Varlık Barışı kapsamında yurt dışından elde edilen kazançlara istisna uy

Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK
Akif AKARCA / Dr.Mehmet ŞAFAK VERGİNİN GÜNDEMİ [email protected]

 

Bilindiği üzere, "Varlık Barışı"na ilişkin düzenlemeleri de kapsayan 6486 sayılı "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" 29/05/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Anılan kanunla Gelir Vergisi Kanunu’na eklenen Geçici 85’inci maddede “Varlık Barışı”na ilişkin düzenleme yapılmış ve konuya ilişkin düzenleme ve açıklamaların yapıldığı 1 Seri Nolu “Yurt Dışındaki Bazı Varlıkların Ekonomiye Kazandırılması Hakkında Tebliğ”de 11 Haziran 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Anılan düzenlemelerden “yurt dışında sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin, taşınmazların beyanı, Türkiye’ye getirilmesi ve bu kıymetlere ilişkin vergilerin ödenmesi” ile ilgili açıklamalarımız DÜNYA Gazetesi’nde yayımlanan 6 ve 13 Haziran 2013 tarihli yazılarımızda yer almıştı. Anılan düzenlemeler ile “yurt dışında elde edilen bazı kazançlar da Kanunda öngörülen sürelerde Türkiye’ye getirildiği takdirde, gelir veya kurumlar vergisinden istisna edilmekte” olup, bugünkü yazımızda istisna konusu bu kazançlara ilişkin açıklamalar yapılacaktır. İstisna uygulamasından Türkiye'de tam mükellef olarak vergilendirilen gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri (Serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükellefler dahil), bu kazançlarını Türkiye'ye transfer etmeleri şartıyla yararlanabileceklerdir.

İstisna kapsamına;

• Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlara ilişkin iştirak hisselerinin satışından doğan kazançlar,

• Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumlardan elde edilen iştirak kazançları(kar payları),

• Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen ticari kazançlar,

girmektedir.

31/10/2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen bu kazançlar ile kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların tasfiyesinden doğan ve 31/12/2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar elde edilen kazançlar da bu istisna kapsamındadır.

Madde kapsamına giren ve yurt dışından elde edilen kazançlara ilişkin istisna uygulamasından yararlanılabilmesi için, bu kazançların 31/12/2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmiş olması gerekmektedir.

Bu kazançların ilgili mevzuat çerçevesinde Türkiye'ye getirildiği, mükelleflerce kanaat verici belgelerle ispat edilecektir. Kanun maddesinin lafzından, ilk bakışta, geçmiş yıllarda da elde edilmiş olsa ya da bu kanunun yürürlüğünden itibaren 31.10.2013 tarihine kadar da elde edilse kapsam dahilindeki yurt dışı kazançlarının tümünün bu istisnadan yararlandırılacağı anlamı çıkarılabilmektedir. Ancak, Maliye Bakanlığı’nca konuya ilişkin olarak yayımlanan tebliğde, madde hükmü bu şekilde yorumlanmamış, sadece, kanunun yürürlük tarihinden 31.10.2013 tarihine kadar elde edilecek kazançlar için istisnanın uygulanacağı ifade edilmiştir. Dolayısıyla, kanun maddesinin yürürlüğe girdiği 29/05//2013 tarihinden itibaren 31/10/2013 tarihine kadar elde edilen ve 31/12/2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen

- Yurt dışı iştirak kazançları(kar payları) ve

- Yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar

2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle vergiden istisna edilebilecektir.

Yurt dışında bulunan işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla elde edilen “şube kazançları”nın 31/10/2013 tarihine kadar olan kısmı (01.01.2013-31.10.2013 tarihleri arasında elde edilen kısmı) tespit edilecek ve bu kazanç, 2013 yılında geçici vergi dönemleri itibarıyla geçici vergi beyanına konu edilmiş olsa dahi, 29/05/2013 tarihinden 31/12/2013 tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilmek şartıyla, 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.

Aynı şekilde kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kurumların, kanunun yürürlüğe girdiği tarihten (29/05/2013) sonra gerçekleşen tasfiyelerinden doğan ve 31/12/2013 (bu tarih dahil) tarihine kadar Türkiye'ye transfer edilen kazançları da 2013 yılına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil edilmek ve beyannamelerin ilgili satırında gösterilmek suretiyle istisnaya konu edilecektir.

Özel hesap dönemine tabi olan mükellefler ise belirtilen tarihler arasında elde ettikleri söz konusu kazançlarını, hesap dönemlerine göre 2013 ve 2014 yıllarına ilişkin verilecek yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinde gelire veya kurum kazancına dahil etmek ve beyannamelerin ilgili satırında göstermek suretiyle istisnaya konu edebileceklerdir.

01/01/2013 tarihinden önce elde edildiği halde kayıtlara intikal ettirilmeyen ve beyan dışı bırakılan iştirak kazançları, iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar, yurt dışı şube kazançları ile 01/01/2013 tarihinden önce elde edilen yurt dışı tasfiye kazançları ile ilgili olarak bu istisna hükmünden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu kazançların önceki yazılarımıza konu edilen “yurt dışında sahip olunan para, döviz, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin, taşınmazların beyanı, Türkiye’ye getirilmesi ve bu kıymetlere ilişkin vergilerin ödenmesi” kapsamından yararlanılarak Türkiye'ye getirilme imkanı bulunmaktadır.

 

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Aramalı vergi incelemesi 26 Eylül 2019