yüzde 45 düzeyinde. Ancak bu rakamlar yanıltıcı, gerçek anlamda kayıt dışı sayısı ve oranı daha düşük. Kendine özgü koşulları bulunan ve yüzde 88'e yakın kayıt dışılık görülen tarımı bir kenara bırakalım; tarım dışında kayıt dışılık oranı yüzde 30'a yakın. Tarım dışında da ücretli çalışanları esas almakta yarar var. Ücretli çalışanlarda kayıt dışı olanların sayısı yaklaşık 2 milyon kişi, kayıt dışılık oranı da yüzde 18. Yalnızca bunun üstüne gidilebilse, hem sosyal güvenlik açığı bir ölçüde kapatılır, hem vergi tahsilatında belirgin bir iyileşme sağlanır.

Ama biz ne yapıyoruz, hem de yalnızca bugün değil, yıllardır; canımız sıkıldıkça vergi taarruzlarına girişiyoruz. Ama geri dönüp baktığımızda, aslında bir arpa boyu yol gitmediğimizi, hatta vergi adaleti yönünden yerimizde bile sayamadığımızı göremiyoruz.   

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar