Vatandaşın harcamasında gıdanın payı artma eğiliminde

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Halkımız kazandığı parayı nerelere harcıyor? Bu sorunun yanıtını TÜİK her yıl gerçekleştirdiği hanehalkı bütçe anketiyle veriyor. Bu anketten elde edilen sonuçlar da tüketici fiyat endeksinin ana harcama gruplarının ağırlığının belirlenmesinde kullanılıyor.

Tüketici fiyatları endeksi on iki ana gruptan oluşuyor. Haneler, harcamalarının yarıdan fazlasını üç gruptaki ihtiyaçları için yapıyor. Bunlar; gıda, konut ve ulaştırma harcamaları.

Gıda her zaman ilk sırada. Ulaştırma ikinci, konut harcamaları ise üçüncü sırada bulunuyor. Ulaştırma ve konut grubu harcamaları bazı yıllar yer değiştiriyor, bunu da belirtelim.

Gıdanın payındaki artışın anlamı

Yazımızda son on yılı kapsayan bir tablomuz var. On yıllık dönemdeki TÜFE ana grup ağırlıklarını bilginize sunuyoruz. 2010 yılı ile 2019'u karşılaştırırsak vatandaş harcamasında gıdaya daha az pay ayırıyor, bu açık. Ancak son iki yılda ortaya çıkan değişim dikkat çekici.

2010 yılından 2017 yılına kadar olan dönemde gıdanın toplam harcamalardan aldığı pay 2014 yılındaki artış hariç sürekli gerileme eğilimi içindeydi. 2010 yılında yüzde 27.60 olan gıdanın payı 2017'de yüzde 21.77'ye kadar geriledi.

Orandaki bu düşüş, gıda için daha az harcama yapıldığı anlamına gelmiyor tabii ki. Bu düşüş, toplam harcamadan gıdaya daha az pay ayrıldığını gösteriyor.

Vatandaş TÜİK'in hanehalkı bütçe anketine göre 2017 yılında toplam harcamasının yüzde 21.77'sini gıda ve alkolsüz içecekler için yapmış.

Bu oran 2018 yılıyla birlikte yükselmeye başlıyor. Gıdanın toplam harcamadaki payı geçen yıl yüzde 23.03'e çıkıyor. Bu yıl bir miktar daha artış oluyor ve hanehalkı harcamasında gıdanın payı yüzde 23.29 olarak hesaplanıyor.

Gıdanın payı niye artıyor?

Önce şu saptamayı yapmakta yarar var. İnsanlar gelir durumlarına göre birçok harcamalarından feragat edebilirler, etmek zorunda kalabilirler. Daha az giysi alırsınız, ucuzunu alırsınız; ulaşım için varsa özel otomobilinizi kullanmazsınız da otobüse, dolmuşa binersiniz; özel hastaneyi değil de devlet hastanesini tercih edersiniz; sinemayı, tiyatroyu unutursunuz; canınız lokantada kebap yemek ister ama kapısından geçer gidersiniz.

Ama feragat edemeyeceğiniz ya da feragatin ancak bir düzeye kadar yapılabileceği bir harcama kalemi var; gıda.

Vatandaşın toplam harcamasında gıdanın payı iki nedenle artış gösterir.

Birincisi, toplam gelir reel olarak düşmüştür, bunun sonucunda da bir dizi tüketimden vazgeçilmek zorunda kalınır, eldeki parayla gıdaya yüklenilmeye başlanır ve gıdanın payı artar.

İkincisi, gıda maddesi fiyatlarında diğer mal ve hizmetlerden çok daha hızlı bir artış yaşanmaktadır ve aynı miktar gıda maddesi için artık daha fazla ödeme gerekmektedir, bu yüzden gıdanın payı artış gösterir.

Bizde ağırlıkla yaşanmakta olan ikincisi. Kimi işkollarında ilk etken de söz konusu elbette.

Bu arada işsizlik giderek artıyor. İşini kaybetmemekle birlikte çok sayıda çalışan ücretini zamanında alamıyor. Bunlar da göz önünde bulundurulursa gıda harcamasına giderek daha çok ağırlık veriliyor olması gayet normal.

Üstelik bu oran ortalama

Haneler gelirlerinin neredeyse dörtte birini gıda ve alkolsüz içeceklere ayırıyorlar. Ama bu tüm Türkiye ortalamasını gösteren bir pay.

Hane geliri düştükçe gıdaya daha çok pay ayrıldığı bilinen bir gerçek. Bu yıl için asgari ücret 2 bin 20 lira. Yani siz sanıyor musunuz ki asgari ücretle çalışan bir işçi gıdaya yüzde 23.29 pay ayırmakla yetinebilecek, yani 470 lirayla doyacak, ailesini doyuracak.

Dolayısıyla dar gelirlinin harcamasında gıdanın payı belki de yüzde 50'leri buluyordur.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar