Vergi incelemelerinde gereksiz sorunları nasıl gideririz?
Değerli DÜNYA okurları, vergi incelemesine yetkili olan arkadaşlarımıza incelemeler sırasında yaşadığımız sıkıntıları bu sahifeden aktarmak istiyorum.
1. Tutanak taslaklarının paylaşılmaması
Değerli Yetkililer, tutanak imzalamaya davet ettiğinizde en azından bir gün önce tutanak taslağını ilgili şirketle paylaşırsanız, tutanakta yer alacak rakamları kontrol edebilme ve şirkete yönelteceğiniz sorulara verecekleri cevapları düşünebilme fırsatı vermiş olursunuz.
2. Tutanağa konulacak ifade
Değerli Yetkililer, vergi inceleme tutanağı imzalamak için yapılan davete icabet edildiğinde, adeta şirketlerden daha önce hazırlanmış tutanağı gözden bile geçirmeden imzalamaları beklenmektedir.
Çoğu zaman şirket yetkililerine tutanaklarda soru sorulmakta, cevap da yine inceleme elemanı tarafından hazırlanmaktadır. Mükellef kendi cevabını düzeltmek, bir şeyler eklemek ya da çıkartmak istediğinde problem yaşanabilmekte, üstü açık, kapalı tehditkar davranışlar sergilenebilmektedir.
Yukarıda da işaret ettiğimiz gibi tutanakların bu bölümleri mükelleflere bırakılmalı, hatta ayrı bir yazı şeklinde alınmalıdır.
3. Halen nelerin eleştirileceği veya nasıl eleştirileceği konusunda inceleme sırasında bilgi verilmiyor
Tutanak aşamasına gelmiş bir inceleme aslında bitmiş hatta taslak raporu yazılmış demektir. O aşamada dahi mükelleflere incelemenin seyri, sonucu konusunda gerçekçi bilgiler verilmediğine şahit oluyoruz.
4. Tarhiyat öncesi uzlaşma talep edilmediğinde adeta gönül konuluyor
Nedenini çözemediğimiz bir yaklaşımı zaman zaman tarhiyat öncesi uzlaşma istenmeyeceği bildirilince yaşıyoruz. İnceleme elemanı bazen açıkça bazen de imalarla tarhiyat öncesi uzlaşma talep etmesinin kendi hayrına olacağı konusunda mükellefleri yönlendirebiliyor. Henüz bu durumun gerekçesini tam çözebilmiş değiliz ama mükellefler bu seçimleriyle ilgili yönlendirilmeye çalışılmasa daha şık olur.
5. Mükelleflere bizleri kötülemeyin
Değerli Yetkililer, çok nadir de olsa bazen mükelleflere, müşaviriniz işi bilmiyor, daha iyi bir müşavirle çalışsaydınız bunlar başınıza gelmezdi vb. değerlendirmeler yapılıyor. Lütfen bunları yapmayın. Hemen akabinde bunlar bizlerle paylaşılıyor. Hoş biz de boş durmuyoruz tabi ki çoğu zaman aynı şekilde karşılığını veriyoruz ancak, Devlet görevlilerinin bu şekilde yorumları mesleği yönlendirme, mesleğe şekil veya yön verme gibi yanlış anlaşılabilir.
6. İnceleme sürecinde mükellefi dinleme sadece protokol veya diplomasi gereği olmamalı
Değerli Yetkililer, ne yazık ki çoğu zaman inceleme elemanları ile yaptığımız görüşmelerde mükellefler ve müşavirlerinin ne dediğine, argümanlarına, dayanaklarına bakılmaksızın "yarım kulak", "yarım göz" ile nezaketen dinlendiğine şahit oluyoruz.
Oysa inceleme elemanının gerçeği arama yolunda tüm verileri değerlendiriyor ve raporunda da tüm argümanları karşılıyor olması gerekir.
7. Rakamlar büyüdükçe inceleme raporlarının daha ayrıntılı ve gerekçelerinin daha doyurucu olması gerekir
Değerli Yetkililer, hemen hemen tüm raporlarda şirketlerin yeminli müşavirleri için gerekli özeni göstermediğinden bahisle sorumluluk raporu yazılıyor. Tarhiyat raporlarında da aynı özeni beklemeye hakkımız olduğunu düşünüyorum. Büyük ölçekli bir kısım tarhiyatların adeta "deneme", "bana göre", tarhiyatları şeklinde değerlendirilebilecek mahiyette olduğunu düşünüyorum.
8. Okuma komisyonlarına büyük sorumluluk düşüyor
Değerli yetkililer, kurumsal hafıza, kurumsal tutarlılık, yeknesaklık, kaliteyi koruma ve yanlışlıkları önlemenin tek yolu kontrol mekanizmalarıdır.
Okuma komisyonlarındaki üstat ve arkadaşlarımızın görevlerini sanki "maddi hata" ve "ifade hatası" ile sınırladıkları gibi bir izlenim içindeyiz. Bu komisyonların bizce en önemli işlevi kendi kurumlarının kalitesini ve saygınlığını korumaktır. Denetçinin bağımsızlığı, vergideki her yorumun bir ağırlığının olmadı kuşkusuz ayrı bir öneme haizdir, ancak, bu kavramları aşındırmamak gerekir.
9. Vergi İdaresi irade ortaya koyabilmelidir
Değerli Yetkililer, Mali İdare'nin görüş verdiği bir konuda vergi incelemesi yapıldığında vergi idaresi birden ortadan kayboluyor ve mükellefi tek başına bırakıyor.
Vergi İdaresi halen aynı görüşte ise vergi inceleme elemanları karşısında mükellefi yalnız bırakmamalı, konuya müdahil olabilmelidir.
10. Sadece tahsilatı düşünmek yanlış
Değerli DÜNYA okurları, son bir yıl içinde çok sayıda, yüksek tutarlı vergi tarhiyatına şahit olduk. Ne yazık ki şahit olduğumuz incelemelerin bir çoğunda bariz değerlendirme hataları yapıldı veya örn. 2007'de yürürlüğe giren transfer fiyatlaması düzenlemesi, bu düzenleme çerçevesinde mükelleflerce hazırlanan raporlar ve bu raporların dayanağı olan emsal bedel çalışmaları adeta yok sayıldı. Bu tutuma biraz da 6111 sayılı kanunla getirilen kolaylıklar sebep olmuş olabilir.
Büyük tutarlı tarhiyatlar 6111 Sayılı Kanun'la önemli ölçüde küçüldü, bir yandan yargıda ne olur korkusu, bir yandan tarhiyatın tamamı için istenen teminat baskısı mükelleflerin gönülsüzce yapılan tarhiyatları kabullenip ödemesi sonucunu doğurdu. Adeta veba gösterilip, sıtmaya razı olma durumları yaşandı.
Kısa vadede bu tahsilatlar başarı gibi görünebilir. Ancak, Türkiye'nin karnesine bu tür yaklaşımlar çiviyle kazınmış yazı gibi işlenecek ve ileride mutlaka bir şekilde zararı görülecektir.