Vergi sistemimizin yükü tüketicinin sırtında

Talha APAK
Talha APAK MEVZUATIN İÇİNDEN

Son zamanlarda “vergide adalet” söylemi başta devlet yetkilileri olmak üzere verginin muhatapları tarafından da sık sık dile getirilerek, geçte olsa kamuoyunda ciddi tartışılmaya başlandı.

Vergi sistemimizin tartışılan en önemli hususu ise, dolaylı vergilerin dolaysız vergilerden çok fazla olması ve vergide adaleti bozmasıdır. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz verdiği bir demecinde; "Dolaysız vergilerin artırılıp dolaylı vergilerin azalması hem işçi kesiminin hem işveren kesiminin ortak talebidir.

Önümüzdeki dönemde bu yönde birtakım çalışmalar yapılması gerekir. Buna vergi sisteminin modernize edilmesi, güncellenmesi, sadeleştirilmesi, daha dengeli hale getirilmesi diyelim" demişti. Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek de paralel bir açıklama yaparak, “dolaylı vergiler adaletsizdir ve yüksektir” demişti.

Kamu gelirleri

Kamu gelirleri; devletin kamu hizmetlerinin finansmanını sağlamak için elde edip kullandığı çeşitli ekonomik kaynaklardır. Diğer bir ifadeyle, farklı türlerde kamu gelirleri mevcuttur.

Bunlar kendi aralarında benzerlik ve farklılıkları açısından çeşitli tasniflere tabi tutulurlar. Merkezi yönetim gelirleri-yerel yönetim gelirleri, olağan kamu gelirleri-olağanüstü kamu gelirleri, cebri kamu gelirleri-iradi kamu gelirleri ayrımları bu bağlamda yapılan tasniflerdendir.

Devlet; mali alanda da egemen olması için tek taraflı üstün iradesini kullanmak suretiyle bireyler ve topluluklarına buyurup, bunlardan hukuki cebir yoluyla topladığı vergi, resim, harç vb. kamu gelirlerine sahiptir. Bireyler ve teşebbüsler ise, cebri kamu gelirlerini devlete sağlamak ve ödemek zorundadır. Aksi takdirde, bu gelirler kendilerinden cebren tahsil edilir ve ödemeyenler hakkında yaptırım niteliğinde hukuki sonuçlar gündeme gelir.

Dolaylı ve dolaysız vergiler

 Dolaylı vergiler; (indirect tax) kişinin sahip oldukları ve kazandıkları üzerinden değil, harcama gibi ekonomik işlemlerden alınan vergilerdir. Dolaylı vergilere KDV ve ÖTV gibi vergileri örnek verebiliriz. Ülkemizde, vergi gelirlerinin içerisindeki dolaylı vergilerin payı artarak %75’e yaklaşmış durumdadır.

Bu durumda toplanan vergilerin 4 lirasının 3 lirası tüketici tarafından karşılanıyor. Çünkü, ÖTV (özel tüketim vergisi) ilk satış sırasında malın maliyetine ilave ediliyor, KDV (katma değer vergisi) ise her satış sırasında taraflar birbirinden tahsil ederek sonuçta kim mal veya hizmeti satın alıp tüketiyorsa onun sırtında kalıyor. Buna, tüketicinin devlete ödemiş olduğu vergi diyoruz.

Dolaysız vergiler; (direct tax), gerçek ve tüzel kişilerin gelirleri ve servetleri üzerinden alınan vergilerdir. Dolaysız vergilere Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi örnek gösterilebilir. Ülkemizde vergi gelirlerinin içerisindeki dolaysız vergilerin payı ise azalarak %25’lere gerilemiş durumdadır.

Yılmaz ve Şimşek’ten önemli açıklamalar ve beklentiler

 Uzun yıllardır, hükümetler tarafından sıklıkla dile getirilen söylem “vergide reform yapılacağı, adil bir vergi sisteminin uygulamaya konulacağı” yönündeydi. Ancak bugüne kadar bu söylem bir türlü gerçekleşemedi maalesef.

Bu konuda, toplumun son hükümet kabinesinden önemli beklentisi bulunuyor. Özellikle Sayın Cevdet Yılmaz ve Sayın Mehmet Şimşek’in toplumda önemli bir güven karşılığı bulunuyor. Nitekim iki devlet yetkilisinin “dolaylı vergiler adaletsizdir ve yüksektir” söylemleri çok önemlidir. Umarız, toplumun bu önemli güven ve beklentisi yakın zamanda hayata geçirilir.

Anayasamızın Vergi Ödevi başlıklı 73. Maddesi; “Herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır”. Beklenti; vergi sistemimizin günün koşullarına göre güncellenmesi, aflara son verilmesi, Anayasanın 73.maddesi doğrultusunda herkesin mali gücüne (kazancına) göre adil ve uygulanabilir bir vergi sisteminin hayata geçirilmesiyle, birçok sosyal ve siyasal problemin de çözülmesine katkı sağlayacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar