VEKAM, Victoria & Albert Müzesi, Watson...

Faruk ŞÜYÜN
Faruk ŞÜYÜN ODAK [email protected]

İstanbul’da çok önemli bir uluslararası kongre düzenlendi geçtiğimiz hafta. Üniversite ve Araştırma Kütüphanecileri Derneği (ÜNAK) tarafından farklı üniversiteler, resmi kurumlar ve sponsorların desteği ile gerçekleştirilen “Kültürel Mirasın ve Kültürel Bellek Kurumlarının Yönetimi” temalı etkinliğin önemli konuklarından birisi, İngiltere’deki Victoria & Albert Müzesi (V&A) küratörlerinden ve Milli Sanat Kütüphanesi Özel Koleksiyonlarından sorumlu Rowan Watson’dı. 

Watson kongrede, Vehbi Koç Araştırma Merkezi’nin (VEKAM) “Müze Kütüphaneleri / Kütüphanelerdeki Müze ile Dijitalleştirme ve Kültürel Mirasın Yeniden Sunumu” başlıklı oturumlarına katılmak üzere bulunuyordu, “Çağdaş Sanat Müzelerinde Koleksiyon Geliştirme” ile ilgili bir konuşma yapacaktı. 

Öncelikle VEKAM’dan söz etmek istiyorum. VEKAM, zengin bilgi kaynaklarını barındıran kütüphanesi ve arşivi ile Ankara’nın kent belleği işlevini üstlenen çok önemli bir merkez. Kütüphane koleksiyonunda aralarında nadir kitapların da bulunduğu seyahatnameler, yerli ve yabancı dillerde kaleme alınmış özgün romanlar; Ankara’da görev yapmış yabancı diplomatların anıları bulunuyor. Ayrıca, kent tarihi, kültürü, coğrafi yapısı, ekonomisi ve mimarisi ile ilgili; Ankara üzerine yapılmış tarihsel ve kültürel araştırmaları içeren; yerel yönetimlerin, mesleki birlik ve odaların hazırladığı raporlar ile yerel süreli yayınlar mevcut. Merkez, kütüphane halk kültürü ile ilgili özel kaynakları barındıran Ali Esat Bozyiğit Koleksiyonu’na da ev sahipliği yapıyor. 

VEKAM’ın konuğu Watson’ın ismini biliyordum; müzecilik, kütüphanecilik, özellikle müze kütüphaneciliği, dijital yayıncılık konularında DÜNYA Kitap için bir söyleşinin ilginç olacağını düşündüm ve kendisinden randevu aldım. Kongrenin yapıldığı Osmanlı Arşivi Yeni Hizmet Binası’nda gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi, önümüzdeki hafta bugün (3 Ekim Cuma) çıkacak olan DÜNYA Kitap’ta bulacaksınız. 

Victoria & Albert Museum (V&A), 1852 yılında Museum of Manufacturers (Toptancılar Müzesi) adı altında Marlborough House binası içine kurulmuş. Kraliçe Victoria ve Prens Consort’un desteğiyle 1851 yılında açılan müze, 1857’de bugünkü binasına taşınmış. Heykel, mücevher, minyatür, cam, mobilya, silahlar, müzik enstrümanları ve kostümler gibi birbirinden çok farklı objelerden oluşan bir koleksiyona sahip olan müze bugün 45 bin metrekarelik bir alana yayılmış. 

V&A, 4 katındaki 145 galeride ve depolarında 4,5 milyona yakın eser barındırıyor. V&A Ulusal Sanat Kütüphanesi ise depolarındaki biribirinden değerli 1 milyonun üzerinde eser ile koşulsuz olarak halka açık bir mekân, bir referans kitaplığı. Baskılar, çizimler, resimler, fotoğraflar; mobilya ve doğrama; tekstil, elbise ve moda; seramik ve cam; metal; heykel; Osmanlı ve Asya ülkelerinden eserler konuları arasında. Kitaplar, sanat, zanaat ve tasarım nitelikleriyle de değerlendiriliyor. 
Watson’ın söylediğine göre, ziyaretçiler ortalama 3-3,5 saatlerini kitaplarla haşır neşir olarak geçiriyorlar. Leonardo da Vinci’nin defterleri, Charles Dickens’in elyazmaları hep bu kütüphanede. Onlara, web sitesinden de ulaşmak mümkün. 

Eserleri kataloglama, katalogları yayınlama uğraşı yoğun bir biçimde sürdürülüyor. Watson’a göre koleksiyonlarının zenginliği, bu çalışmalar sonucunda yeni yeni ortaya çıkıyor. Amaç, kataloğun da ilerisine geçebilmek. Bugünlük bu kadar, ayrıntılar, haftaya Dünya Kitap’ta...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar