Ve sahne Fed’in
Son 1 ayın fiyatlama teması Fed Başkanı Powell’ın sürpriz nötr faiz çıkışı ile birlikte Fed üzerine kurulan oyun üzerinden şekillendi. Hali hazırda devam eden ticarete dayalı kaygılar, global ekonominin ivme kaybı ve tahvil faizlerinin seyri başlıklarının önüne tek solukta Fed geçmiş oldu.
Geride bıraktığımız haftanın tamamında Fed’i konuştuk. Sonuçların açıklandığı Çarşamba günü öncesinde farklı bir Fed hikayesini, sonrasında ise herkes için anlaşıldığı-anlamak istediği kadarı ile ayrı bir Fed’i tartıştık. Böyle olması gerekiyor muydu? Çok değil. Mayıs 2013 çıkışındaki yanlış iletişim politikası sonrasında piyasa işlemcileri ile son derece sağlıklı bir kanal kurulmuştu. Ekim ve Kasım aylarındaki iki farklı Başkan Powell konuşması sonrasında belirsizlik katsayısında artış gözlendi. Doğal olarak da 2019’un fiyatlama stratejileri Fed üzerine kurulmak zorunda kaldı.
FOMC toplantısı sonrasında kamuoyu ile paylaşılan metin kimi kesimlerin neredeyse limitsiz şekilde güvercin duruş seviyesine ulaşan beklentisini karşılamadı. Son derece dengeliydi. Her iki taraf için de gerekli donelere yer verildi. Faiz artırımlarının kademeli bir şekilde devam edeceği ancak sayısında azalış olabileceğini belirtir ifade ayarlaması da yapıldı, global kaygılara ve sıkılaşan finansal koşullara da yer verildi. Bekleniyor muydu? Doğru düzgün Fed izleyen bir kesim için sürpriz olmadı. Ancak, toplantı öncesindeki fiyatlama davranışlarını çok değil 1-2 hafta kadar geriye giderek inceleme şansınız olursa çoğunluk için ters ayakta yakalanma durumu olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.
Gelecek yıl için katılımcıların beklediği medyan faiz artırımı sayısı 3’ten 2’ye revize edildi. Piyasaların terste yakalandığı ilk kısım burası oldu. Hiç adım atmaz noktasına dek gelmiş bir beklenti konuşuluyordu. Sadece tek bir konuşma ile Fed kalitesinde kurumun para politikasında sert değişikliğe gitmesini düşünmek ne derece sağlıklıdır tartışmasını uzun uzun başka bir yazıda yapmanın zamanı gelmiş olabilir. Öte yandan büyüme revizyonu da gelecek yıl için 0.2 puan ile yüzde 2.3 seviyesine yapıldı. 2020 ve 2021 beklentileri sabit tutulurken, uzun dönem için 0.1 puan artışla yüzde 1.9’da konsensüs oluştu. Yani, Fed için kısa vadede henüz resesyon beklentisi yok. Büyüme ve federal faiz oranı beklentilerine bakarak bu sonuca basit bir şekilde ulaşmak mümkün.
Gelecek yıl da dahil olmak üzere toplamda 4 yıllık periyod için Fed cephesinde enflasyon beklentisi yüzde 2 civarında yatay oluşuyor. Bu da bizi azalan enerji maliyetleri ortamında Fed’in agresif davranmak zorunda kalmayacağı düşüncesine sevk ediyor. İyi midir? Neresinden baktığınıza göre değişir. Yavaşlayan global büyüme ortamı ile düşünecek olursanız fena sayılmaz.
2019’da gözlemleyeceğimiz Fed’in Aralık 2015 sonrasına kıyasla farklı olacağını düşünüyoruz. Yılın ilk yarısı ilk faiz artırımı için listenin en üst sırasına aday. Hatta ilk çeyreğin ‘bekle-gör’ modunda geçileceğini dahi öne sürebiliriz. Bir klasik haline gelen ‘dataya bağlı duruş’ hiç olmadığı kadar belirginleşecek. Bir miktar sıkılaşan koşullar şu aşamada problem unsuru değil. Geç kalınmış bir eğilim olduğunu göz ardı etmeyelim.
‘Diğer şartların sabit olduğu’ ortam düzleminde ilerleme şansımız olursa Fed açısından 2019 yılı para politikasındaki normalleşme sürecinin faiz ayağı için tamamlandığını görme ihtimalimiz oldukça yüksek. Bilanço normalleşmesinin devam edecek olması ise sıkılaşmanın devamı anlamına geliyor.