Vergi anlaşması suistimalinde güncel durum
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) 20 Mart 2024 tarihinde Matrahın Aşındırılması ve Kârın Taşınması (BEPS) Projesi 6. Eylemi’nin uygulanmasına ilişkin altıncı yıllık akran değerlendirme raporunu yayınladı.
Eylem 6, şirketlerin vergi yükümlülüklerini en aza indirmek için farklı ülkelerin vergi anlaşmaları arasındaki boşluklardan yararlandığı bir uygulama olan anlaşma suistimali ve anlaşma alışverişini önlemeye odaklanmaktadır.
Rapor, OECD Kapsayıcı Çerçeve üyeleri tarafından Eylem 6 asgari standardının uygulanmasında kaydedilen önemli ilerlemeyi vurgulamaktadır. Bu standart, ülkelerin anlaşmaların kötüye kullanılmasını önlemek için alması gereken tedbirlere odaklanmaktadır.
Anlaşmanın suistimali
En yalın biçimde, bir kişinin normalde kapsamına girmediği bir anlaşmanın lehe olan hükümlerinden faydalanma amacıyla Akit Devletlerden birinde oluşturduğu yapay kuruluşlar aracılığıyla faaliyette bulunması şeklinde tanımlanır.
OECD yaklaşımı
Anlaşma alışverişi ve suistimalinin önlenmesine yönelik BEPS Eylem Planı (6) konuyu detaylı biçimde ele almaktadır. Rapora göre, ülkeler, anlaşma alışverişini önlemeye yönelik minimum standartlar dahil vergi anlaşmalarına suiistimal karşıtı hüküm eklenmesi konusunda mutabakata varmışlardır. Ayrıca, söz konusu standartların iç hukuka aktarılma biçimlerinin her ülke özelinde göstereceği farklılıklar nedeniyle standartların uygulanma biçimine yönelik bir esneklikte kabul edilmektedir.
Temel önleme yöntemleri
Raporda başlıca üç yöntem önerilmiştir. Bunlardan ilki; vergi anlaşmaları başlık ve girişinde, anlaşma amacının “çifte vergilememe veya düşük oranlı vergi faydası sağlamak “ olmadığı yönünde ifade değişikliğidir. İkincisi; vergi anlaşmalarına özel suiistimal karşıtı hükümler, fayda sınırlaması kuralı eklenmesidir.
Üçüncüsü, Fayda sınırlaması kuralı kapsamında olmayan ancak anlaşma alışverişini de kapsayan diğer anlaşma suiistimali biçimlerini önlemeye yöneliktir. Temel Amaç Testi biçiminde Türkçeleştirebilecek bu test daha çok genel bir suiistimal karşıtı hüküm niteliği göstermektedir. Teste göre, işlem veya düzeneğin amacı vergisel fayda ise söz konusu fayda anlaşma amaç ve kapsamından hareketle reddedilecektir.
Rapor, fayda sınırlaması kuralı (LOB) ve temel amaç testinin (PPT) birbirine nazaran güçlü ve zayıf yönleri olduğunu ve söz konusu kural ile temel amaç testinin tüm ülkeler için anlaşma politikalarıyla bağlantılı olarak uygun olmayabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca, anlaşma alışverişinin önlenmesine yönelik olarak bazı iç hukuklardaki hükümlerin söz konusu kural ve testin uygulanmasını gereksiz bir noktaya taşıması da mümkündür.*
Raporun temel çıktıları
-31 Mayıs 2023 itibarıyla, Kapsayıcı Çerçeve üyeleri tarafından imzalanan yaklaşık 1.360 anlaşma asgari standarda uygundur. Bu rakam, 2022 yılına kıyasla yaklaşık %30’luk bir artışa denk gelmektedir.
-Önceki yıllarda olduğu gibi, Çok Taraflı Sözleşmenin yürürlüğe konulmasının asgari standardın uygulanmasının genişletilmesinde önemli bir itici güç olmaya devam ettiği görülmektedir.
- Çok Taraflı Sözleşme kapsamına anlaşmaların sayısı istikrarlı bir şekilde artmaya devam etti; sözleşmeye uyumlu anlaşma sayısı 2021- 2022 arasında yaklaşık %30, 2022-2023 arasında ise %30 daha arttı. Çok Taraflı Sözleşmeyi imzalamamış veya onaylamamış ülkeler, genel olarak, diğer ülkelerle karşılaştırıldığında önemli ölçüde daha yavaş ilerleme kaydetmiştir. Türkiye sözleşmeyi 7 Haziran 2017 tarihinde imzalamış ve sözleşmenin onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi 02.06.2020 tarihinde TBMM’ye sunulmuş ancak yasama sürecinin tamamlanmaması nedeniyle yenilenmiştir.
Kanun metni 04.10.2023 tarihinde esas komisyon göreviyle Dışişleri Komisyonu’na havale edilmiştir. Türkiye’nin uygun bulma kanunu onaylaması ve sözleşmenin yürürlüğe girmesini takiben bu konuda vergi incelemelerinin artmasını beklemek gerçekçi bir yaklaşım olacaktır.
* A. Selçuk Özgenç, “BEPS Eylem 6: Vergi Anlaşmalarının Suistimalinin Önlenmesi”, Vergilendirmede Matrah Aşındırma ve Kar Kaydırma, İstanbul 2018.