Vergi kayıpları G-20'nin gündemine girdi

Orhan AKIŞIK
Orhan AKIŞIK KÜRESEL PERSPEKTİF [email protected]

Dünyanın önde gelen yirmi ekonomisinin maliye ve ekonomi bakanı geçen hafta Moskova'da büyüme ve işsizliğin yanı sıra çok uluslu şirketlerin neden olduğu vergi kayıplarını da konuştu. Moskova Toplantısı'nda bir bakıma, nisan ayındaki Washington Toplantısı'nda büyüme ve istihdam artışının teşvik edilmesine ilişkin olarak alınan kararlar teyit edilmiştir. IMF Başkanı Christine Lagarde'e göre, en önemli sorunlar yetersiz büyüme ve yüksek işsizlik. Genç nüfus arasında giderek artan işsizlik, gelişmiş ve gelişmekte olsun tüm ülkelerin en önemli sorunu. İspanya ve Yunanistan gibi ülkelerde genç nüfus arasındaki işsizlik oranı yüzde 50'nin üzerinde. Gençler arasındaki işsizlik üretim ve gelir kayıplarının ötesinde büyümenin sürekliliği için gerekli beşeri sermayenin kaybına da yol açıyor. Toplantıda, Almanya'nın, fiskal konulara ilişkin hedeflerdeki katı tutumundan geri adım attığı söylenemez. Ancak, Almanya yüksek işsizlik ve devam eden resesyon ortamında bilinen görüşlerine destek bulmakta artık zorlanıyor. 2010'daki Toronto Toplantısı'nda, Almanya'nın zengin ülkelerin bütçe açıklarının 2013, kamu borçlarının ise 2016'ya kadar azaltılması konusundaki görüşü ağırlık kazanmıştı. O zamandan bu yana giderek ağırlaşan sorunlar mali programın öngörüldüğü biçimde yürütülmesini imkansız hale getirdi. İşsizlikteki artış ve resesyon devam ederken kamu borçlarının gayrisafi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranı artıyor. Bu yılın ilk çeyreğinde Almanya'da kamu borçlarının GSYİH içindeki oranı yüzde 81.2, Fransa'da yüzde 93, Portekiz'de yüzde 127.2, İtalya'da yüzde 130 ve Yunanistan'da yüzde 160 olarak gerçekleşti. ABD ekonomisinde iyileşme devam ederken, Çin ekonomisindeki yavaşlama küresel ekonominin toparlanmasına ilişkin endişeleri arttırıyor. FED Başkanı Bernanke'nin, hazine bonoları alımının tedrici olarak azaltılacağına ilişkin bilinen görüşünü yinelemesini, mevcut para politikasına son verileceği değil, devam edileceği şeklinde anlamak daha doğru. G-20 toplantısında, genişleyici politikaları destekleyen ABD tarafıyla FED Başkanı'nın görüşlerinin uyum içinde olduğu görülmüştür.

***
Moskova Toplantısı'nın gündeminde yer alan bir diğer önemli konu, çok uluslu şirketlerin yol açtığı vergi kayıplarıyla mücadeleydi. Konu, bütçe ve kamu açıklarının kontrol altına alınması hedefiyle yakından ilgili. Vergi kayıplarının önüne geçmeden bütçe açıklarını azaltmanın yolu yok. Transfer fiyatlaması yoluyla, çok uluslu şirketlerin, kazançlarını vergi oranlarının nispeten düşük olduğu ülkelere kaydırarak az vergi vermeleri, hatta hiç vermemeleri şimdi daha çok dikkat çekiyor. Kriz, çok uluslu şirketlerden beklentileri arttırdı. G-20'ye üye ülkelerin beklentisi, çok uluslu şirketlerin daha fazla vergi vererek ülkelerinin ekonomik büyümesine daha çok katkı sağlamaları. Transfer fiyatlamasının vergi kayıplarına yol açmasından en fazla şikayet eden ülkelerden biri ABD. Sadece, Amerikan firmalarının neden olduğu vergi kayıplarının yılda yüz milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. AB ülkelerinde de benzer şikayetler duyulmaya başladı. G-20 ülkeleri vergi boşluklarını kapatma konusunda kararlılar. Eylül ayında Saint Petersburg'da yapılacak toplantıda karara son şeklinin verilmesi bekleniyor. Vergi yasalarındaki boşlukları kullanarak vergiden kaçan şahıs ve şirketler aynı zamanda haksız rekabete de neden oluyorlar. Eskinin vergi cennetlerinin yakında bu özelliklerini kaybetmeleri kaçınılmaz. Krizden çıkışta herkesten özveride bulunması beklenirken, şirketlerin bundan uzak kalmaları düşünülemez. Vergi kanunlarındaki boşluklar, sadece devletlerin milyarlarca dolar tutarında gelirden mahrum olmasına yol açmıyor; halktan ve ülke içinde faaliyet gösteren şirketlerden kolaylıkla vergi toplayan devletlerin, uluslararası faaliyetleri vergilendirmede aynı ölçüde başarılı olamamaları vergi adaletini de zedeliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Vekalet savaşları 08 Ekim 2016
Clinton farkı 01 Ekim 2016
Sorun küreselleşmede mi? 27 Ağustos 2016