Vergi mahremiyeti ve vergi levhası

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

Dr. Mehmet ŞAFAK

Vergi mahremiyeti

Güvenli bir iş ortamının varlığı ticari ve mesleki faaliyetleri bulunan vergi mükellefleri için büyük önem taşır.Mesleki ve ticari sırların korunabilmesi  de kamu idarelerine yasalar gereği verilen bilgilerin gizli tutulmasını gerektirir.Belirtilen bu ve benzeri gerekçelerle Vergi Usul Kanunu'nun 5'inci maddesinde vergi mahremiyetine ilişkin hüküm yer almıştır

.Buna göre  aşağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla mükellefin ve mükellefle ilgili kimselerin şahıslarına muamele ve hesap durumlarına, işlerine, işletmelerine, servetlerine veya mesleklerine ilişkin olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması gereken diğer hususları ifşa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü şahısların yararına kullanamazlar;

1- Vergi muameleleri ve incelemeleri ile uğraşan memurlar;

2- Vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay'da görevli olanlar;

3- Vergi kanunlarına göre kurulan komisyonlara iştirak edenler;

4- Vergi işlerinde kullanılan bilirkişiler

Bu yasak, yukarıda yazılı kimseler, bu görevlerinden ayrılsalar dahi devam eder.

Mahremiyet hükmü ve istisnalar

Vergi mahremiyetinin sağlanması olmakla birlikte devletin vergiyi kayba uğramadan toplayabilmesi de önemlidir. Bu nedenle anılan 5'inci maddede bazı bilgilerin açıklanabilmesine imkan tanınmıştır.

Vergi güvenliğini sağlamak amacıyla Gelir Vergisi mükelleflerinin yıllık Gelir Vergisi, sermaye şirketlerinin Kurumlar Vergisi beyannamelerinde gösterdikleri matrahları (zarar dahil) ve beyanları üzerinden tarh olunan Gelir ve Kurumlar Vergileri ile mükelleflerin ad ve unvanları, bağlı oldukları vergi dairelerince beyannamelerinin verildiği yıl içinde dairenin münasip yerlerine asılacak cetvellerle ilan olunur. Mükellefin bağlı bulunduğu teşekkül varsa, bu ilan orada da yapılır.

Gelir Vergisi mükellefleri (Kazancı basit usulde tespit edilenler dahil) ile sermaye şirketleri her yıl mayıs ayının son gününe kadar vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.

Mükelleflerin vergi tarhına esas olan beyanları, kesinleşen vergi ve cezaları ile vadesi geçtiği halde ödenmemiş bulunan vergi ve ceza miktarları Maliye Bakanlığı'nca açıklanabilir. Maliye Bakanlığı bu yetkisini mahalline devredebilir. Ayrıca, kamu görevlilerince yapılan adli ve idari soruşturmalar ile ilgili olarak talep edilen bilgi ve belgeler ile bankalara, yapacakları vergi tahsiline yönelik bilgiler verilebilir.

 Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenledikleri veya kullandıkları vergi inceleme raporuyla tespit olunanların, kanunla kurulmuş meslek kuruluşlarına ve 3568 sayılı Kanun'la kurulan birlik ve meslek odalarına bildirilmesi vergi mahremiyetini ihlal sayılmaz. Bu takdirde kendilerine bilgi verilen kişi ve kurumlar da bu maddede yazılı yasaklara uymak zorundadırlar. Maliye Bakanlığı bilgilerin açıklanmasıyla ilgili usulleri belirlemeye yetkilidir.

Açıklanan bu bilgiler ele alınarak mükelleflerin haysiyeti, şeref ve haklarına tecavüz edilemez.

Vergi mahremiyetinin istisnalarından vergi levhası tasdik ettirme ve işyerlerine asma ile ilgili düzenlemeler geniş bir kesimi ilgilendirmektedir.Normal olarak her yılın mayıs ayında vergi levhası tasdik ettirilmeli ve gerekli yerlere asılmalıdır.

Vergi levhaları ve uygulaması

Tasdik makamı

Vergi levhasında yer alacak bilgiler, bağlı bulunulan vergi dairesince tasdik edilir. Tasdik için dilekçe ile baş vurulmasına gerek yoktur. Ayrıca, 272 Seri Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde, 3568 sayılı Kanun kapsamındaki meslek mensuplarına da, belli şartlarla tasdik yetkisi verilmiştir. Yeminli mali müşavirler, serbest muhasebeci mali müşavirler bu kapsamda tasdike yetkilidirler. Bu yetki Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 257.maddesinde verilen yetki çerçevesinde Maliye Bakanlığı'nca verilmiştir.

Mükelleflerin ne miktarda vergi levhası tasdik ettirecekleri iş yerlerinin sayısına bağlıdır. Tek iş yeri olanların sadece bir levha tasdik ettirip asmaları tabiidir. Ancak, Birden fazla işyeri veya aynı işyerinin muhtelif kat ve reyonlarına vergi levhası asmak zorunda olanların, normal olarak, bunların hepsini ayrı tasdik ettirmeleri gereklidir.

Tasdikli olmadan çıkarılacak fotokopiler geçerli sayılmaz. Yalnız, 143 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, çok şubeli firmalar için (örneğin bankalar) merkez için tasdik ettirilen levhanın, baskı suretiyle matbaada çoğaltılacak örneklerinin kullanılabileceği kabul edilmiştir.

Esasen, vergi levhasının aslından, fotokopi suretiyle örnek çıkarmakla, matbaada baskı suretiyle örnek çıkarmak arasında, örnek çıkarma tekniği bakımından fark yoktur. Fotokopi hangi ölçüde değer taşıyorsa, matbaada baskı suretiyle çoğaltılarak çıkarılacak örnek de, ancak o ölçüde değer taşıyabilir. Buna rağmen 143 seri nolu tebliğde, matbaada baskı suretiyle çoğaltılarak çıkartılmış örneğe ayrı bir yer verilmiş, bunlar tasdikli asılla aynı hükümde sayılmıştır. Belki şunun üzerinde durulabilir. Fotokopi münferiden çıkarılacak bir örneği ifade edeceği için, her zaman çıkarılabilir. İçeriği itibariyle, bir tek örneğe ilişkin değişiklik daha kolaydır. Matbaada baskı suretiyle çoğaltmada, önce zaman itibariyle bir bağlılık vardır. Ayrıca tüm örnekleri kapsayacak içerik değişikliği daha güçtür.

Vergi levhasının tasdik zamanı ve süreye uyulmaması hali

Vergi levhası zamanında tasdik ettirilmediğinde, mükellefin tasdik için Mayıs ayından sonra, vergi dairesine başvurma durumu doğar. Bu takdirde kanuni süreden sonra, tasdik için başvurma, vergi levhasının asılmadığının tespiti anlamında değerlendirilir ve özel usulsüzlük cezası alınır. Özel usulsüzlük cezası 2010 yılı için 160 TL'dir. Doğaldır ki, kanuni süreden sonra, vergi levhasının asılmamış olduğunun tespit edilmesi üzerine vergi dairesine müracaat edilmesi durumunda bu baş vurunun da ayrı bir tespit sayılması söz konusu olmaz.

İşyerinin muhtelif kat ve reyonları veya birden fazla işyerine vergi levhası asması gerekenlerde, bir defada birden fazla yerde vergi levhasının asılmamış olmasının tespit edilmesi, tek tespiti ifade eder. Tek cezayı gerektirir. Aynı anda örneğin merkezde ve şubede veya muhtelif kat ve reyonlarda vergi levhası bulunmadığının tespit edilmesi dolayısı ile ayrı ayrı ceza kesilmesi söz konusu olamaz. Ancak, örneğin merkez-şube ikilisinde, merkezde levha asılmış olsa bile, şubede asılmamış olması ayrı cezayı gerektirir.

Vergi levhası asmak zorunda olanlar

Mevcut düzenlemeler göre, ticari kazanç sahipleri, (basit usulde vergilendirilenler dahil) zirai kazanç sahipleri, (Gelir Vergisi Kanunu'nun 52'nci maddesinin altıncı fıkrasında sözü edilen yazıhaneyi açmış olanlar) serbest meslek erbabı, adi şirketler, kolektif şirketler, adi komandit şirketler, anonim şirketler, limited şirketler, eshamlı komandit şirketlerin vergi levhası asmaları gerekir.

Adi ortaklıklar, kolektif ve adi komandit şirketler de bu zorunluluk kapsamındadır. Ancak bunlarda her bir ortak için ayrı ayrı levha düzenlenir. Sermaye şirketleri, gayri faal veya tasfiye halinde olsalar dahi vergi levhası tasdik ettirmek ve asmak zorundadırlar.

Vergi levhası asmak zorunda olmayanlar

Yukarıda sayılanların dışında kalan; kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, yabancı kurum irtibat büroları, mükelleflerin bir iş yeri açmaksızın gezici olarak veya pazar takip suretiyle faaliyet gösterdikleri yerler, işletme aktifine kayıtlı ücret karşılığı yük veya yolcu taşımacılığı yapmayan taşıt araçları, sadece üretim faaliyetlerinin yapıldığı fabrikalar, imalathane ve atölyeler gibi mekanlar, kendi nam ve hesabına bir işyeri açmaksızın mutad meslek olarak Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesinde belirtilen faaliyetlerde bulunanlar, irtibat bürosu olarak kullanılan yerler, müşterilerine ait fabrikalarda veya iş yerlerinde bulunan ve onların çalışanlarına yemek üretilerek servis yapılan mutfak ve yemekhanelere vergi levhası asma zorunluluğu bulunmamaktadır.

Vergi levhalarının asılacağı yerler

Vergi levhası mükelleflerin sadece merkezlerine değil, tüm işyerlerine asılacaktır. Levhalar iş sahipleri ile müşteriler tarafından kolayca okunup görülebilecek şekilde mükelleflerin

- merkezlerine,

- şubelerine,

- satış mağazalarına

- taşımacılık işi yapanların taşıtlarına asılmalıdır.

İşyerinde birden fazla kat veya reyon olması halinde her kat ve reyon için bu levha asılacaktır. Konuyla ilgili 146 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile; her katta birden fazla reyon bulunması halinde, o kat için yalnızca bir adet vergi levhasının asılması, bir adet tasdikli vergi levhası bulunduran mükelleflerin bunun tasdiksiz fotokopilerini de kullanabilmeleri uygun görülmüştür.

Turizm organizasyonu faaliyetinde bulunan firmaların, vergi levhalarını sabit işyerlerine asmaları yeterli olup, ayrıca kendilerine ait vasıtalara veya kiraladıkları vasıtalara vergi levhası asmalarına gerek bulunmamaktadır. Ancak kiralanan vasıtalarda vasıta sahibine ait vergi levhasının asılı olması gerekir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019