Varlık Fonu'ndaki şirketler Türkiye’nin jeneratörü olabilir
Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, Türkiye Varlık Fonu’nun kurulmasının önemine değinerek, “Varlık Fonu'nun bünyesine kattığı şirketleri şimdiden yabancı yatırımcılar sormaya başladı. Nakit zengini portföy yatırımcıları için iyi fırsatlar sunuyor. Doğrudan yatırımda bu şirketler Türkiye için jeneratör olabilir” diye konuştu.
Otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü, İstanbul Havalimanı, nükleer santral gibi dev projelere finansman sağlamak, dış kaynak temin etmek, sermaye piyasalarının büyüme ve derinleşmesini hızlandırmak için geçtiğimiz aylarda kurulan Türkiye Varlık Fonu, bünyesine aldığı şirketlerle Türkiye’ye kaynak yaratacak. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, nakit zengini portföy yatırımcılarının fon bünyesindeki şirketleri sormaya başladığını belirterek, “Portföy yatırımcıları için bu şirketler iyi fırsatlar sunuyor. Doğrudan yatırımda bu şirketler Türkiye için jeneratör olabilir” dedi.
Pazar çeşitlendiriyor
Uludağ Ekonomi Zirvesi’nde sohbet ettiğimiz Arda Ermut, Türkiye Avrupa ilişkilerinden Varlık Fonu’na kadar pek çok konuda değerlendirmelerde bulundu. 2016 yılında Türkiye’ye yapılan Uluslararası Doğrudan Yatırım’larda (UDY) yüzde 31’e varan bir gerileme yaşandığını hatırlatan Arda Ermut, buna karşın yılın ikinci yarısında görülen iyileşmenin 2017 yılı için cesaret verici olduğunu söyledi. Ermut, 2016 yılında Türkiye’ye gelen yatırımların yüzde 56’sının Temmuz ayından sonra yapıldığı bilgisini verdi. Yavaşlayan yatırımlara karşın pazar çeşitlendirmesine gittiklerini anlatan Ermut, şunları kaydetti: “2016 yılının tamamında 12,2 milyar dolar UDY çektik. Ağustos ayında 1,4 milyar dolar, aralık ayında 2 milyar dolar UDY gelmesi uluslararası yatırımcıların Türkiye’ye olan inanç ve güvenlerinin göstergesi olması bakımından önemli.”
2017 daha iyi bir yıl olacak
“Japonya, Çin, Ortadoğu, Arapça konuşulan ülkeler ve Rusya’dan daha çok yatırımcı çekiyoruz. Enerji, petrokimya, otomotiv, beyaz eşya üretimi, gıda işlemeciliği, finans gibi sektörlerden yatırımcı çekmeye devam edeceğiz. Biz her yatırımcıyı değil katma değer katacak yatırımları çekmeye çalışıyoruz” diyen Ermut, kriz ortamı, bölgesel olaylar ve güvenlikle ilgili sıkıntılar olmazsa 2017 yılının 2016’dan pozitif geçmesini beklediklerini söyledi. Avrupa ülkeleriyle geçtiğimiz haftalarda yaşanan siyasi sorunlar ve kredi derecelendirme kuruluşlarının not düşürme kararlarının yabancı yatırımcıların Türkiye’ye bakışını değiştirmediğini vurgulayan Arda Ermut, “Yatırımlarımızın önemli bir kısmını yüzde 66 ile Avrupa’dan çekiyoruz. Dolayısıyla onlarla ilişkiler açısından siyasi gündem tabiiki önemli. Ama ekonomik aktörler her zaman politik aktörlerden daha rasyonel hareket ediyor.
Gündemi gerektiğinde ayırmayı biliyorlar. Avrupa’daki süreci geçici buluyorum. Yatırımcılar Türkiye ile ilgili yatırımına 20-30 yıllık projeksiyonlarla baktıkları için günlük siyasi sorunlardan etkilenmiyorlar. Kredi derecelendirme kuruluşlarının görüşü ise doğrudan portföy yatırımlarını etkiliyor” dedi.
Expatları da yanımızda götürüyoruz
Yatırım Ajansı olarak yatırımcıların endişelerini gidermek için expatlarla yurtdışına sık sık seyahatler düzenlediklerini açıklayan Ermut, “Siyasi gerginliklerden yatırımcılar sınırlı etkileniyorlar. Fakat güvenlik problemleri seyahatleri, toplantıları olumsuz etkiliyor. Biz de güvenlikle ilgili endişeleri giderebilmek adına; Türkiye’nin güvenli bir ülke olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da expatlarla yapıyoruz. Normalde siyasi gündemle ilgili haber yapan gazetecilerle görüşmüyorduk, ama artık yurtdışında siyaset yazan yazarlara da ulaşıp kendimizi doğru anlatmaya çalışıyoruz” dedi. Arda Ermut, Türkiye’nin darbe ve küresel sorunlara karşın yabancı yatırımcılara yönelik çıkardığı vatandaşlık hakkı, turkuaz kart gibi uygulamalarla global yatırımcıların gözünde önemli bir yere geldiğini söyledi.
OHAL İLE TEŞVİKLER RAHATÇA ÇIKARTILDI
Yabancı yatırımcılar için ilk başta endişe verici olarak görülen OHAL’in Türkiye’de çok farklı uygulandığını anlatan Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Arda Ermut, “Uluslararası çalışan hukuk firmaları da sorumlu davrandı. Buradaki hedefe yönelik bir çalışma vardı. Hatta tam tersine iş dünyasının önünü tıkayan bazı adımları bu süreçte düzelttik. Teşvikle ilgili bazı düzenlemeler daha rahat çıkartıldı. Şuandaki yabancı yatırımcıya problem oluşturacak bir şey olmadı” diye konuştu.
Denizde dalgalardan yararlanacağız
“Soğuk kanlı olmak çok önemli” diyen Arda Ermut, Avrupa’da yaşanan sıkıntılarla ilgili olarak şunları söyledi: “Herkesin değişik pastalar için savaştığı global rekabet ortamındayız. Siyasi, ekonomik, stratejik öncelikler söz konusu. Herkesin çıkarları çatışıyor veya örtüşüyor. Biz de bu dalgalı denizde dalgalardan en iyi şekilde yararlanıp ülkenin lehine ne çıkartabiliyorsak çıkartacağız. Bazılarında başarılı olacağız, bazılarında olmayacağız. Yatırımı çekmeye devam edeceğiz.”
YUNANLAR ‘AB’YE NİYE GİRİYORSUNUZ?’ DİYOR
Gerek yatırımcı gerekse siyasetçiler sık sık gündeme getirilen Türkiye’nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin, ülkeye yatırım yapmak isteyenleri etkilemediğine dikkat çeken Arda Ermut, “Avrupa ülkeleri sürekli üst perdeden yaklaşıp emir cümleleri kullanıyorlar Türkiye’ye karşı. Bizi sürekli üyelik sürecini geciktirmekle tehdit ediyorlar. Oysa bize bir sürü yatırımcı ‘AB’ye niye giriyorsunuz ki’ diye soruyor. Özellikle Körfez ülkeleri, Çin, Japonya hatta Yunanistan’dan yatırımcılar bize AB üyeliğinin hiçbir avantajı olmadığını ve buraya girmeyi kabul etmememizi tembih ediyor. AB üyeliği eninde sonunda siyasi ve ekonomik tercihlerdir, varoluş sebebi değildir” dedi.