Ve Cumhurbaşkanı da devreye girip açıklama yaptı
Seçimlerden bir iki gün sonra yüksek sesle itiraz eden Ak Partililerin tutumunu sorduğumda, Bazı Ak Partililer, "İyi çalışmadıkları için Cumhurbaşkanı tarafından cezalandırılacakları korkusundalar" demişti. Ama dün gördüm ki Cumhurbaşkanı Erdoğan da itirazlarının sürdüğünü, seçimin sonuçlanmadığını açıkladı. Şimdi YSK’nın alacağı kararları bekliyoruz.
31 Mart seçimlerinden bu yana 8 gün geçti. Ak Parti'de seçim sonuçlarına ilk itirazı il başkanı Bayram Şenocak yaptı. Ardından “şaibe” iddiasıyla Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı gür sesli Ali İhsan Yavuz, bazı ilçelerde bütün oyların bazılarında geçersiz oyların sayılması için başvurdu. Sayımlar sürdükçe bazı düzeltmeler olduğu ama sonucu değiştirecek bir durum olmadığı ortaya çıktı. İtirazlara dayalı geçersiz oyların yüzde 90’ının yeniden sayımının tamamlandığı dün sabah saat 10’da İmamoğlu’nun oyu 4 milyon 171 bin 159, Yıldırım’ın oyu 4 milyon 155 bin 440 idi. Aradaki fark ise15 bin 719 oldu. Bütün itiraz sayımlarının tamamlanmasıyla sonuç açısından önemli değişim olmayacağı gündeme geldi.
Ak Partili Yavuz, yeni bir hamle ile Büyükçekmece’de seçimin yenilenmesi ve bütün ilçelerde sayımların yenilenmesi için başvurdu. Büyükçekmece başvurusu il seçim kurulunca reddedildi. Bütün ilçelerde yeniden sayım kararını ise Yüksek Seçim Kurulu’nun vereceği belirtildi.
Bu gelişmeler olurken Rusya gezisi öncesi bir soru üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı açıklama ile devreye girdi. Erdoğan açıklamasında şöyle diyordu:
“Burada organize suç tespit ettik.YSK’ya da belgelerle gittik. 10 milyon seçmenin oy kullandığı İstanbul’da 13-14 bin farkla seçimi kazandım havasına kimsenin girmeye hakkı yoktur. Bu itiraz meseleleri biter. Çıkan sonuçlar başımız gözümüz üzerinedir.”
Seçimin ertesinde Ak Parti çevrelerinde itirazların sözcülerine “Kendi yetersiz çalışmalarını örtmek için açıklamalar yapıyorlar. Cumhurbaşkanının kendilerine ceza kesmesini önlemeye çalışıyorlar” değerlendirmelerini almıştım. Cumhurbaşkanından düne kadarki beklentim de buydu. Dünkü açıklama üzerine Ak Partili, ak saçlı bir muhalife sekiz gün sonra gelen Cumhurbaşkanlığı açıklamasını sordum. Aldığım cevap, “Senin bugünkü yazında bunun cevabı var. İstanbul Belediyesi Türkiye’nin en büyük holdinglerinden biri büyüklüğünde. Çok ciddi bir gelir ve istihdam imkanına sahip. Parti yönetimi İstanbul Büyükşeahir Belediyesi'nde yönetimin terkini istemeyeceklerdir. Bunu böyle okumak gerekir” oldu.
Bu söylediklerine ek olarak diğer söylenen, yazılıp çizilenleri düşündüm. “Seçim kaybını darbe olarak niteleyen” gazetenin sahiplerinin belediye şirketlerinden aldıkları ihaleleri hatırladım. İş dünyasında yükselen itiraz seslerinin belediye ile iş ilişkisi olan işadamlarından geldiği haberlerini de hatırladım.
Bakalım bekleyelim görelim. Ak Parti'nin İstanbul için itirazlarına yenileri eklenip, bazı iktidar yanlısı yazarların yazdığı gibi haziranda İstanbul seçimlerinin yenilenmesi kararı mı verilecek? Yoksa il seçim kuruluna, YSK’ya yapılan itirazlar sonrası yasal itiraz süresi sona erince 13 bin oy farkla da olsa İmamoğlu’na mazbatası verilip belediye başkanlığı koltuğuna oturması sağlanacak mı? Yoksa, yeni ve farklı gelişmelerle, iktidara yakın gazetecilerin yazdığı gibi İstanbul seçiminin haziranda yenilenmesine kadar varan konularla mı karşılaşacağız…