“VE’nin Gücü” ile sahil plastiği şişe oluyor
“Tüketicilerimize üstün ürün performansı ‘ve’ çevresel ayak izini azaltan yenilikler sunmayı hedefliyoruz” diyen Procter&Gamble Global Bulaşık Deterjanı ve Avrupa Ev Bakım Kategorisi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Elvan Önal, “Bu yaklaşımı ‘VE’nin Gücü’ olarak adlandırıyoruz. Tüketicileri memnun ederken, aynı zamanda kaynakların korunmasını da maksimize ediyoruz” yorumunu yapıyor.
Morgan Stanley ve Bloomberg tarafından yayınlanan yeni bir ankete göre, sürdürülebilirlik yatırımları şirketler için “ana akım” haline geliyor. Sürdürülebilir yatırım stratejileri sunmayan şirketler hızla değer kaybediyor.
P&G global anlamda, sürdürülebilirliği bir iş modeli olarak benimseyen şirketler arasında. P&G’de sürdürülebilirlik departmanının kuruluşu 1990’lı yıllara dayanıyor. Markaları aracılığıyla dünya genelinde yaklaşık 5 milyar insana ulaşan P&G, bu sayede gelecek adına olumlu bir değişim yaratmanın mümkün olduğuna inanıyor.
Şirket, 2010 yılında, Global 2020 Sürdürülebilirlik Hedefleri’ adı altında bir rapor yayınladı ve 2020 yılına kadar bu alanda yapacaklarını tüm dünya kamuoyuna taahhüt etti. Bu hedeflerin büyük bir kısmını hayata geçirdikten sonra, geçtiğimiz yıl ‘Hedef 2030’ başlığında toplanan yeni sürdürülebilirlik hedefleri açıklandı.
“2030 hedefleri dünyanın en acil iki çevresel sorununu ele alıyor. Bunlar, sınırlı kaynaklar ve artan tüketim” diyen Procter&Gamble Global Bulaşık Deterjanı ve Avrupa Ev Bakım Kategorisi’nden Sorumlu Başkan Yardımcısı Elvan Önal, “Gezegenimizi korumak hepimizin sorumluluğu. Devletler, halklar, şirketler el ele vermeli ve bir an önce çalışmaya başlamalı. Eğer bu kaybı önlemeyi başarırsak, döngüsel iş modelleriyle dünya çapında 4,5 trilyon dolarlık potansiyel bir ödül mevcut” yorumunu yapıyor. Bu kapsamda, tüketicilere üstün ürün performansı “ve” çevresel ayak izini azaltan yenilikler sunmayı hedefleyen P&G, bu yaklaşımını “VE’nin Gücü” olarak adlandırıyor. Elvan Önal P&G’nin çalışmalarına yönelik şu bilgileri veriyor:
Kaynakları koruyan ürünler
“Markalarımız tüketicilerine etkili ürün performansından çok daha fazlasını sunuyor; tüketicileri memnun ederken, aynı zamanda kaynakların korunmasını da maksimize ediyor. Türk tüketicilere son dokuz yıldır Fairy Sıvı Bulaşık Deterjanı ile, üstün ürün performansı ve çevresel ayak izini azaltan yenilikler sunuyoruz. Biz buna ‘VE’nin GÜCÜ’ diyoruz. Fairy markamız, otomatik bulaşık yıkamada devrim niteliğinde bir inovasyon, çünkü içinde deniz hayatına zarar veren fosfat kimyasalı yok. Bunun yanı sıra ev ekonomisine katkıda bulunuyor, çünkü küçük bir damlasında bulunan güç sayesinde en yakın rakibi olan bidon deterjana göre 2.5 kat daha fazla bulaşık yıkayabiliyor. Bu markamız sayesinde Türkiye’deki tüketiciler yaklaşık 500 milyon daha az şişe kullandı. Bu da, 18 bin ton seyreltik ürüne ait plastik atığının önüne geçmeye ve taşımada 15 bin ton Co2 tasarrufuna eş değer bir kazanım demek. Ayrıca, Fairy üretiminde kullandığımız yeni teknoloji ile su tüketimini yılda 20 bin ton azalttık.”
Yüzde 100 geri dönüştürülebilir, yüzde 100 şeffaf
“2030 hedeflerimiz, markalarımızın yanı sıra, tedarik zincirimiz, toplum ve çalışanlarımıza da odaklanıyor. 20 lider markamızla, hem yüzde 100 geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir ambalajlarla, hem de markaların yüzde 100'ünde şeffaf içerik sağlayarak, tüketicilerimize verdiğimiz güveni sürdüreceğiz. Sorumlu tüketimi mümkün kılacak anlayışa ilham vermeye devam edeceğiz. Bunların yanı sıra, üretim sahalarındaki sera gazı emisyonlarımızı yarıya indireceğiz ve üretim tesislerimizin yüzde 100'üne güç sağlamaya yetecek miktarda yenilenebilir elektrik tedariği sağlayacağız. Yeniden kullanımla en az 5 milyar litre su tasarrufu sağlamayı da hedefliyoruz. Aynı zamanda, dünya okyanuslarına plastik atılmasını engelleyen, ormanları koruyan ve büyüten, ürünlerimiz için geri dönüşüm çözümleri üreten, dünyanın öncelikli havzalarındaki suyu koruyan ortaklıklar kurmaya devam ediyoruz. Tabi ki, sürdürülebilir düşüncenin ve uygulamaların günlük iş akışına yansıması için, çalışanlarımızı da sürdürülebilirlik anlayışına dahil ediyoruz.”
Plastiğin okyanusa ulaşmasını engelliyor
P&G’nin çevresel ayak izini azaltan bulaşık deterjanı Fairy, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) işbirliğiyle denizlerdeki plastik kirliliğine karşı farkındalık yaratmayı hedefliyor. Projenin adı “Denizi Şansa Bırakma”.
Uluslararası Sustainable Brands Platformu’nun İyi Yaşamı Yeniden Tanımlamak, İyi Yaşamı Yeniden Tasarlamak ve İyi Yaşamı Sunmak vizyonuyla düzenlediği konferans sonrasında sorularımızı yanıtlayan Elvan Önal, şu bilgileri veriyor: “Üstün ürün performansı ile yetinmiyor, ‘VE’ daha az çevresel ayak izi diyoruz. Biz buna ‘VE’nin Gücü’ diyoruz. Fosfatı, dünya çapında tüm perakende ve profesyonel Fairy bulaşık makinesi deterjanlarından çıkararak, bunu gerçekleştiren ilk şirket olduk. Avrupa Birliği düzenlemesinin ötesine geçerek bu adımı dünyanın her yerinde ve hatta Türkiye gibi düzenlemenin bulunmadığı ülkelerde de gerçekleştirdik. Fairy, plastiğin okyanusa ulaşmasını engelleme amacını ilke ediniyor. Ürün yüzde 100 geri dönüşümlü plastikten yapılmış, yüzde 100 geri dönüşümlü bir şişede satılıyor. Geri dönüşümlü plastiğin yüzde 10’u okyanuslardan, göllerden ve nehirlerden toplandı. Tüm okyanusları temizleyemeyeceğimiz gerçeğinin farkındayız. Bizim gayemiz, farkındalık yaratmak ve markalarımızın gücünü insanları geri dönüşüm yapmaya teşvik etmek için kullanmak.
Sahil Plastiği olarak adlandırdığımız şişe Nisan ayının ikinci yarısından itibaren Türk tüketicisiyle de buluşacak. Plastiğin döngüsünü tamamlamak adına geçtiğimiz günlerde geri dönüşüm otomatlarıyla bir pilot program başlattık. Bazı satış noktalarına geri dönüşüm otomatları koyduk. Tüketiciler boş Fairy, Head&Shoulders ve Pantene şişelerini bu otomatlara atıp, karşılığında bir indirim kuponu alacaklar. Böylece geri dönüşüme katkı sağlamış olacaklar.”