Vatan-gurbet ikilemi: Göçmenler, gelenler, gidenler...
Hırvatistan’dan Rusya’ya... Türkiye’den Ukrayna’ya... Dünyada sonu gelmez bir “göç dalgası” esiyor. Sözünü ettiğim Suriye ya da Afganistan’dan, savaş bölgelerinden canını kurtarmak için kaçan kitleler değil. Kendi vatanlarında umdukları “mutlu hayatı” bulamayıp yeni limanlara yelken açanlar... Daha iyi iş, yaşam standardı peşinde... Ya da dedelerinin, babalarının vaktiyle göç ettikleri topraklarda hala adapte olamayıp, gurbetten sılaya dönmek için bavul toplayanlar...
Hırvatlar, dünyanın DNA’larında en fazla “göçmen ruhu” yaşayan milletlerinden. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu devrinden Yugoslavya’ya ve sonrasında kanlı iç savaş ve bölünme dönemine kadar, her dönemde dünyaya ipi kopmuş tespih taneleri gibi dağılmışlar.
Hırvatistan’ın şu anki nüfusunun 4,2 milyonu zor bulduğunu hatırlattıktan sonra, bazı ülkelerde yaşayan Hırvat kökenlilerin sayısını aktarırsam sanırım siz de şaşıracaksınız:
ABD’de 420 bin, Şili’de 380 bin, Arjantin’e 250 bin, Almanya’da 220 bin, Avusturya-Yeni Zelanda’da 200 bin, Kanada’da 134 bin... Liste uzayıp gidiyor. Nerdeyse ülke nüfusunun yarısı kadar “diaspora Hırvat’ı” var!
Şu günlerde ülke nüfusunun 1 milyon kişi artma ihtimalinden bahsediliyor. Çünkü vatandaşlık yasası değişti. Eskiden, büyük-büyükbabasına kadar vatandaşlık bağı uzananlar kabul ediliyordu. Şimdi daha geriye gidip Hırvat kökenli olduğunu her kanıtlayan vatandaşlık alabilecek. Bu “derin bağ” kabul edildiğinde ABD’de Hırvat kökü olanların sayısı 1,2 milyona kadar uzanıyor.
AB üyesi olduğundan beri, düşük maaşla çalışmaya yanaşmayan ya da hiç iş bulamayan yüz binlerce kalifiye Hırvat ülkeyi terk etti, Almanya’dan İrlanda’ya kadar dağıldı. Yeni vatandaşlık yasası ile, “sermaye sahibi” ve kalifiye diaspora kesiminden “ülkeye dönüş ve ekonomiye kaynak aktarmaları” bekleniyor.
Bu yolda Rusya da en ciddi adım ülkelerden. Putin’in son yıllarda ağırlık verdiği bu politika, Rusya’nın uluslararası arenada yeniden yükselişi ile “gurbetçi Rus kökenliler” arsında rağbet görüyor. Nüfusu hızla azalan Rusya, demografi sorununu böylece çözmeye çalışıyor. Rusya diasporadan döneceklere hem kolay pasaport veriyor, hem de ülkenin doğusunda bedava toprak dağıtıyor. Diğer yandan Putin rejiminden umudu kesen ve özellikle çocukları için “daha özgür” hayat isteyenlerden yurt dışına göç de sürüyor!
Yani her tarafta hem içeriye, hem dışarıya göç, kendi ritminde kesintisiz ilerliyor. Kimisi “daha iyi bir hayat” uğruna Hırvatistan’a dönüyor, kimisi aynı uğurda Hırvatistan’ı terk ediyor! Kimisinin diken gördüğü yerde kimisi gonca gül görüyor.
İnsanoğlu yeryüzüne ilk adımını bastığı günden beri kesintisiz bir göç sürüyor. Herkes “daha iyinin, daha güzelin” arayışında gurbeti sıla, sılayı gurbet yapıyor. “Dünya cennet değil, hiç bir zaman olamayacak da” diyen filozofun sözleri, bu sonsuz arayış içinde daha da yerli yerine oturuyor…