Varlık barışında son durum ve işletme kayıtlarının düzeltilmesi

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısında, Geçici 2’nci madde ile, yurtdışı bazı varlıkların ekonomiye kazandırılmasına (Vergi barışı) da yer verilmişti. 14 Temmuz 2016 tarihli Dünya Gazetesi’nde bu tasarıdaki şekliyle vergi barışı değerlendirilmiş; TBMM de yapılan görüşmeler sırasında değişiklik olması halinde ayrıca açıklama yapacağımızı belirtmiştik. TBMM’ndeki görüşmeler sırasında önemli değişiklikler olmuştur. Bu gün yazımızda değişiklikler üzerinde duracağız.

Varlık barışında değişiklikler ve yeni düzenlemeler

Yatırım ortamının iyileştirilmesi amaçlı tasarının görüşülmesi sırasında varlık barışına ilişkin Geçici ikinci madde ayrı bir kanun tasarısı olarak yeniden Meclise sunulmak üzere geri çekilmiş, diğer maddeler 6728 sayılı Kanun olarak kanunlaşmıştır. Daha sonra, vergi barışına ilişkin düzenleme bazı değişiklik ve yeniliklerle ‘’Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Tasarısı ‘’ içinde TBMM’ne sunulmuş ve 6736Sayılı Kanun’da 6. ve 7.nci madde olarak kabul edilmiştir. Cumhur Başkanı’nın onayından sonra Kanun Resmi Gazetede yayınlanıp yürürlüğe girecektir.

Varlık barışında değişiklikler

Kapsama giren varlıklarda değişiklikler

6728 Sayılı Kanun’un TBMM’de görüşülmesi sırasında geri çekilen Geçici 2’nci maddede yer alan öneride yurt dışında bulunan alacaklar ve rayiç bedeliyle gayrimenkuller vergi barışı kapsamında iken yeni düzenlemede yurt dışında bulunan alacaklar ve gayrimenkuller kapsamdan çıkarılmıştır. 7’nci maddenin yürürlük tarihi itibariyle kanuni defterlerde kayıtlı olan sermaye avanslarının, yurt dışında bulunan para altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce Türkiye’ye getirilmek suretiyle karşılanmış olması halinde, söz konusu avansların defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla madde hükümlerinden yararlanılması kabul edilmiştir.

Türkiye’deki varlıklar da kapsama alınmıştır

6736 Sayılı Kanun’un 7’nci maddesinin 4’ncü fıkrasında, gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri sahip oldukları, Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlarını, 31.12.2016 tarihine kadar, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın kanuni defterlerine kaydedebilirler. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilir. Yurt dışından Türkiye’ye getirilen ve ya kanuni defterlere kaydedilen Türkiye’deki varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar gelir ve kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.

Yurt dışı varlıkları getirebilecek kişiler

Geçici ikinci madde ile önerilen tasarıda yer alan, “Gerçek ve tüzel kişiler, bu fıkrada sayılan varlıkları, diğer kişiler nam ve hesabına bildirin veya beyanda bulunabilirler.” hükmüne yer verilmiş ve bu durumun veraset ve intikal vergisi yönünden sorun olmaması için gerekli düzenleme öngörülmüştü. Sön düzenlemede diğer kişiler nam ve hesabına bildirim ve beyan imkanına yer verilmemiştir. Sadece madde hükmünden yararlanan gerçek ve tüzel kişilerle bunların kanuni temsilcileri esas alınmıştır.

Yeni düzenleme-işletme kayıtlarının düzeltilmesi

Önceki tasarıda yer almayan işletme kayıtlarının düzeltilmesi imkanı TBMM tarafından kabul edilen yeni düzenlemede (6736 Sayılı Kanun’da 6.ncı madde olarak) yer almıştır. Konuya ilişkin hususlar aşağıda açıklanmıştır. 

İşletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar 

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kolektif ve adi komandit şirketler dâhil), işletmelerinde mevcut olduğu hâlde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşları kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşunca tespit edilecek rayiç bedel ile Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü avın sonuna kadar bir envanter listesi ile vergi dairelerine bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebilirler. Bildirime dâhil edilen kıymetler için amortisman ayrılmaz.    

Karşılık ayrılması gereği

Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler, madde hükümleri uyarınca aktiflerine kaydettikleri emtia için ayrı, makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrı olmak üzere pasifte özel karşılık hesabı açarlar. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiye edilmesi hâlinde sermayenin unsuru sayılır ve vergilendirilmez. Makine, teçhizat ve demirbaşlar envantere kaydedilir ve ayrılan karşılık birikmiş amortisman addolunur, işletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise söz konusu emtiayı defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak kaydederler.

Vergileme durumu

Genel orana tabi makine, teçhizat, demirbaş ve emtianın bedeli üzerinden %10 oranı, indirimli orana tabi diğer makine, teçhizat, demirbaş ve emtianın bedeli üzerinden tabi olduğu oranların yarısı esas alınarak katma değer vergisi hesaplanır ve ayrı bir beyanname ile sorumlu sıfatıyla beyan edilerek vergi beyanname verme süresi içinde ödenir. Makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen bu vergi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez. Emtia üzerinden ödenen vergi genel esaslara göre indirilir. Bu emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için 3065 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin (2) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz. Bildirilen emtia, makine teçhizat ve demirbaşların satılması hâlinde satış bedeli, bunların deflere kaydedilen değerinden düşük olamaz.  Özel tüketim vergisi konusuna giren malları beyan eden ve alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin bu malların beyan tarihindeki miktarı ve emsal bedeli üzerinden geçerli olan özel tüketim vergisini,6.ncı maddenin birinci fıkra (c) bendinde belirtilen beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek aynı süre içinde ödemeleri hâlinde bu mallar bakımından 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 4. üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası hükmü uygulanmaz. Bu şekilde beyan edilerek ödenen 'özel tüketim vergisi için vergi cezası kesilmez. Bu fıkra hükmünün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası uygulanmaz.  

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan mallar 

Gelir ve kurumlar vergi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dahil)kayıtlarda yer aldığı halde işletmelerinde mevcut olmayan emtialarını, bu Kanun’un(6736 Sayılı Kanun) yayımladığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar aynı nev’iden emtiaya ilişkin cari yıl kayıtlarına göre tespit edilen gayrisafi kar oranını dikkate alarak fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülüklerini yerine getirmek suretiyle kayıt ve beyanlarına intikal ettirilebilir. Gayrisafi kar oranının cari yıl kayıtlarına göre tespit edilemediği hallerde, mükellefin bağlı olduğu meslek odalarının belirleyeceği oranlar esas alınır. Bu hükme göre ödenmesi gereken katma değer vergisi ilk taksiti beyanname verme süresi içinde, izleyen taksitler beyanname verme süresini takip eden ikinci ve dördüncü ayda olmak üzere üç eşit taksitte ödenir. Eczaneler, kayıtlarında stok olarak yer aldığı halde fiilen bulunmayan ilaçları Kanun’un yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar maliyet bedeli üzerinden fatura düzenlemek suretiyle kayıtlarından çıkarabilirler. Bu suretle kayıtlardan çıkarılan ilaçların maliyet bedeli üzerinden %4 oranında hesaplanan katma değer vergisi ayrı bir beyanname ile beyan edilerek beyanname verme süresi içinde ödenir. Ödenen bu vergi hesaplanan katma değer vergisinden indirilemez, gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamaz. Bu hükmün uygulanmasına ilişkin olarak geçmişe yönelik vergi cezası ve gecikme faizi uygulanmaz.

Kayıtlarda yer aldığı halde işletmede bulunmayan kasa mevcudu ve ortaklardan alacaklar 

Bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri, 31/12/2015 tarihi itibarıyla düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle ortaya çıkan) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarları ile bunlarla ilgili diğer hesaplarda yer alan işlemlerini bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilirler. Beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında hesaplanan vergi, beyanname verme süresince ödenir. İlave bir tarhiyat yapılmaz. Bu kapsamda ödenen yergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmez; "beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak kabul edilmez. Bu kapsamda beyanda bulunan kurumlar vergisi mükelleflerinin bu beyanları nedeniyle 2016.yılı geçici vergi beyannamelerinde düzeltme gerektiği takdirde, düzeltme işlemleri maddede öngörülen beyanname verme süresi içinde yapılır ve düzeltme işlemleri nedeniyle herhangi bir ceza veya faiz aranmaz..

Maliye Bakanlığı’nın yetkisi

Maliye Bakanlığı, 6.ncı ve 7.inci maddenin uygulanması ile ilgili olarak yılı içerisinde ödenmesi gereken vergilerin ödeme sürelerinde değişiklik yapmaya. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bildirimde bulunma zorunluluğu "getirmeye ve uygulamaya ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019