Vasatlıktan çıkış yönü

Edip Emil ÖYMEN
Edip Emil ÖYMEN YENİLEŞİM [email protected]

Yine bir küresel ölçütte ülkemiz, “ortalarda vasat” pozisyonda. Ölçütlerin metodolojisi ebediyete kadar tartışılabilir, evet, ama bu ölçütler halen küresel ölçekte kullanılıyor. Bu nedenle, “ne dediklerine” bakmamız gerek. 

Bu haftaki yeni ölçütümüz Economist Intelligence Unit’ten. İsimdeki “istihbarat”ın, bizim anladığımız istihbaratla ilgisi yok. The Economist adlı İngiltere kaynaklı haftalık küresel analiz dergisini de yayınlayan, büyük bir sosyo-ekonomik bilgi araştırma ve tahmin merkezidir EIU. Londra’daki merkezinde yetkin Türk uzmanlar da çalışır. 

EIU, yeni yayınladığı “Bilgi ve iletişim teknolojilerinde (kısaca bilişim) küreselleşme indeksi” nde, seçtiği 20 ülkenin, bilişimi kullanarak dünyada “nerede” durduklarına baktı. Bunların arasında Türkiye de olduğu için, bu haftanın konusu “ICT Globalisation Index.” Genel puanlama sırasında İngiltere, bilişimi küreselleşme boyutunda kullanma becerisinde 69.6 puanla birinci sırada görünüyor. Sonra sırasıyla Hollanda, Almanya, ABD, Fransa diye gerisi geliyor. Türkiye, artık alıştığımız pozisyonda: Ortalarda. 20 ülke içinde 14. sırada. Üstümüzde Hindistan, altımızda Brezilya’yla komşuyuz. Puanımız 37.1. Genel puanın nasıl hesaplandığını gösteren alt ölçütlerin başında, “Bilişim ticaretine açıklık” var: Bununla anlatılan, uygulanan vergi mevzuatı, “koruma duvarları.” Türkiye burada 16. sırada. 

Bir başka gösterge: Bilişim konusunda küresel ölçekte Ar-Ge’ye açıklık, yabancı şirketlerin, bir ülkede yenilikçi hedefl i yatırım yapması, “bilişimin küreselliğini” gösteriyor. Burada Türkiye, 20 ülke içinde en alt sırada. 

Eh, bu çok normal: Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı 10 yıldır (yazı ile: on) TBMM’de bekleye bekleye öldüğü için, Türkiye, Avrupa Birliği mevzuatına göre “güvensiz üçüncü ülke” sayılmaya devam ediyor. Bu nedenle AB ülkelerinden Türkiye’ye veri transferi yapılamıyor. Böyle güvensiz bir statüde bir ülke üzerinden, saygın şirketler operasyon yürütmek istemiyor. Bu durum, Türkiye’den ihraç edilecek bilişim hizmetlerini de engelliyor. Veri temelli olarak sunulacak bu hizmetler, güvensiz ülkelere veri transferi yapılamaması (veya çok zor koşullara bağlanması) yüzünden imkânsız hale geliyor. Ölüme terk edilen bu tasarı, doğrudan doğruya ekonomiyi, yabancı yatırımcıyı, ihracatı yüzde 100 ilgilendiren, önemli bir kanun olacakken, olamadı. 

Üstelik, 12 Eylül 2010 halkoylaması sonucu kabul edilen 5982 sayılı kanunla Anayasa’nın 20. Maddesi’ne yapılan ekleme ile kişisel verilerin korunması “temel bir insan hakkı olarak koruma altına alındığı ve detayların kanunla düzenlenmesi öngörüldüğü” halde. 

Üstelik, 30 Eylül 2013’te açıklanan Demokratikleşme Paketi’nde bu vaad yer aldığı halde, AB’deki mevzuata uygun yasal bir düzenlememiz yok. 

EIU Raporu’nda bir başka konu, bilişimin o ülke ekonomisine katkısı. Almanya bu konuda 20 ülke arasında birinci sırayı almış. Ülkemiz, Meksika ile Hindistan arasında 19. sırada. 

Bu da çok normal: Boston Consulting Group, “G20 Ülkelerinde İnternet Ekonomisi” raporunda 2016’da Türkiye’de internetin GSYH katkısını yüzde 2.3 olarak tahmin ediyor. Aynı kurumun Mart 2013’te yayınladığı “Türkiye İnternet Ekonomisi Raporu”nda, 2011’de internetin ekonomiye katkısı 22 milyar TL olarak hesaplanmıştı. Bu, GSYH’nin yüzde 1.7’sine karşılıktı. 

Çok düşük bu yüzdelerin artmasını sağlamak amacıyla, bilişime ağırlık vererek Ar-Ge ve inovasyonu, ekonominin bütününü kapsayacak şekilde daha bilinçli kullanmayı hedefl eyen “gerçekçi” bir stratejiye ihtiyaç var. Uygulanabilir, ölçülebilir, sürdürülebilir böyle bir “gerçekçi” strateji olmadan, vasatlıktan kurtulma çıkışını bulmamız
mümkün olamayacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Hollywood’a yapay zekâ 02 Ağustos 2019