Vatandaşın döviz talebini firmaların satışı karşıladı
Özellikle sosyal medyada yayılan seçim sonrası kurlarda yükseliş olabileceğine yönelik söylentilerden etkilenen vatandaşlar, 1 Mart haftasında 1 milyar doların üzerinde döviz aldı.
Ancak bireysellerin talebi aynı hafta 1.9 milyar dolarlık satış yapan tüzel kişiler tarafından karşılandı Türkiye’de ekonomiden sorumlu bakanların istisnasız tamamına yakına görev süreleri boyunca kayıt dışılık ile mücadele konusunu ‘yapılacaklar listesinin’ üst sıralarına koyar. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de geçtiğimiz günlerde bu yönde açıklamalar yaptı. Burada bahsedilen genellikle ticarette yapılan kayıt dışı işlemler. Amaç vergideki kayıpları azaltmak. Bir de işin tüketim tarafı değil, tasarruf boyutu var.
Kamuoyunda tasarruftaki kayıt dışılık ‘yastıkaltı’ olarak tanımlanıyor. Geleneksel olarak Türkiye’de tasarruf sahiplerinin önemli ölçüde altın birikimi bulunuyor. Dünya Altın Konseyi’nin geçmişte yaptığı araştırmalara göre, Türkiye’de yastık altında 5-6 bin ton civarında altın bulunuyor.
Yastık altındaki dövizler
Yastık altındaki altınların bankacılık sistemine kazandırılması için ekonomi yönetimi tarafından geçmişte de çok sayıda kampanya düzenlenmişti. Kampanyalarla bir kısım varlık sisteme dahil edilse de istenilen düzeye hiçbir zaman ulaşamadı.
Altınların genellikle evlerde kadınlar tarafından ‘koruma’ altında olması ve istenildiğinde dokunabilme isteği yastık altının sisteme akışını yavaşlatan ana nedenler.
Altının yanında döviz de Türkiye’de en çok tercih edilen yastık altı tasarruf araçlarından. Döviz birikimlerini bankalarda tutanlar gibi yastık altını tercih eden önemli bir kesim var. Söz konusu dövizlerin büyüklüğü ile ilgili bugüne kadar bir çalışma yok. Ama çevrenizde bu yöntemi tercih eden çok sayıda kişi olduğunu görebilirsiniz.
Vatandaş seçim paniği yaptı
Konumuza gelirsek, son günlerde özellikle yerel seçimler sonrasında kurlarda yukarı yönlü bir hareket olacağı söylentileri ayyuka çıkmış durumda. Argüman ise kurun seçim öncesinde baskılandığı, seçimlerin ardından bir miktar serbest bırakılacağı yönünde.
Hatta Kapalıçarşı’da döviz büroları önündeki kuyruk fotoğraflarıyla yoğun bir talep olduğu algısı yaratılmaya çalışıldı. Resmi rakamlara bakıldığında söylentilerin vatandaşlar tarafında karşılık bulduğu görülüyor. Merkez Bankası verilerine göre, 1 Mart haftasında bireysel tasarruf sahiplerinin bankalardaki döviz hesaplarında 1 milyar doların üzerinde artış oldu. Aynı hafta tüzel kişilerin hesaplarında ise 1.9 milyar dolarlık azalış yaşandı.
Başka bir ifadeyle vatandaşın döviz talebini firmaların yaptığı döviz satışları fazlasıyla karşılamış. Ekonomi yönetimi birçok platformda önümüzdeki dönemde Türk Lirası’nın reel olarak değerleneceğine vurgu yapıyor. Hatta Merkez Bankası’nın son Para Politikası Kurulu (PPK) karar metnine ‘Türk lirası reel değerlenme süreci’ ifadesi yer aldı. Yani kurlardaki artışın enflasyonun altında kalacağı bir süreç hedefleniyor.
Merkez Bankası’nın açıkladığı Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre, 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi yüzde 37.78’e geriledi. İleriye dönük enflasyon tahmini dikkate alındığında şu an yüzde 50 civarında olan Türk Lirası mevduat yatırımcısına reel getiri sunuyor. Diğer taraftan Kur Korumalı Mevduat’tan (KKM), TL mevduatlara yöneliş de sürüyor. 28 haftadır yaşanan çıkış sonrası KKM hesaplarındaki büyüklük 2.3 trilyon TL’ye indi.
Yılbaşından bu yana KKM’de yaşanan çıkış 315 milyar TL’ye ulaştı. KKM, geçen yıl ağustos ayında 3.4 trilyon TL ile zirve yapmıştı. KKM’den çıkan paranın önemli bir kısmının TL mevduata gittiği söylenebilir. Çünkü bankacılık sektörü verilerine göre bu süreçte TL mevduatın payında 10 puanın üzerinde bir artış yaşandı.