Varlık barışı kanunları ve fon uygulamaları
Önceki yazımızda da belirtildiği üzere vergi kayıplarının önlenmesi, mükellefin birikmiş kamu borçlarının ödenmesinde kolaylıklar sağlanması ve bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılması amacıyla vergi affı - vergi barışını sağlama amaçlı yasalar TBMM tarafından kabul edilmiş ve uygulanmıştır. 2003 yılında 4811 Sayılı Kanun, 2008 yılında 5811 Sayılı Kanun, 2011 yılında 6111 Sayılı Kanunlar çıkarılmıştır. 2013 yılında ise yurt dışındaki varlıkların milli ekonomiye kazandırılması amacıyla 6486 Sayılı Kanun’la 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’na Geçici 85’inci madde eklenmiştir.
30 Haziran tarihli DÜNYA gazetesinde yer alan yazımızda yukarıda sayısı belirtilen vergi barışına ilişkin kanunlarda öngörülen fon uygulamaları üzerinde durmuştuk. Bu gün yazımızda 23. Haziran 2016’da TBMM Başkanlığı’na sunulan ve Plan ve Bütçe Komisyonu’nca kabul edilmiş bulunan ‘’Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nda önerilen ve tasarıda geçici 2’nci madde olarak yer alan yeni vergi barışı düzenlemesi üzerinde duracağız. Tasarının TBMM’de görüşülüp kanunlaşması aşamasında değişiklikler olduğu takdirde ayrıca açıklama yoluna gidilecektir.
Tasarıda yer alan düzenlemeye göre gerçek ve tüzel kişilerin yurt dışında bulunan varlıkları vergi barışı kapsamına girmektedir. Yurt içi varlıklar bu kapsam dışındadır.
Varlık barışı kapsamına giren varlıklar ve bildirim
Aşağıdaki varlık unsurları düzenleme kapsamında olup bildirime konudur.
a) Para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları, 31/12/2016 tarihine kadar Türkiye'deki banka veya aracı kurumlara,
b) Alacaklar ve rayiç bedeliyle taşınmazlar, 31/12/2016 tarihine kadar, Türk Lirası cinsinden vergi dairelerine beyan edilir.
Gerçek ve tüzel kişiler, bu varlıkları, diğer kişilerin nam veya hesabına bildirim veya beyanda bulunabilirler.
Beyan edilen varlıkların defterlere kaydı
Geçici maddenin birinci fıkrasında sayılan yukarıda belirtilen varlıklar, Vergi Usul Kanunu uyarınca defter tutan mükellefler tarafından, bildirim ve beyan edildiği ayın sonuna kadar kanuni defterlere kaydedilebilir.
Maddenin gerekçesinde yurt dışından getirilen bu varlıkların defterlere kaydedilmesinde sınırlayıcı bir düzenleme öngörülmemiş, sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda ihtiyarilik sağlanmaktadır, denilmiştir. Önceki vergi barışı uygulamalarının sonuçlarının dikkate alındığı belirtilmiştir.
Beyan edilen varlıkların kredi kapatmada kullanılabilmesi
Kanuni defterlere kaydedilen varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin, en geç 31/12/2016 tarihine kadar, kapatılmasında kullanılabilir. Bu takdirde, borcun defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla, ödemede kullanılan varlıkların Türkiye'ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılır.
Bildirilen varlıklar ve vergi istisnası
Bildirilen ve kayda alınan varlıklar dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaz. Kanuni defterlere kaydedilen varlıkların, sermayeye ilave edilmemiş olması kaydıyla, işletmeden çekilmesi kar dağıtımı sayılmaz ve bu nedenle gelir ve kurumlar vergisi tarhiyatı yapılmaz.
Ayrıca, nam ve hesabına bildirim veya beyanda bulunulanlara bu madde kapsamında yapılan intikaller, ivazsız intikal olarak değerlendirilmez ve veraset ve intikal vergisine konu edilmez.
Araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamaması
Bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle, bildirim veya beyanda bulunan kişiler ile varlıkların nam veya hesabına getirildiği diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdinde, hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmaz, vergi cezası kesilmez.
Bu madde çerçevesinde bildirim veya beyanda bulunanlar ile bunların kanuni temsilcileri hakkında, sırf bu beyanın yapılmış olmasından dolayı ve bu beyandan hareket edilerek, aşağıdaki alt bentlerde yer alan ilgili kanun ve kanun hükümleri dahil olmak üzere, hiçbir şekilde herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma yapılamaz ve idari para cezaları uygulanamaz.
1) 1567 sayılı Türk Parası’nın Kıymetini Koruma Hakkında Kanun,
2) 106, 107, 108, 109 ve 110’uncu maddeleri hariç olmak üzere, 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu,
3) 4458 sayılı Gümrük Kanunu,
4) 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu,
5) 213 sayılı Kanunda düzenlenen suçlar ile bu suçlardan kaynaklanan mal varlığı değerleriyle ilgili olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 282’nci maddesi.
Beyan edilen varlıklarla ilgili gider yazılamaması
Bildirim ve beyana konu edilen varlıklarla ilgili olarak 213 Vergi Usul Kanunu’nun amortismanlara ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bu varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmez.
Varlıkların transferinde süre ve müeyyide
Yurt dışında bulunan ve bu madde kapsamında bildirilen para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, 31/12/2016 tarihini geçmemek şartıyla, bildirim tarihini takip eden bir ay içerisinde, beyan edilen alacak ve taşınmazların ise beyan edilen değerlerinin karşılığının Türk Lirası veya döviz olarak, beyan tarihini takip, eden bir yıl içinde Türkiye’ye getirilmemesi veya Türkiye’deki bankalar veya aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmemesi halinde vergi incelemesi ve inceleme sonucunda yapılacak tarhiyat yapılmaması ,kovuşturma, soruşturma cezalandırmama hükmünden yararlanılamaz.
Yetkiler-sürelerin uzaması
Bu maddede yer alan bildirim ve beyan süreleri ile varlıkların Türkiye'ye getirilmesine ilişkin süreleri, bitim tarihlerinden itibaren altı aya kadar uzatmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki bildirim ve beyanların şekli, içeriği eklerini, yapılacağı yeri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Yeni varlık barışı önerilmesinin gerekçesi olarak, gerçek ve tüzel kişilerce, yurt dışında bulunan para, altın, hisse senedi, tahvil ve diğer menkul kıymetlerin banka ve aracı kurumlara bildirilmesi, alacak ve taşınmazların vergi dairelerine beyan edilmesi suretiyle milli ekonomiye kazandırılması, ifade edilmiştir.
Öte yandan, OECD ülkeleri arasında otomatik bilgi değişimine imkan verecek otomatik bilgi değişimi anlaşmasının 2017,2018de uygulamaya girecek olması ve Türkiye’nin de bu anlaşmayı imzalayacak olması da maddenin düzenlenmesinde rol oynamıştır. Ayrıca ,Türkiye ABD arasında geçen yıl imzalanmış olan vergi kayıp ve kaçağı ile etkin şekilde mücadele ve vergiye gönüllü uyumun artırılmasına yönelik otomatik bilgi değişimi anlaşması ve yakında yürürlüğe girecek olması da önemlidir.
Kara paranın aklanması, terörün finansmanını önleyici tedbirlerin alınması ve vergi kaçak ve kayıpları ile mücadele yukarıda belirtilen uluslararası iş birliğini ve bilgi değişimini gerektirmektedir. Bahsedilen anlaşmaların uygulamaya girmesinden önce varlık barışı düzenlemeleri yoluyla gerçek ve tüzel kişilere imkan sağlanması amaçlanmış olduğu söylenebilir.