Vergi gelirlerinde ekonomik büyümenin iki katı artış var
2010 Yılı bütçesi yılın ilk 8 ayında çok olumlu gelişme gösterdi.
- İlk 8 ayda giderler 183 milyar TL.
-Gelirler 169 milyar TL.
-Bütçe açığı 14 milyar TL. oldu.
Yılın tamamı için açığın 50 milyar TL. olması bekleniyordu. Bu tahmin milli gelire göre yüzde 5 oranında bir açığa işaret ediyordu.
Bu gidişle açık 25 milyar dolayında kalabilir. O zaman açığın milli geire oranı yüzde 2.5'lara geriler.
Başka ülkeler açık ile nasıl savaşırız diye dertlenirken Türkiye bütçe açığını önemli ölçüde küçültüyor.
Yılın ilk 8 ayında faiz dışı harcamalar yüzde 12.9 oranında arttı ama, faiz dışı harcamaların yüzde 25'i büyüklüğündeki faiz harcamaları yüzde 12.9 azalınca, toplam bütçe harcamalarındaki artış yüzde 6.8'de kaldı.
Halbuki bütçe gelirleri 8 ayda geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20.4 oranında arttı.
Geçen yıla göre Tüketici fiyatlarındaki artış yüzde 8.3,üretici fiyatlarındaki artış yüzde 9.3 iken bütçe gelirleri nasıl yüzde 20.4 oranında, vergi gelirleri yüzde 23.0 oranında artar ?
Artışın ardında KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergi gelirlerindeki artış var.
-Gümrük vergileri yüzde 27.2 oranında,
-İthalden alınan KDV yüzde 39.7 oranında,
-Dahilde alınan KDV yüzde 27.5 oranında
-ÖTV Yüzde 31.4 oranında arttı.
Yayınlanan milli gelir rakamlarına göre ekonomi 2010 yılının ilk yarısında geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 11 oranında büyümüş.
Milli gelir rakamı geçen yılın 6 aylık durumuna göre bu yılın 6 ayının görüntüsünü veriyor. Bütçe rakamları daha uzun süredeki gelişmeye dayalı ama gene de kabaca söylenebilir ki, vergi gelirlerindeki ekonomideki büyümenin 2 katı bir artış var
Bu artış da tüm vergi gelirlerinde değil. Dolaylı vergi gelirlerinde
Örneğin bütçede gelir vergisi artışı. da yüzde 10.6 dolayında.
İyi de ekonomi yüzde 11 'lerde büyür, harcamalar bu oranda artarken acaba dahildeki hizmetlerden alınan vergiler nasıl yüzde 25.1 oranında artar ?
Ancak bir yoldan artar : İnsanların harcamaları az artar ama, insanlar yüzde KDV'si yüzde 8 olan gıda maddesini daha az tüketebilirken KDV'si yüzde 28 olan ithal malı lüks eşyaları satın alır.
Açık anlatımıyla ucuz döviz,ucuz ithalatın kapısını açıyor. Ucuz ithalat lüks tüketim harcamalarını artırıyor. İthal malı lüks tüketim mallarının yüksek vergileri bütçe açığını kapatmaya destek veriyor.
Bütçe açığı cari açık büyüdükçe küçük kalır. Ama ucuz döviz sadece açığın giderek büyüesine yol açmaz, ,çeride üretimin giderek gerilemesine neden olur.Olur değil,oldu ve oluyor. Bu çarkı geriye çevirmek çok güç. Krizde düzeltme yapılabilrdi. Bundan sonra gittiği yere kadar gidecek. Nereye kadar gider ? Kimse bilemez.