Vergi kehanetleri

Gültekin KARA
Gültekin KARA OTOSTOP [email protected]

"...Otomotivcinin korkulu rüyası olan vergiye dönük ilk kıvılcım yanmış durumda. Aslında bu durum, bir mangalın içten yanan üzeri külle kaplı olduğu için görünmeyen ama en ufak bir esinti ile birilkte anında kora dönüşebilecek ateş gibi uzun zamandır devam ediyordu. Otomotiv sektörü vergide yeni birdüzenleme beklerken Maliye konuya hep bir anlamda soğuk yaklaşmıştı. Sonuçta atılacak birçok adımı seçim ertesine öteleyen ekonomi yönetiminin farklı noktalarından vergi sözcüğü yeniden dillere dolanmaya başladı.

Gerekçe ise meşhur cari açık..."

Bu cümleleri 6 Haziran 2011 tarihinde yazmıştım. Seçimden önceki günlerde olmasına rağmen hükümet seçimi kazanacağından emin bir şekilde, güvenoylamasının ardından atacağı adımları büyük bir güvenle açıklıyordu.

Bakıldığında hiçbir hükümet ne kadar güçlü olursa olsun seçime giderken vergi ile ilgili oynama yapmak ya da bu sözcüğü kullanmak istemez, fakat AKP farklı davranarak bunun sinyallerini vermişti.

Aynı günkü yazımda "Vergi oku yaydan çıktı ve havalandı. Artık düşmesi sadece zaman meselesi" cümleleriyle yaz aylarınının izleme ile geçeceği sonbaharda ise vergilerin artırılacağını aktarmıştım.

Kehanet desem de aslında bu sektörün içindeki hemen herkes bunu biliyordu. OSD'nin yaptığı açıklamada hafif ticari araçların vergilerinin artırılmasının kendileri açısından sürpriz olduğu vurgulansa da bence herkes bu artışı biliyor/bekliyordu.

Benim için sürpriz olan 1.6 litrenin altındaki otomobillere dokunulmaması oldu. Zira, eğer cari açığın can sıkıcı boyuta geldiği düşünülüyorsa, pazarın yüzde 90'ının yüzde 70'ini oluşturan ithal araçlara yönelik bir adım atılabilirdi. Yapılmasını kesinlikle desteklemiyorum ama burada bir artışın olmaması beni açıkçası şaşırttı. Dolayısıyla hedefin doğrudan cari açık olmadığını düşündürttü.

Bence hafif ticari araç dışında atılan adımların yarattığı rüzgar oldukça kısa sürecektir. Öncelikle 1.6 litrenin üzerindeki otomobillere getirilen düzenleme pazardaki yüzde 8-9 oranındaki satışı net bir şekilde 1.6 litrelere kaydıracaktır. 2 litre üzerindeki otomobilleri ise hiç saymıyorum bile. Yüzde 1'lik bir dilimin vergisinin genele etkisi oldukça marjinal kalacaktır. Dolayısıyla burada bir Ferrari'nin ya da Porsche'nin fiyatının ne olacağı beni çok ilgilendirmiyor. Kaldı ki emin olun o araçları alanları da çok ilgilendirmiyordur. Alınan karar lüks otomobile binmek isteyenler için hükümet tarafından biçilmiş bir bedeldir ve illa da ben 500 bin liralık otomobile bineceğim diyen var ise o bedeli ödemek zorundadır.

1.6-2 litre arasındaki artış ki anahtar teslim fiyatlarına yüzde 12.5 yansıyacak gibi duruyor o da  emin olun ana firmalar tarafından sineye çekilecektir. Açmam gerekirse, bugün Türkiye, otomotiv sektöründe büyüyen tek pazar diyebiliriz. Ana firmalar burada tutunabilmek için, Türkiye'de araç satmak için distribütörlerine desteği esirgemeyecektir. Nitekim, ÖTV artışından etkilenmeyen modellere ilişkin kampanyalar start aldı bile...

Buradaki sıkıntı hafif ticari araçlar üzerinde ve yapılan açıklamaların satır aralarında gizli. "Haksız rekabet..."

Bu noktayı biraz açmak gerekiyor. Bugün hafif ticari sınıfından vergilendirilen otomobillerin büyük çoğunluğu ya da bir başka deyişle yarısı binek otomobil olarak kullanılıyor. Yaklaşık 200 bin aracın kabaca 100 bin tanesi asıl amacının dışında kullanılıyor.

Bu durum firmalar arasında zaman zaman tartışmalara neden oldu. Bazı üretici ve distribütörler binek amaçlı kullanılan hafif ticari araçların pazarda haksız rekabet yarattığını vurgulamışlardı. Söz konusu durum pazarın genel yapısını bozuyor şikayetleri bulunuyordu. Hatta, hükümetin bu alanda önemli bir vergi kaybına uğradığı tezleri de mevcuttu.

Bu artış bence sembolik de olsa bir mesaj olarak algılanabilir. Daha önce bir tabu gibi dokunulmayan bir alana girildi. Bundan sonra önce biraz izleme yapılacak daha sonra da belki de neşter bir kez daha vurulacak.

Peki bu artışlardaki zamanlama ne demeli? Belki biraz fazla komplo teorisi olacak ama bence, daha önce de yazdığım gibi yerli otomobilin rahat gidebilmesi için yollar temizleniyor gibi.

Bakalım zaman beni haklı çıkaracak mı?

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hep bana… 18 Mart 2019
Baskınla olmaz 21 Ocak 2019
Rotası olmayan gemi 07 Ocak 2019
Umuda yolculuk 31 Aralık 2018
Otomobile soğan muamelesi 10 Aralık 2018
Feragat edilmiş 19 Kasım 2018
Nereye koşuyoruz… 12 Kasım 2018
Rica ederim yapmayın 05 Kasım 2018
Kurcalama arabayı 22 Ekim 2018
Çelik bile erir 08 Ekim 2018