Vatikan’ı CEO gibi yönetmek
Fiat CEO’su Sergio Marchionne, Apple CEO’su Steve Jobs veya IBM CEO’su Lou Gerstner’in ortak noktası nedir? Her birinin zor durumda olan şirketlere yaşam öpücüğü veren isimler olarak tarihe geçtiğini söyleyebiliriz. Şu sıralar bir çok analizde, Jorge Mario Bergoglio yani Papa Francis için de aynı yorum yapılıyor.
16. Benedictus’un istifasının ardından 13 Mart 2013 tarihinde yapılan seçimlerde Arjantinli Kardinal Jorge Mario Bergoglio, Hıristiyan aleminin yeni ruhani lideri oldu.
Papa Francis bu göreve geldiğinde, Vatikan ciddi bir kriz döneminden geçiyordu. Skandalların yanı sıra, Vatikan’in finans durumu da oldukça büyük bir karmaşa içindeydi. 13 Mart 2013’ten bugüne geldiğimizde ise, bu tablonun tamamen değiştiğini görüyoruz. Papa Francis’e göre, ruhani mesajın güvenilir olması için, Vatikan’ın hesaplarının da güvenilir olması gerekiyor. Bu yüzden yüzyıllarca gizli tutulan defterler, açığa çıkıyor. Skandallara son vermek için net kurallar ve protokoller belirleniyor. Şeffaflık kilisenin önceliği haline geliyor. Papa’nın verdiği mesaj net: Vatikan’ın misyonu fakir ve zor durumda olanlara destek vermek. Francis, bu misyonu yerine getirmek için iki yönetim aracı kullanıyor.
Bunlardan birincisi marka konumlandırma. Vatikan bu kapsamda tabu olarak görülen konulara daha esnek ve yapıcı bir bakış açısı ile yaklaşıyor.
İkinci yol ise yeniden yapılandırma. Bu doğrultuda C8 adında bir grup oluşturuldu. Bu grup sekiz kardinalden oluşuyor ve Vatikan’ın organizasyonundan sorumlu. Francis aynı zamanda; KPMG; Ernst&- Young, Deloitte ve Mc- Kinsey gibi denetim ve danışmanlık dünyasının önde gelen isimlerinden destek alıyor ve Vatikan’ın medya ilişkilerini bizzat takip ediyor.
“Para, insanlığa katkı için lazım”
“Yönetim şişmanlamışsa, bu sağlıksızdır” diyen Francis, bağış bütçesinin artması gerektiğini savunuyor. Papa Francis bu yaklaşımı sayesinde Fortune Dergisi tarafından geçtiğimiz yıl Dünyanın En İyi Liderleri listesinde ilk sırada yer aldı. Bunun nedeni, başarılı bir CEO gibi stratejik vizyon belirleme; doğru insanları doğru pozisyonlara yerleştirebilme yeteneği olarak ön plana çıkıyor. Ödeme dengeleri veya nakit akışı ile ilgilenmeyen Papa, rakamları işin uzmanlarına bırakmayı tercih ediyor. Her başarılı CEO gibi, organizasyon kültürünün tepeden başladığına inanıyor.
Para konusunda progmatik bir bakış açısına sahip olan Francis; “Para, insanlığı desteklemek amacıyla yapılacak çalışmalar için gerekli” diyor. Tek odalı bir dairede yaşayan Francis’in mütevazı hayatı da bu bakış açısını destekler nitelikte. Tatile çıkmayan Francis, “Fakirler tatil yapmazken, ben neden yapayım?” diye soruyor. Vatikan’a büyük bağışta bulunan şirketlere ve yardımseverlere ayrıcalık sağlanmıyor. Hatta Francis, bağış toplamak için düzenlenen lüks yemeklere katılmamayı tercih ediyor. İşçilerin haklarını savunmayı bir ilke olarak benimseyen Papa Francis, gelir dağılımındaki eşitsizliğin ortadan kalkması gerektiğini savunuyor. Bu arada Francis’in Twitter hesabı dokuz dilde 4.3 milyon kişi tarafından takip ediliyor.
Rakamlarla “Vatikan Şirketi”
Papa Francis’in başarılı bir CEO olduğunu bir kenara bırakıp, gelelim Vatikan’a. Vatikan ne kadar büyük bir şirket? Fortune’da yer alan rakamlara bakalım:
• Öncelikle Katolik Kilisesi’nin finansal olarak kendi ayakları üzerinde durduğunu söyleyelim. Vatikan’ın toplam bütçesi 700 milyon dolar. 2013 yılında 11.5 milyon dolar kar açıklayan Vatikan’ın en değerli varlıkları, paha biçilmeyen ve satılık olmayan sanat eserleri.
• Vatikan’ın süreki kar eden bir yapıya dönüşmesi adına iki kurum çok önemli rol üstleniyor: Müze ve Vatikan Bankası. Müze gerçek bir şirket gibi çalışıyor. 2014 yılında 5.5 milyon kişi tarafından ziyaret edilen Vatikan müzesi, dünyanın en fazla ziyaret edilen beşinci müzesi konumunda. Müzenin yıllık geliri 130 milyon dolar.
• Resmi adı Diyanet İşleri Enstitüsü (IOR) olarak bilinen Vatikan Bankası, Francis tarafından oluşturulan komisyon tarafından mercek altına alındı ve artık şeffaf bir şekilde faliyetlerini sürdürüyor. Bankanın defter değeri 972 milyon dolar.
• Vatikan’ın yatırımları arasında hisse senetleri, bonolar ve altın var. Bunlar toplamda 920 milyon dolara ulaşıyor. • Emlak yatırımlarının toplam değeri 1.35 milyar dolara ulaşıyor. Vatikan’ın birçoğu Roma’da olmak üzere 2 bin apartmanı var.
Her ne kadar Fortune 500’e girmese de, Vatikan’ın büyük bir şirket olduğunu söylemek yanlış olmaz!