Vallahi ben demedim

Bir iki haftadır iyi saatte olsunlar internetteki köşemi ziyaret ediyorlar. Önce "Gezi Parkı 'twitter'i' Salladı" başlıklı yazı sonra da "Küme olmanın dayanılmaz cazibesi" adlı yazı internette benim cemalim ve adım altında yayınlandı. Okurlarım herhalde anlamışlardır. Bu yazıları ben yazmadım. Ne Gezi Parkı'nın neyi salladığı konusunda yazı yazdım ne de kümelenme konusunda. Bir karışıklık olmuş zahir. Eminim bu yazıların yazarları da benim gibi şaşırmışlardır. Neyse, o lafları ben demedim ama ABD ve AB'nin serbest ticaret anlaşmasına (STA) Fransa'nın itirazları olacağını söyledim. Fransa'nın İngilizce film ve TV yayınlarına, diğer AB ülkelerinin de ABD'nin GDO'lu ürünlerine sıcak bakmayacaklarını vallahi söylemiştim. Dünkü haberlerde Fransızların Amerikan TV ve filim ürünlerine itiraz ettikleri yaygın bir şekilde yer aldı. Sonunda Fransa kazandı ve kültür ürünleri anlaşma dışı kaldı. Yani serbest ticaretin karizması daha anlaşma görüşmeleri başlamadan delindi. "Serbest ticaret dedikse o kadar da değil" denildi. Ben de eşe dosta ben söylemiştim diye hava attım. Gelişmeleri hep beraber gözleyeceğiz. Gelelim konumuza. Bu konuda ağır tahrike uğramaz ve davet almazsam bu sondan bir evvelki yazı. 
AB ve ABD arası ticaret günde 3 milyar dolar filan. Beraberce dünya üretiminin yarısını tüm ticaretin de üçte birini yapıyorlar. Bu STA anılan ülkelerin ekonomilerine yılda 100 milyar dolarlık artış getirebilir. İşsizlik ve düşük kalkınma sorunlarından muzdarip iki kıtanın buna bir itirazları olacağını sanmıyorum. Bu rakamlarla Fransızlar bile je t'aime yerine I love you demeye razı olabilirler. Bu STA dış ticaret açısından AB ülkelerinin hepsi için aynı şeyi ifade etmiyor. AB de bir sürü ülke var. Kimi büyük kimi küçücük. Bir ülke için sorun olan bir şey bir başka için dertlerin en ufağı olabilir. ABD bir tane, AB'nin parlamentosunda bir sürü ülke var. Ancak anlaşmadan beklentiler büyük. Büyük olduğu için de ABD ve AB'nin bir serbest ticaret anlaşması imzalaması olasılığı yüksektir. 
Böyle bir STA sadece ABD ve AB'yi değil başka bir sürü ülkeyi yakından ilgilendiriyor. Daha önce de yazmıştım ABD aynı zamanda Asya-Pasifik ülkeleriyle de STA görüşmeleri yapıyor. Avustralya, Brunei Darussalam, Kanada, Şile, Malezya, Meksika, Yeni Zelanda, Peru, Singapur ve Vietnam ile ABD Trans-Pasifik İşbirliği Anlaşması adı altında görüşülürken Nisan 2013 tarihinde bu görüşmelere Japonya'nın da dahil edilmesi gündeme alındı. ABD'nin zaten bu ülkeler dışında Bahreyn, Kolombiya, Kosta Rika, Dominik Cumhuriyeti, El salvador, Guatemala, Honduras İsrail, Ürdün, Kore, Fas, Nikaragua, Umman, Panama, Peru ile anlaşmaları var. Bilin bakalım bu kadar ülkeye AB ülkeleri de eklenince ABD ile ticaret anlaşması kalmayan dışarda kim kalıyor? 
Eğer bilemedinizse ayıp vallahi! Hemen göze batanlar arasında Çin yok, Hindistan yok. Başka? Sahra-altı Afrika ülkeleri yok. Irak ve Suriye yok. Ha! Bir de Türkiye yok. Dışişleri Bakanımız Sn. Davutoğlu ABD-AB STA görüşmelerine Türkiye'nin de katılması gerektiğini söyleyerek "Aksi halde bu haksız rekabete yol açabilir" demiş. Bu yazıyı yazdığım 17 Haziran 2013 tarihinde durum nedir bilmiyorum ama ben bizim bu görüşmelere taraf olabileceğimizi sanmıyorum. Dünya ticareti oyununun bu yazarları bize figüran rolü biçerlerse belki sahnede gözükürüz. Belki de kendi oyunumuzu kadro dışı bırakılan diğer aktörleri de içine alacak bir şekilde yazıp, kendimiz sahneye koyarak bir şeyler yapmak lazım. Bu oyunda biz başrol almasak bile hiç olmazsa bir rol alırız.
Türkiye'nin AB ile Gümrük Birliği Anlaşması, ABD-AB STA'sını bizim için önemli hale getiriyor. Eminim Sn. Çağlayan ve ekibi ve hatta tüm yetkililer gerek ABD-AB ve gerekse Trans-Pasifik İşbirliği Anlaşması'nı yakından takip ediyorlardır. Bunların hiç biri bizim için zil takıp oynayacak gelişmeler değil. Özellikle ciddi bir cari açık sorunu bulunan, yılda 200 milyar dolar dış para ihtiyacı bulunan yani ekonomisi son derecede kırılgan olan Türkiye gibi ülkeler bu gelişmelere eski deyimiyle bigane kalamazlar. Bu maalesef bağırıp çağırarak lehe çevrilebilecek gelişmeler silsilesi değil. Bakın Kuzey Kore bile işkillendi. Çin İsviçre ile STA imzaladı. Çin başkanı ABD'ye gitti. 
Sağlıcakla kalın