Vergi uyuşmazlıklarında yeni başvuru yolu: Ombudsman
Tayfun ERCAN
[email protected]
Vergi mükellefleri ile vergi idaresi arasında çıkan uyuşmazlıkların, yargı yoluna başvurmaksızın idari aşamada çözümlenmesine yönelik yaklaşım giderek rağbet görmektedir. Nitekim farklı ülkelerde vergi mükelleflere, sahip oldukları dava haklarını ortadan kaldırmaksızın itiraz, şikâyet, arabuluculuk, tahkim ya da Ombudsman başvurusu gibi farklı çözüm yolları sağlanmaktadır. Bu çözüm yollarıyla, uyuşmazlığın, yargılama aşamasına geçilmeden önce, idarenin, işlemini yeniden değerlenmesi ya da taraflar arasında bir müzakere yapılması sağlanarak çözümlenmesi amaçlanmaktadır.
Ombudsman
Ombudsman, genel itibariyle, kamu idaresinin kararları, eylemleri ya da hak ihlalleri konusunda yapılan itiraz ve şikâyetleri değerlendirir. Bir nevi denetim mekanizmasıdır ancak yargılama işlevi üstlenmez. Ombudsmana, gerçek ve tüzel kişiler başvurabilir. Başvurunun, illerde valilikler, ilçede kaymakamlıklar aracılığıyla yapılması da mümkündür. Başvurular, ücrete tabi değildir. Dava açma süresi içinde yapılan başvuru, işlemeye başlayan dava açma süresini durdurur. Başvuru yapılabilmesi için, İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda düzenlenen idari başvuru yolları ile özel kanunlarda yer alan zorunlu idari başvuru yollarının tüketilmesi gerekir. İdari başvuru yolları tüketilmediği takdirde, başvurular ilgili kuruma gönderilir. Ombudsman konuyla ilgili bilirkişi görevlendirilebilir, tanık dinleyebilir. Ombudsman tarafından inceleme ve araştırma konusu olayla ilgili talep edilen bilgi ve belgelerin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde verilmesi zorunludur. Ombudsman, inceleme ve araştırmasını başvuru tarihinden itibaren en geç altı ay içinde sonuçlandırır.
Başvurunun, Ombudsman tarafından yerinde görülerek kabul edilmesi durumunda, ilgili merci Ombudsmanın önerisi üzerine otuz gün içinde herhangi bir işlem tesis etmez veya eylemde bulunmaz ise durmuş olan dava açması süresi kaldığı yerden işleme başlar. İlgili mercinin bu karara uymaması üzerine mükellef kalan süre içinde yargı yoluna başvuracaktır.
Vergi mükellefinin haklarının korunmasında Ombudsmanının rolü
Ülkemizde, vergi mükellefleri, idarenin eylemlerine karşı düzeltme yoluna başvurabilir. Ancak, bu başvuru sadece vergi hataları için yapılabildiğinden hukuk uyuşmazlıklarının tamamı için bu yola başvurulması mümkün değildir. Öte yandan, mükellefler, tarh edilen vergiler ile kesilen cezalarla ilgili olarak tarhiyat öncesi ya da tarhiyat sonrası uzlaşma yoluna gidilebilir. Uzlaşmada, komisyonların sınırsız yetkisi bulunmaktadır. Ayrıca, aynı konuyla ilgili olarak farklı uzlaşma komisyonlarında uzlaşma sonuçlarının farklı olması eşitsizliğe yol açmaktadır.
Günümüzde birçok ülkede vergisel işlemlerin denetlenmesi işlevini genel Ombudsman, genel Ombudsman mekanizması içinde oluşturulan özel bir vergi danışmanlığı veya ayrı bir vergi Ombudsmanı üstlenmektedir. Örneğin, İsveç’te parlemento Ombudsmanı, Avustralya’da özel vergi danışmanlığı, ABD’de vergi mükellefinin avukatı, İngiltere’de vergi hakemi bir tür Ombudsman olarak nitelendirilmektedir.
Vergi Ombudsmanı, vergi idaresinin bütün eylemlerini gözetler ve denetler bu yönüyle de vergi idaresinin iyileştirilmesine katkı sağlar. Vergi idaresi ile mükellef arasındaki uyumu güçlendirir ve vergi idaresi ile mükellef arasındaki sorunların önüne geçilmesinde işlev üstlenir.
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kanunu’na bakıldığında Ombudsmanın görevi idarenin işleyişi ile ilgili şikâyet üzerine, idarenin her türlü eylem ve işlemleri ile tutum ve davranışlarını; insan haklarına dayalı adalet anlayışı içinde, hukuka ve hakkaniyete uygunluk yönlerinden incelemek, araştırmak ve idareye önerilerde bulunmak olarak belirlenmiştir. Bu bakımdan, vergi Ombudsmanı, vergi mükellefinin haklarının vergi idaresi tarafından ihlal edildiği durumlarda başvurulabilecek bir şikâyet makamı olarak nitelendirilebilir. Vergi idaresinin eylemleriyle, mükelleflerin anayasal güvence altına alınan başta mülkiyet hakkı olmak üzere anayasal haklarına müdahale edildiğinden vergi idaresinin usulden ve yerindelikten doğan ihlalleri şikâyet kapsamına girmesi gerekir. Dolayısıyla, vergi idaresinin başta denetim aşaması dahil olmak üzere yaptığı ihmal, ihlal, takdir yetkisinin kötüye kullanılması, yargı kararlarına uymaması gibi eylemleri vergi mükellefleri tarafından şikayete konu edilebilmelidir.
Sonuç
Ombudsmanının vergi mükelleflerinin haklarının korunması bakımından da görevli bir makam olarak algılanması vergi yargısının yükünü azaltmasında etkin bir rol üstlenmesine katkı sağlayacaktır.