Vatandaş enflasyona niye mi inanmıyor, işte yanıtı...

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Vatandaşın ilan edilen enflasyon oranlarına inanmaması için bir dizi neden var. Bunların başında TÜFE’nin bazı hanelerin hiçbir zaman kullanmayacağı ürünleri de kapsıyor olması geliyor. Otomobil gibi, bazı haneler için lüks sayılabilecek başka eşyalar gibi... Ne var ki TÜFE tüm hanelerin toplam harcamasındaki değişimi ölçtüğü için bu hesaplama yöntemi tabii ki yanlış değil.

Ama düşük gelirli vatandaş harcamasının önemli bölümünü gıdaya ayırmak durumunda kalıyor ve gıda maddesi fiyatları da çok artınca açıklanan oranlara güven daha da sarsılıyor.

TÜFE’deki yıllık değişim oranına kuşkuyla bakılmasına yol açan en önemli nedenlerden biri de pratikte kullanılan oran ile gerçek harcamayı ölçen oranın çok farklı olması.

TÜİK yıllık bazda iki oran hesaplıyor. Bunlardan yaygın olarak kullandığımız, herhangi bir aydaki fiyat endeksini bir önceki yılın aynı ayındaki endeksle kıyaslamaya dayanan yöntem. Bu yöntem aylık fiyat hareketlerine çok ama çok duyarlı. Son durumu hatırlayalım. Mayıs sonunda yıllık yüzde 18.7 olan TÜFE artışı, haziran sonunda yüzde 15.7’ye indi. Çünkü hesaplamadan geçen yılın yüksek haziranı çıktı, yerine bu yılın çok düşük haziranı girdi.

Hesaplama yalnızca haziran- haziran olarak yapılınca böyle bir değişim görüyoruz.

Oysa bir de son bir yıldaki toplam harcamanın, önceki bir yıldaki toplam harcamaya kıyaslanmasıyla bulunan oran var.

Haziran-haziran değil, son bir yıl-önceki bir yıl kıyaslaması...

Yıllık artış haziran-haziran kıyaslamasına göre yüzde 15.7, yıllık ortalama endeks kıyaslamasına göre ise yüzde 19.9.

Gıda maddelerindeki durum

Aydan aya olan yıllık değişim oranıyla ortalama değişim oranı toplam endekste çok farklı sonuç vermiyor.

Ama fiyatı hesaplamaya konu ay dışında kalan aylarda çok dalgalanan ürünlerde önemli farklılıklar ortaya çıkıyor.

Gıda ve alkolsüz içeceklerde, bu kapsamdaki işlenmemiş gıdada ve işlenmemiş gıda kapsamında yer alan meyve ve sebzede olduğu gibi...

Özellikle meyve ve sebze fiyatları gerek mevsimsel etkenlerle, gerek arz yönünden yaşanan sıkıntılarla çok büyük dalgalanma gösterebiliyor.

Tablomuzda bunu ortaya koyan çok çarpıcı oranlar var.

Meyve sebze fiyatlarındaki aydan aya hesaplamaya göre olan yıllık artış bu yılın ilk dört ayında yüzde 60 ile yüzde 74 arasında değişmiş. Çok yüksek bir düzey bu. Vatandaşın o dönemdeki feryadı boşuna değildi zaten.

Orana bakar mısınız, nisandaki meyve sebze fiyatı 2018 nisanının tam yüzde 73.66 üstünde...

Sonra ne oldu, mevsimsel etkenlerle meyve sebze fiyatları gerilemeye başladı, yıllık artış mayısta yüzde 48’e, haziranda ise yüzde 11’e indi.

Yani şimdi birisi tutup, “Meyve sebze fiyatları son bir yılda yalnızca yüzde 11 arttı, genel fiyat artışının bile altında bu oran” dese, başı ağrımaz.

İyi de vatandaş yalnızca bu yıl haziranda ve geçen yıl haziranda meyve sebze tüketmiş olsa tamam, bu oran doğru. Arada kalan aylardaki tüketim ne olacak peki?

Ortalama oranın önemi

İşte bu aşamada ortalama oranın ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.

Yine meyve sebzeden gidelim. Geçen yılın haziranında meyve sebze fiyatlarındaki yıllık ortalama artış yalnızca yüzde 9’du.

Bu yılın haziranı, meyve sebzedeki yıllık ortalama artış yüzde 48 düzeyinde. Oysa bu haziranda aydan aya hesaplanan artış yalnızca yüzde 11...

Yüzde 48’lik artışın dönemini açalım: Haziran 2017-2018 dönemindeki ortalama fiyatla, haziran 2018-2019 dönemindeki ortalama fiyatın kıyaslaması bu.

Aydan aya olan yıllık fiyat artışı, örneğin günde bir ekmek yiyorsanız, o aylardaki ekmek fiyatının kıyaslanmasına dayanıyor.

Yıllık ortalama fiyat artışı ise tam 24 ayın ekmek fiyatı dikkate alınarak bulunuyor. Önceki 12 ayın fiyatı, son 12 ayın fiyatıyla kıyaslanıyor. Böylece son aydaki fiyat değişimi yıllık oranın tırmanması ya da hızla gerilemesi gibi bir sonuç doğurmuyor.

Vatandaş yalnızca geçen yılın ve bu yılın haziranında ekmek tüketmedi. Vatandaş sürekli olarak günde bir ekmek yiyor. Aradaki aylarda ekmek fiyatı çok artıyor, cepten daha çok para çıkıyor; ama son aya gelindiğinde fiyat sabit kalıyor ve geçen yılın aynı ayındaki zam hesaplamadan çıkınca şu söyleniyor:

“Bakın yıllık enflasyon nasıl da düştü...”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar