Vekalet savaşları
Başkanlık seçimi yarışında sona yaklaştıkça taraflar arasındaki rekabet kızışıyor. Başkan adayları arasındaki ilk tartışmayı Clinton kazanmıştı. Salı akşamı yapılan başkan yardımcıları adayları arasındaki tartışmanın galibi ise Cumhuriyetçi İndiana Valisi Mike Pence. Her iki başkan adayının seçmenler gözünde güvenirliğinin yüksek olmaması başkan yardımcıları adaylarının tartışmasının önemini arttırıyor. Rakibi, Virginia Senatörü Tim Kaine’in aksine sakin kişiliğiyle öne çıkan Pence, partili partisiz seçmenlerden olumlu puan topladı. Trump’ın 1995’de vergi beyannamesinde 995 milyon dolar zarar göstermesinden yola çıkan New York Times’ın Cumhuriyetçi adayın yaklaşık 18 yıl boyunca federal devlete vergi ödememiş olabileceği haberi iki aday arasındaki yarışa yeni bir boyut kazandırdı. Tartışmanın moderatörünün Trump’ın vergi yasasındaki boşluklardan yararlanarak vergi ödememesinin doğru olup olmadığı sorusuna Pence, Trump’ın bir işadamı olduğunu; yirmi yıl önce zor günlerden geçtiğini söylemekle yetindi. Aslında, bu konuda söylenecek fazla bir şey de yok. İşletmelerin yasaların tanıdığı sınırlar içinde kalmak kaydıyla vergilerini azaltmaya çalışmaları rasyonel bir davranış. Amerikan vergi yasalarına göre işletmeler zararlarını geriye iki yıl ileriye yönelik 20 yıl süreyle kazançlarından indirebilme hakkına sahip. Trump diğer konularda kamuoyunun tepkisine yolaçacak söylemlerde bulunmamış olsaydı vergi ödememesiyle ilgili suçlamalar pek etkili olmayabilirdi. Ancak şimdi durum farklı; bundan sonraki süreçte Clinton’ın bu konunun üzerine giderek rakibini yıpratmaya çalışması olasılığı yüksek.
***
Aday konusunda zaten bocalamış olan Cumhuriyetçilerin kafası şimdi iyice karışık. Cumhuriyetçi Parti’ye bağlı seçmenlerin çoğunluğu vergi ödemenin bir vatandaşlık görevi olduğunu söylerken, New York eski Belediye Başkanı Rudy Giuliani ve New Jersey Valisi Chris Christie farklı görüşteler. Trump yasaya aykırı bir tasarrufta bulunmadığını, mükelleflere tanınan hakları kullandığını söylüyor ama, hala milyonlarca kişinin işsiz olduğu; devletten işsizlik yardımı alanların bile vergi ödediği bir ülkede bu açıklamanın seçmenler üzerinde etkili olup olmayacağı şüpheli. Cumhuriyetçi adayın seçim ofisinden yapılan açıklamada şirketlerine, çalışanlarına ve ailesine karşı sorumlulukları olan işadamının yasal olan miktarın üzerinde vergi ödememesinde haklı olduğu belirtildikten sonra, gelmiş geçmiş başkan adayları arasında vergiden en çok anlayan Trump’ın vergi sorununu çözecek yegane kişi olduğu görüşüne de yer verilmiş. Şimdiye kadar ki başkanlık seçimlerinde her iki partiden aday olanlar arasında vergi beyannamesini açıklamayı reddeden ilk aday Trump. Trump’ın yıllarca federal devlete vergi ödemediğinin ortaya çıkarılması başkanlık yarışında durumunu olumsuz etkileyebilir.
***
Trump’ın seçim kampanyasıyla ilgili resmi internet sayfasında vergilerle ilgili bölümde orta gelir ve çalışan Amerikalıların ödediği vergilerin azaltılacağı, zenginlerin adil bir biçimde, gelirleriyle uyumlu biçimde vergilendirileceği ancak, bunu yaparken rekabet gücünü zayıflatacak, istihdam artışını önleyecek vergilendirmeden kaçınılacağı belirtiliyor. Tüm gelir grupları üzerindeki vergi oranlarını indirmeyi amaçlayan Trump’a karşılık, Clinton zenginler üzerindeki vergileri arttıracağını söylüyor. Washington Post’daki yazısında Allan Sloan, Trump için “gerçekten akıllı davranmış olsaydı, vergi beyannamesini hemen açıklar, vergi yasalarındaki boşluklara ve bunların nasıl kapatılacağına işaret ederdi” derken önemli bir noktaya parmak basıyor. Sloan haklı olabilir;
Trump daha önce beyannamesini açıklamış olsaydı muhtemelen şimdiki kadar üzerine gelinmeyecekti. Şimdi birçok kişinin kafasında yapılan iş yasal olsa bile bir soru işareti var. CNN’in yaptığı son anket, yıllarca vergi ödememesinin Trump’ın seçimde şansını iyice yitirmesine yolaçabileceğini ortaya koyuyor. Cumhuriyetçi seçmenlerin yüzde 73’ü Trump’in vergi beyannamesini kamuoyuyla paylaşması gerektiği görüşündeyken, yüzde 56’sı açıklamama nedeninin bazı şeyleri gizlemek istediği olabileceği görüşünde. Bu görüşte olanlar arasında Cumhuriyetçi Parti’nin kendi safına çekmeye çalıştığı yüksek eğitimli Beyaz seçmenler de var. Pence’in kararsız secmenler üzerinde etkili olup olamayacağı bilinmiyor. Seçimlere bir ay kala bakalım gelişmeler kimin işine yarayacak.